Alp’in yaşamak için..." /> Alp’in yaşamak için..." />

Yetiş Ayşe

Haberin Devamı

6 YAŞINDAKİ LÖSEMİ HASTASI ALP’E İLİK ARANIYOR

 

Alp’in yaşamak için yardımınıza ihtiyacı var.

 

6 yaşındaki oğlum Alp, 2 yıldan beri lösemi hastalığı ile mücadele ediyor. İstanbul'da tedavi gördüğü lösemi hastalığının tekrar etmesi nedeniyle kemik iliği nakli olması amacıyla Almanya'ya getirdik.

 

 İlik nakli olması onun yaşamak için tek şansı, ancak yapılan uluslararası kemik iliği arama çalışmalarında şu ana kadar olumlu sonuç alınamadı.

 

En geç Ocak 2011 de (yaklaşık 1 ayımız var) ilik nakli olması gerekiyor. Uyumlu ilik bulunma şansı etnik kökene çok bağlı ve maalesef kayıtlı Türk donör sayısı çok az.

 

Haberin Devamı

Türk olmak Alp'in şansızlığı değil, şansı olmalı.

 

Şu anda Almanya kemik iliği bankası DKMS yardımıyla Almanya'da yaşayan Türk'lere yönelik, Alp için kampanya başlatılıyor.

 

Sizden ricam bu mesajı Almanya'da yaşayan (veya Almanya'da yaşayan birilerini tanıyan) herkese yollamanız.

 

Almanya'daki kampanyalara katılmak için birden fazla yöntem var. Aşağıdaki yöntemlerden hangisi size uyarsa onu uygulayabilirsiniz. Unutmayın yaptıracağınız test ile sadece Alp'e değil, Alp gibi ilik nakli bekleyen binlerce çocuk ya da yetişkine de umut olmuş olacaksınız.

 

Havva (Alp’in annesi)

 

 

NOT: Türkiye'de benzer kampanya yapmak çok daha sıkıntılı ama uğraşıyoruz. Birkaç gün içinde başarırsak onu da ayrıca duyuracağım.

 

 

Almanya için Kampanya seçenekleri:

Haberin Devamı

1- Aşağıdaki DKMS linkinden test kiti sipariş edip, yine aynı sitede açıklanan yöntemle donör olarak kayıt olmak,

https://www.dkms.de/index.php?id=456&no_cache=1&L=2

 

2- Almanya'da şu anda aktif olarak yürütülen başka (yine bir Türk çocuk için: Kayra) ilik test organizasyonlarına katılmak. Bu organizasyonların tarih ve yer bilgilerini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.

http://www.dkms.de/no_cache/spender/veranstaltungskalender/index.html?tx_sfcalendar_pi1%5Bmonth%5D=12&tx_sfcalendar_pi1%5Byear%5D=2010&cHash=ff812bea55

 

3- Alp'in adına Berlin'de düzenlenecek olan ilik test organizasyonuna katılmak.

 

(Bu organizasyon henüz hazırlık aşamasında olduğu için yer ve tarih bilgisi belirlenir belirlenmez, internet ve basın yoluyla duyurulacak.)

 

Donör adaylarının;

Haberin Devamı

· 18 yaşından küçük, 50 yaşından büyük olmaması,

· Son 1 ay içinde kan almamış olması,

· Herhangi bir bağışıklık sistemi veya kan hastalığının olmaması,

· Kalıtımsal hastalığının olmaması,

· Önemli bir sağlık problemi nedeniyle sürekli ilaç tedavisi görüyor olmaması,

· Kanser hastalığı geçirmiş olmaması,

· Bulaşıcı bir hastalığın taşıyıcısı olmaması (hepatit vb..)

gerekmektedir.

 

Yasemin

 

CEVAP: Biliyorsunuz çocuk diyince bende akan sular duruyor. Hele ki Alp gibi 6 yaşındaki masum bir yavrunun çaresiz olması çok üzücü. Belki de çare sizsiniz sevgili okur dostlarım. Hadi minik Alp’in ilik bulup hayata tekrar sarılmasına yardımcı olalım hep beraber.

