Yeni neslin Tecavüzcü Coşkun’u denmesinden rahatsız olmuyorum

Güncelleme Tarihi:

Yeni neslin Tecavüzcü Coşkun’u denmesinden rahatsız olmuyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2011 00:00

‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’, tecavüz sahnesi kadar tecavüzcüleriyle de gündem yarattı. Dizinin en şeytani karakteri ve tecavüzcülerden biri olan Erdoğan, kısa sürede izleyicinin dikkatini çekti. Bu karakterin ardındaki isim Kaan Taşaner. Rolünü o kadar iyi oynadı ki, nefret kazanırken hayranlar da edindi. Dövmeleri ve gözlerinin rengi forumlarda övgüler yağıyor. Taşaner dizideki karakterinin aksine sakin ve ciddi bir adam. İşte son dönemin en kötü adamının hikayesi

Dizideki birçok rol için seçmelere katılmışsınız. Neden sizi tecavüzcülerden biri olarak seçtiler?
- Görünüşle alakalı değil, içlerinde eli yüzü düzgün olanları da var. Ayrıca tek bir sahneye tip uygunluğum yüzünden seçilmediğime eminim. Sonuçta uzun soluklu bir rol.

Canlandırdığınız karakter kötülerin elebaşı. Teklifi kabul ederken tereddüt yaşadınız mı?
- Bir saniye bile düşünmedim. Tek odak noktam rolümde başarılı olmaktı. Oyuncular her zaman bu tip rolleri yapmayı ister. Ortalarda gezen sevimli bir adamı oynamaktansa insanları heyecanlandıran roller beni daha çok kaşıyor.

Tecavüz sahnesine nasıl hazırlandınız?
- Çok özel bir şey yapmadım. Haluk Bilginer’in bir lafı vardır: “Jeanne d’Arc oyununda tanrıyı oynadım. Sizce ben kiminle görüşmüş olabilirim?”

Fatmagül’ün Suçu Ne? filmini izlediniz mi?
- Hayır. İzleme ihtiyacı duymadım. Hiç merak da etmedim.

Hülya Avşar’ın “Tecavüz sahnesi bizim çektiğimiz filmde çok daha heyecanlıydı” dediği yazıldı. Katılıyor musunuz?
- Bundan haberim yok. Komik bir açıklamaymış. Onların setinde olmadığım için ne kadar haklı bilemeyeceğim.

Beren Saat’in bu sahne için psikolojik destek gördüğü söylendi. Siz de destek aldınız mı?
- O süreçte biz de vardık. Psikolojik destek almadık ama bir psikologla görüşüp sahneler hakkında konuştuk. Tarihteki vakalardan yola çıkarak bilgi aldık.

Sizin için yeni neslin Tecavüzcü Coşkun’u denmesi rahatsız ediyor mu?
- Hayır. Bir dahaki rolümde insanlara bunu unutturabilirim.

Sokakta tepkiler nasıl?
- Yolda bir şeyler söylemek isteyen teyzeler oluyordur ama korktukları için söylemiyorlar (Gülüyor). Televizyonda gördüklerini gerçekten öyleymiş gibi algılayanlar var. Bunun bir meslek ve karşınızdakinin bir oyuncu olduğunu görmelisiniz.

Bazıları “Tecavüz kötü bir şey, dizide bu şekilde işlenmemeliydi” diye eleştirdi...
- Evet. Bunu söyleyenlere cevabım şöyle: “Hiçbir film yoktur ki savaş karşıtı olup da içinde savaş sahnesi olmasın. Savaşın korkunç yüzünü göstermeden karşıt olduğunu anlatamazsınız. Bizimki de buna benziyor.”

Diğer arkadaşlarınızın arkasından “Ne olur bana tecavüz et” diyorlarmış. Doğru mu?
- Buna hiç girmeyelim. Doğrudur. Bana bağıran olmadı. Şakayla karışık, beğeniyi anlatmak için durumu ti’ye alan bir cümle.

DÜZEN BOZAN HER ZAMAN SEKSİ GÖRÜNÜR

Canlandırdığınız Erdoğan çok kötü bir adam mı?

