Yeni model CHP

GEÇENLERDE İspanya’da terör örgütü ETA, ‘Uluslararası denetime açık, koşulsuz ateşkes’ teklif etti. İspanyol hükümeti, “Koşulsuz silah bırak” (teslim ol), sonra konuşuruz cevabı ile ETA teklifini aşağılayarak reddetti.

Haberin Devamı

CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, “PKK ile ordu beraber silah bıraksın” dedi.
Milletvekilinin teklifi, ateşkes falan değil; silah bırakmak, orduyu da örgüt mertebesinde değerlendirmiş... Sanki iki illegal örgüt.. Bölgenin haracını paylaşamıyor, ana muhalefet de çare olarak Türkiye Cumhuriyeti ordusunun da, dağdaki örgüt gibi silah bırakmasını öneriyor.
CHP, sorunun çözümünde, ordunun silah bırakması noktasına gelmişse, bu durumu son günlerde yapılan tartışmalar ile birlikte değerlendirme zorunluluğu doğar.
Kandil’in moderatörlüğünü yaptığı ‘Kürt Çalıştayı’nda tartışılan konulardan birinin de, dağdaki silahlıların, ‘özerk bölge’de özsavunma kuvvetleri olarak görev yapması olduğunu hatırlamak gerekiyor.
CHP, ordunun silah bırakmasını savunuyorsa, bir adım ötesinde, ordunun bölgeden çekilmesi gündeme gelebilir. AKP de, ‘sınır birlikleri’ adı altında bölgeye özel güvenlik birlikleri yerleştirmeyi planlıyor.
CHP, lider ve yönetim değişikliği ile yeni açılımlar deniyor. Edilecek bazı sözlerin yerinde olması gerekiyor. ‘Cumhuriyeti kuran parti’ yükümlülüklerinden, ‘kuvvetli havada safralarını denize atarak batmamaya çalışan gemi’ gibi kurtulmaya çalışıyor.
DP, genel başkanını değiştirdi, kendi geleneğinden olmayan, radikal milliyetçi kimliği belirgin bir siyasetçiyi (Namık Kemal Zeybek) Genel Başkan seçti... Geleneksel demokrat siyasetin tarihi kimliklerinden Hüsamettin Cindoruk’un kongreye dahi gelmemesi ve aileden DP geleneğinden gelen eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın, kongre ertesinde istifa etmesi, merkez siyasetin geleceği konusunda ciddi sorular doğmasına neden oluyor.
MHP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’ye yaptığı katkı ile ciddi bir güven problemi yaşamaya başladı. Belirli çevrelerin organize olarak ‘baraj’ sorununu dillendirmeleri de birleşince seçim süreci sıkıntılı geçecek gibi görünüyor.
DP’nin geleneğinden uzaklaşması ile merkez siyasetin sadece AKP’nin merhametine bırakılması, CHP’nin yeni politikaları, MHP’nin çizgisindeki kırılmalar, AKP’ye angaje olmamış seçmeni çaresiz bırakma rizki taşımıyor mu?
Bu nedenle herkesin ağzından çıkanı kulağının da duyması gerekir.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın telgrafı o kadar hızlı ki...

Haberin Devamı

GÖZLERDEN kaçtığını söylüyor Sait Temur: “DP’nin pazar günkü kongresinde
Namık Kemal Zeybek, 3. turun sonunda genel başkanlığı ilan edilince, kürsüye çıkıp teşekkür konuşmasını yapar yapmaz... Başbakan Erdoğan’ın kutlama mesajı okundu. Bu siyaset dünyasında ilk defa olan bir şeydi... Bir parti, bir partiye daha kongre salonu boşalmadan tebrik mesajı göndermez, kürsüden okunmaz. Ama DP kongresinde oldu.”
Ve partiden kopuş başladı...
Bursa başta olmak üzere bazı il başkan ve yönetimleri istifalarını açıkladı. Dün de İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi 50 kişi, istifalarını İl Başkanı Mete Kalyoncu’ya verdiler. Mesut Yılmaz da, istifasını genel merkeze gönderdi.
DP’ye, SP’ye, BBP’ye, HAS Parti’ye, en önemlisi de YP’ye dikkat...