 

…………..

 

Haberin Devamı

15 YAŞINDAKİ MADDE BAĞIMLISI GENÇ KIZA YARDIM

 

Merhabalar Ayşe Hanım,

 

Köşenizi ve insanlara yardım eli uzatıyor olmanızı beğeniyle takip ediyorum. Bir gün “Yetiş Ayşe” köşesi için bir mail atabileceğim aklıma gelmezdi ama insanın başına her an her şey gelebiliyor demek ki.

 

Anlatacağım olay çok yakın bir aile dostumuzla ilgili.

 

Arzu adında, henüz 15 yaşında genç bir kız.

 

Arzu, annesi ve babası ayrılıp, babaannesine ve halasına sığındığında henüz 11-12,–belki de daha küçük- yaşlarındaydı.

Babası; yeni evliliği ve yeni çocukları, annesi de ailesinin (yani Arzu’nun teyzelerinin) Arzu’yu istememesi sebebiyle çocuklarına sahip çıkmadılar.

Hepimiz bu bahaneleri geçersiz sayıp Arzu’ya yapılan haksızlığı kınayarak seyredip elimizden gelen tüm desteği verdik, fakat pek bir işe yaradığı söylenemez.

Haberin Devamı

Babaannesi 80 yaşlarında, kocasından kalan emekli maaşıyla 2 göz odada geçinmeye çalışan tonton bir teyze. Arzu’ya tapıyor fakat yaşı nedeniyle Arzu’nun hızına yetişmesi pek mümkün olamıyor.

Evden kaçıp, kendinden 3-4 yaş büyük bir erkeğin yanına sığındığında sanıyorum 13 yaşındaydı.

Halası –ve sonunda babası- müthiş bir telaşla arayıp Arzu’yu 3. gün sonunda bulduklarında Arzu’nun kaçma bahanesi “beni en çok o seviyor, ondan başka seven yok!” idi.

Bildiğim kadarıyla bir süre babasının yanında yaşadı fakat üvey annesi, klasik olarak, kocası yanındayken Arzu’ya iyi, kocası yokken kötü davranıyordu.

Arzu o evde kalamadı, tekrar babaannesinin yanına geldi. Tabii bu sırada sürekli okul ve arkadaş değiştirdi.

Bir ara çocuk esirgeme kurumuna verilmesi lafı dönüyordu fakat en büyük desteği olan halası ve babaannesinin gönlü el vermedi.

Halası, 2 küçük çocuğu olduğundan Arzu’ya maddi olarak pek destek olamıyordu fakat çocuklarına verdiği sevginin belki 10 katını Arzu’ya da verip, bu yaştaki küçücük bir kıza sahip çıkmadığı için abisine kızıyordu.

 

Şu an aklıma gelmeyen ve belki de bilmediğim onlarca olaydan sonra 2 gün önce öğrendim ki Arzu madde bağımlısı olmuş!

 

Bir sabah saat 5’te, Antalya’nın falezlerinin bir kenarından halasını arayıp “Halacım beni kurtar! Ben artık uyuşturucu kullanmak istemiyorum! Arkadaşım intihar etti, o kurtuldu. Ben de intihar etsem kurtulurum! Halacım beni senden başka kimse sevmiyor!” diye isyan etmiş.

 

Halası, evde kocası olmadığı ve iki küçük çocuğuyla o saatte Arzu’nun yanına gidemediğinden telefon aracılığıyla elinden gelen tüm desteği verip Arzu’yu geri döndürmüş. Sürekli kurtulmak istediğini ama beceremediğini anlatıyormuş. “Uyuşturucu alacak parayı nereden buluyorsun?” diye sorduklarında, “Mal satıyorum. Sattığım para karşılığı da kendime alıyorum” diyormuş.

