Türk koleksiyoncular yatırım değil, daha çok tutku peşinde

Güncelleme Tarihi:

Türk koleksiyoncular yatırım değil, daha çok tutku peşinde
Oluşturulma Tarihi: Aralık 13, 2010 00:00

New York’tan sonra kendi adını taşıyan ikinci sanat galerisini İstanbul’da açan ABD’li Paul Kasmin, “İstanbul yakın bir gelecekte New York’un Chelsea’si gibi olacak.

Haberin Devamı

Büyük Türk koleksiyoncuları sanatı bir yatırım olarak görmekten çok, tutku duyuyorlar” yorumu yaptı. 1989’da New York’ta kurulan Paul Kasmin Gallery ikinci şubesini ünlü fotoğrafçı David LaChapelle’in “Tutku ve Facianın Belgeleri” sergisi ile İstanbul’da açtı.  Sanat ekonomisine yönelik sorularımızı yanıtlayan Kasmin, hayatının büyük bir bölümünü sergi açarak ve yeni sanatçılar arayarak geçirdiğini belirterek, “İstanbul’a ilk olarak 25 yıl önce geldim. Avrupa’ya, ABD’ye, Londra’ya, Paris’e giden ve sürekli yeni eserler alan pek çok Türk dostum var” dedi. Kasmin, “Sanatı bir yatırım aracı olarak görüyor musunuz?” sorumuza ise, “Tüm dünyada son 5-10 yılda bankalar, bankacılar, fonlar, daha önceden sanatın bir yatırım olmadığını düşünen herkes artık bir yatırım olduğu konusunda hemfikir oldu” yanıtını verdi.
Kriz kıymetini gösterdi
Emlak, gayrimenkul gibi sanatın da bir yatırım olduğunu belirten Kasmin, “Özellikle küresel krizde, kişiler hem baktığında güzel görünen, hem beraber yaşadığı bir şeye sahip olmanın neşesini fark etti” dedi. Kasmin, sanat eserlerinin her zaman satılabileceğini belirterek, “Belki büyük bir kar elde etmezsiniz ama borsada hisse satarken de para kaybedebilirsiniz” diye konuştu. Türk sanat koleksiyoncularına ilişkin ise Kasmin, “Son 20 yılda Türklerin sanata olan ilgisi ve tutkusu inanılmaz bir hızla arttı. Bazıları bunu bir yatırım olarak görüyordur mutlaka ama buradaki büyük koleksiyoncular tutku sahibi” dedi.

Haberin Devamı

Sanatın değeri için formül yok

PAUL Kasmin, “Bir sanat eseri ne zaman değerleniyor” sorumuza ise, “Bugün çok başarılı ve kıymetli olarak bakılan Andy Warhol, benim ilk yıllarımda hiç moda değildi. O dönemde bazı koleksiyoncular onun eserlerini aldılar ve şu anda bunlar paha biçilmez. O dönemde almayıp, şu anda inanılmaz yüksek bedel ödeyerek almaya çalışanlar da var. Bunun bir formülü yok. Gerçekten yok” karşılığını verdi.

İstanbul’a gelmemek bizim için aptallık olurdu

NEW YORK’tan sonra ikinci merkez olarak İstanbul’u seçmesine ilişkin Paul Kasmin, “Buranın coğrafi konumu benim için muhteşem çünkü buranın hem Avrupa, hem Ortadoğu olduğunu hissediyorum” dedi. Uzun yıllar Avrupa’da Londra veya Paris’te galeri açmayı düşündüğünü, Serdar Bilgili’nin teklifiyle İstanbul’a geldiğinde galerisini burada açmaya karar verdiğini belirten Kasmin, “İstanbul dünyanın en sıcak noktası olacak. Burada bir galeri açmamak aptallık olurdu” dedi. Aslen Londralı olduğunu ancak son yirmi yıldır New York’ta yaşadığını belirten Kasmin, “Artık şunu görüyorum ki New York dünyanın merkezi değil. Çağdaş sanat için bile. Sanat işi çok daha küresel hale geldi. Benim Ortadoğu’da galerisi olan çok arkadaşım da var. Artık ABD’ye gitmek isteyenlerin sayısı giderek azaldı. Dünya genişledi” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!