Haberin Devamı

Kimin adına özür diliyorsun Arda?..

ARENA stadındaki protesto nedeniyle Galatasaraylı futbolcu Arda Turan, Başbakan Erdoğan’ı arayarak özür dilemiş.
Kim adına özür diliyorsun Arda!
Başbakan Erdoğan protestoların ardından stadı terk edince, tüm AKP’li bakan ve bürokratların çıkışta ve daha sonra yaptıkları açıklamaları dinledin mi Arda?
Binlerce insana “Nankör” dediler, “Cezalandırılmalılar” dediler!
Hem hakaret ettiler hem de açıkça protesto etmek de yasakmış gibi konuştular. Sen de onlar gibi mi düşünüyorsun Arda?
Arda, Türkiye, Florya’daki antrenman tesisleri ve senin sık gittiğin İstinye Park’tan ibaret değil!
Başbakan herkesin “Padişahım çok yaşa” demesini bekliyor, ancak olmuyor Arda!
L.P.

Haberin Devamı

Hrant’ın dostları ve Nedim Şener’in kitabı

AGOS’un önünde, 4. ölüm yıldönümünde yapılan Hrant Dink’i anma toplantısında sevenleri toplandı, herkes üzgün, bedbin, yargılamanın sürecinden umutsuz göründü...
Dink’in, ‘iktidar sofrası’nda oturan can arkadaşları da oradaydı. Dünkü  yazılarında, Hrant hakkında yazılan kitaplardan, adamlığından bahsetmişler, Ergenekon, Balyoz davalarına yollama yapmışlar, oksijen tüpüyle duruşmalara gelip giden bir emekli albayın JİTEM, Susurluk, Hizbullah ‘hikâyelerine’ değinmişler ama nedense her icraatını göklere çıkardıkları hükümetin, bu tuhaf durum karşısındaki sorumluluğuna hiç değinmemişler... Hâlâ ‘derin devlet’ muhabbetindeler. Her kimse bu ‘derin devlet’, yargılamayı engelliyor, delilleri karartıyor, en organize devlet kurumu, üstelik silahlı bir güç olan ordu mensupları, eski komutanlar, her sabah Silivri’de ‘içtimaya’ çekiliyor; muhteremler hâlâ, derin devletin yargılamayı ezdiğini, hem de neredeyse 8 yıllık muktedir olduğunu her fırsatta takdirle övdükleri bir iktidara hiç sorgu sual etmeden iddia edebiliyorlar.
Gazeteci Nedim Şener’in ‘Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları’ adlı kitabından sonra yeni yazdığı ‘Kırmızı Cuma-Dink’in Kalemini Kim Kırdı?”
(Doğan Kitap) kitabını okumuş olsalardı keşke... Üstü örtülmeye çalışılan cinayetin aydınlatılmasına hiç olmazsa katkıları olabilirdi.
Hrant, yukarıdan bir yerlerden bu manzarayı seyrettikçe neler düşünüyordur bir bilinebilse!..                 S.Ö.

Haberin Devamı

İthal hayvanlar ‘şap’ getirdiler

BİRKAÇ yıldır ‘AB hazretleri’nin direktifleri ile Trakya hayvan hastalıklarında ‘ari’ bölge haline getirildi.
Sonuç, fiyasko...
Bulgaristan’daki görülen şap hastalığına karşı İpsala İlçesi’nde şap ile ilgili tedbirler alınıyor haberleri sizi yanıltmasın.
Doğrusu, İpsala’da şap var!
Biz bu ülkenin tüketicileri için üretim yapıyoruz.
İpsala’da görülen şap ülkeye ithalat yolu ile sokulmuştur.
Tüketici derneklerini üreticiler yanında görmek istiyor!
Pelin PAMPAL-Çiftçi-Çiğ Süt Üreticisi

Yazarın Tüm Yazıları