 

Sapsarı saçları, masmavi gözleriyle, masum bebek gibi bir kız Arzu.

Şefkatsizliğin onu getirdiği durum, etrafındaki biçare herkesi paralıyor. Bağımlılık tedavisi için bir süre hastanede yatmış fakat yararı olmamış. “Sürekli bağlayıp uyutuyorlar ama uyandığımda her şey kaldığı yerden devam” ediyor diyor.

 

En son, sanırım özel bir klinikle görüşmüşler tedavi için. 5.000 liraymış tedavi bedeli. Halasının ve babaannesinin o parayı verecek durumları yok. Ne yapacaklarını düşünüyorlar.

 

Bu durum için elinizden ne gelir bilmiyorum. Eğer ilgilenir ve daha detaylı bilgi almak isterseniz lütfen benimle iletişime geçin.

 

Başarılarınızın devamını diliyorum.

Saygılarımla,

Zekeriya

Antalya

 

CEVAP: Sevgili okur dostlarımdan bu güzel kızımıza öncelikle maddi destek bekliyorum. Ancak bunun yanı sıra başından bu tip sorunlar geçmiş ailelerden de yaşadıklarını bana yazmalarını rica ediyorum. Bu oldukça zor bir durum uyuşturucu illetine maalesef bir kez bulaşınca bir daha kurtulmak çok zor o yüzden çocuklarımızı korumamız ve bilinçlendirmemiz gerek.

 

……………………..

 

 

NEŞADİYE ERSAN HALA KAYIP!

 

Ayşe’m,

Ayşe'm nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Allah evladının yokluğunu hiç kimseye yaşatmasın..

 

Minnettarız.

 

Ancak Neşe'mizi hala bulamadık. Ne öneriyorsun? Gazetelere çıktık, internette binlerce insan ilanını paylaştı, ana habere çıktık, Müge Anlı'ya gittik. Telefon ve bilgisayarında şüpheli görüşme yok, arkadaşlarının ifadesi alındı, emniyet arıyor. Başka ne yapabiliriz?

Kendi isteğiyle gitse dayanamazdı Ayşe'm mutlaka arardı. Mutlaka. Çünkü istediği biri olsa bunun karşısında asla durmayacağımızı bilirdi.

 

Erkek kardeşimiz 12 Aralık'ta asker olacak. Neşe, Ramazan için ölürdü. Onun asker kutlamasını nasıl yapacağını hayal ediyordu aylardır.

 

Çaresizlik

Akşam oluyor da Ayşe’m, sabah olmuyor.

 

 

Neşe'nin ablası

İlknur ERSAN

 

Sevgilerimle

 

 

CEVAP: İlknurum, twitter’a ve facebook’a da koydum Allah’ın izniyle bulunacak inşallah elimden ne gelirse yaparım çok öpüyorum dualarım sizinle.

 

 

Neşadiye İle İlgili Daha Önce Yayınladığım Yetiş Ayşe Yazısı

 

Bugün Yetiş Ayşe köşesini kayıp bir genç kıza ayırıyorum.

Bana gelen “YAVRUMUZ KAYIP AYŞE NE OLUR YARDIM ET, YALVARIRIM” diyen bir eposta ile olaydan haberdar oldum. Ben de bir genç kız annesi olduğum için ne kadar üzüldüğümü takdir edersiniz.

Neşadiye Ersan 22 yaşında, pırıl pırıl bir genç kız. Ailesi ve arkadaşları ona kısaca Neşe diyor. Ailesiyle Ankara'da yaşıyor.
Lise mezunu, çalışan, kendi ayakları üzerinde duran cıvıl cıvıl bir kız. Hiçbir sağlık sorunu yok.