- Kötü bir adam değil. Kötülük yapmış ve buna meyilli olan biri. Geçmişinde bir sürü şey yaşamış olabilir. Belki annesinden dayak yedi, belki çok zor bir çocukluk geçirdi. Fatmagül’ün senaryosu trajik bir hikaye üzerine kurulu. Drama tek bir kişinin zor yaşamından yola çıkarken, trajedi herkesi haklı bulur.

Bu çocukların hangi yönü haklı?
- Bunu aramak doğru değil. En temelde bu çocuklar olay sırasında alkol ve uyuşturucu etkisi altında. Ciddi pişmanlık yaşıyorlar. Bu eylem bir insanı yok eder. Cezalandırılmayı gerektiriyor. Haklı görülecek bir yanı yok ama Hz. İsa’nın bir hikayesi vardır: “Taşladıkları kadın için, ‘kötü bir kadındı’ deyip ve Hz. İsa’ya suçlarını sayarlar. O da ‘İlk taşı hiç suçu olmayan atsın’ der.” Tabii en büyük suç bizim ama herkesin kendine göre suçları var.

Bir grup kadın da sizi çekici buluyor. Bu kötülüğün cazibesi mi?
- Herkesin özgür olmak ve oturduğu masayı dağıtma güdüsü vardır. Kötü karakterler sinema tarihinde çok daha ilgi çekici olmuştur. Düzen bozan her zaman seksi görünür, kadınlar aykırı olanları sever.

Siz de düzeni bozar mısınız?
- Mülayimim, romantik ve soğukkanlıyım. Sanıldığı gibi gündelik hayatta çok düzen bozmam. Tabii ben de aykırı şeyler yapmak istiyorum. Ama bunu sette yapıp tadını çıkarıyor, günlük hayatta öyle kaşıntılara girmiyorum.

Aman o zaman iyi ki oyuncu olmuşsunuz!
- (Gülüyor) Evet iyi ki olmuşum.

İnternette sauna sahnesinde görünen dövmelerinizden bahsediliyor. Kaç dövmeniz var?
- Canlandırdığım karakter şirkette takımlı bir adamken altından dövmeler çıkması bir tezat yaratıyor. Bu tesadüf bir fetiş objesi yaratmış olabilir. İki tane kolumda, bir tane karnımda dövme var. Ama onlardan çok sıkıldım. İlk fırsatta sildirmek istiyorum.

Dizi başlamadan önce tecavüzcülerin resimleri yayınlandı. Ne kadar yakışıklı oldukları konuşuldu. Bu özel bir seçim miydi?
- “Biz eli yüzü düzgün adamlarımız. Bizden tecavüzcü olur mu?” gibi şeyler düşünmedik. Genel algıları kırmak tabii hoş girişimdi. Tipimizin düzgün olması “Bu adamlar neden bunu yapıyor?” sorusunu da doğurdu bence.

Bundan sonra nasıl bir rolde oynamak istersiniz?
- Ters köşe yapmak için komedi performansı yapmayı isterim.

İLK AŞK ACIM SPORU BIRAKTIRDI

Kaan Taşaner (31) Isparta doğumlu ama yaşını doldurmadan ailesiyle Antalya’nın yolunu tuttu. Annesi uzun yıllar yönetici sekreteri olarak çalıştı. Babası serbest meslekle uğraştı. Çocukluk hayali sporcu olmaktı. Bu yüzden spor akademisine hazırlandı. Ama hayalleri ilk aşk acısıyla sona erdi. Sigara içmeye başladı ve kondisyonu azaldı. Ardından sosyal bir ortamda yeni arkadaşlıklar kurmak için tiyatroya girdi. Sahnede mutlu olduğuna karar verince konservatuvar sınavlarına başvurdu. Konya Selçuk Üniversitesi’ni kazandıktan sonra ilk kez ailesinin yanından ayrıldı. Mezuniyetten sonra uzun yıllar devlet tiyatrosu oyunlarında çıktı. Maçolar dizisinde Burhan Öcal ve Özlem Tekin gibi isimlerle rol aldı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!