Yetiş Ayşe
 
Kimseyle dalaşmayan, herkesle iyi geçinen, kendi halinde, kardeşinin tanımıyla şeker gibi bir kız.
Hatta öyle ki kendisinden birkaç ay küçük olan kardeşinin arkadaşları bile ona Neşe Abla diye hitap ediyor.
Ailesi ile ilişkisi son derece iyi, erkek arkadaşı ile ilişkisini bile ailesi ile paylaşabiliyor. Onların onayı ve iznini alıyor. Son derece ileri görüşlü ve anlayışlı bir ailesi var.
Erkek arkadaşından 1,5 ay önce ayrılmış, o da zaten şu an İzmir'de askerliğini yapıyor, son 10 gündür hiç görüşmemiş onunla da.

Neşe 18.11.2010 Perşembe günü saat 19.30-20.00 sularında, yan sitede oturan arkadaşı Nihal'e gideceğini söyleyerek evden ayrılıyor.

Saat 22.00 sularında ablası Neşe'ye “eve gel artık” diye bir cep telefonu mesajı gönderiyor. Mesaj iletiliyor ancak cevap gelmiyor. Bunun üzerine telefonla aradıklarında ise telefonun kapalı olduğunu anlıyorlar.

Şu an kimsenin bilmediği bir nedenden Neşe o akşam Nihal'e gidemiyor. O günden beri de kayıp. Hiçbir haber alınamıyor.

Kardeşi Ramazan'dan aldığım bilgilere göre Neşe asla evden kaçacak bir kız değil çünkü evinde çok mutlu. Ailesi de modern görüşlü, sevgi dolu insanlar.

Ama en önemlisi Neşe'nin yanında ne kimliği, ne parası ne de kredi kartları var.

Yani evden kaçmayı düşünecek birinin mutlaka yanına alacağı hiçbir şeye sahip değil.

Neşe'yi taciz eden ya da düşmanlık ettiği bilinen hiç kimse de yok.
Aile Ankara Adliyesi'nde savcılığa başvurmuş. Savcılık ve emniyet birimleri olaya el koymuş.
El ilanları da bastırılmış. Ailesi Neşe'nin bütün arkadaşlarını teker teker arıyor, bilgileri olup olmadığını soruyor şimdi.

Yalnızca bir tanesi, Suna onlara bilgi vermeyi reddediyor. Nedenini bilmiyorlar. Buradan Suna'ya da sesleniyorum.

Suna, eğer bir şey biliyor ve söylemiyorsan hem sen de bu kaçırılma olayına yardım ve yataklık etmiş sayılırsın hem de bir genç kızın başına istenmeyecek işler gelmesine neden olursun, hayatın boyunca vebalini taşırsın.  Bir an önce benimle ya da aile ile temasa geç ve bir şeyler biliyorsan anlat.

 Yetiş Ayşe

Basılan El İlanındaki açıklama şöyle:

KAYIP ARANIYOR!

Neşadiye Ersan. Biz arkadaşları ve ailesi olarak kısaca Neşe deriz. 18 Kasım 2010 tarihinde saat 20.00-21.00 sularında kaybolmuştur. Aşağıda eşkâli belirtilen şahsı görenlerin aşağıdaki telefon numaralarını aramaları önemle rica olunur.

- Kot etekli

- Siyah çoraplı

- 1.60 boylarında

- Siyah saçlı

- Beyaz tenli

- Siyah montlu

İrtibat Tel:

Ramazan Ersan 0505 755 44 35

İlknur Ersan 0506 413 47 02

Ömer Ersan 0506 646 41 42

Yetiş Ayşe

Bu güzel kızı görenlerin aileye veya bana ulaşmalarını istiyorum. İnşallah bir an önce sağlıcakla ailesine kavuşur Neşe.

…………………

 

 

LÜTFEN SESİMİZİ DUYUN ARTIK       

Bizler devletimizin vermiş olduğu rehberlik sertifikasına sahip felsefe ve sosyoloji öğretmenleriyiz. Tüm Türkiye'de yaklaşık 2500-3000 kişiyiz.

Hepimiz gerek dershanelerde gerekse devletimizin öngördüğü gibi ücretli olarak devletin okullarında rehber öğretmenler olarak çalışmaktayız.

Bu işi alnımızın akıyla, yüreğimizden gelen heyecanla, şevkle, insana, bireye verdiğimiz değerle fevkalade güzel bir şekilde yapıyoruz.

Kaldı ki geçmişte 2003-2004 yıllarında felsefe ve sosyoloji öğretmenleri devlet kadrolarına rehber öğretmen olarak atanmışlardır.

Günümüzün eğitim-öğretim şartlarında ülkemizde rehber öğretmenlere ne kadar ihtiyaç olduğu tartışılmaz bir gerçektir.

Okuduğu okullarda rehber öğretmen yokluğundan dolayı rehberlik hizmeti alamayan ve bir şekilde çeşitli suçlara karışarak okullardan tamamen uzaklaştırılan binlerce öğrenci, Siirt ve Bursa Olayları bizlere okullarda ne kadar ihtiyaç olduğunu açıkça göstermektedir.

Yapılan araştırmalarda özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerimizdeki illerimiz başta olmak üzere tüm Türkiye'deki rehber öğretmen ihtiyacının milli eğitim bakanımız Sayın Nimet Çubukçu tarafından 23.519 olduğu belirtilmiştir.

Bir araştırma sonucuna göre Şırnak’ta bir rehber öğretmene 3240 öğrenci, Şanlıurfa’da 2934 öğrenci, Ağrı’da 2574 öğrenci, Batman’da 1925 öğrenci Muş’ta ise 1905 öğrenci düşmektedir.

Bu sayılar diğer illerimizde de çok farklı değildir.

Bilindiği gibi rehberlik yaşamın başından sonuna kadar sürekli bir faaliyettir. Rehberliğin eksik kaldığı bir eğitim-öğretim de şüphesiz bir yönüyle eksi k kalacaktır.

Bizler, yapılacak kasım atamasında, tıpkı 2003 -2004 yıllarında olduğu gibi bizden de rehber öğretmenliğe atama yapılmasını istiyoruz.

Bu düşünceyle MEB okullarında rehber öğretmen olarak görevlendirmeyi arzu etmekteyiz. Bakanlığımızın ve personel genel müdürlüğünün bizlerin atamalarında rehber öğretmen olarak görevlendirilmesine yönelik çalışmalarının yapılmasını temenni etmekteyiz.

Yağmur

 

CEVAP: Sesinizi duyuruş olduk buradan da umarım öğretmenlerimiz işsizlikten öğrencilerimiz de ilgisizlikten bir an önce kurtulur bu sayede.

………………

 

DEMİRCİ’DEKİ KÖPEKLERE YARDIM

 

Ayşecim,

Altta gelen acil mesaj için senden başkası çare bulamaz. Soğuklar geliyor ve bu anne köpekler ve yavru köpekler çok zor durumda.

Demirci’ye elimiz erişmiyor.

Ege’de Demirci’ye yakın hayvan dostu birilerine mesajı ancak sen ulaştırabilirsin.

Sevgilerimi yolluyorum.

 

Ayşe Yılmaz

İstanbul Valiliği Yerel Hayvan Koruma Görevlisi

 

Demirci'de bir başına mücadele veren Seyide öğretmen zor durumda.

Bahçesindeki kulübede dün doğum yapmış anne köpeğin yanına girmek isteyen ikinci bir köpek de doğum yapmak üzere.

Üçüncü bir köpek de aynı sokakta ve eli kulağında doğuracak. Demirci de bakım merkezi henüz tamamlanmış değil. Tamamlanmadan köpek almayacağız diyorlarmış. Yarın başkanla görüşüp padoklarda yer yaptırıp anne ve yavruları aldıracağız ama kulübe yok.

Demirci'deki hayvanseverler lütfen Seyide Hanım'a yardımcı olun. Hiç olmazsa kulübe bulmasına yardım edin. Köpeklerin padoktaki yerlerine yerleştirilmesinde bulunun.

Seyide Hanım çok yalnız, köpekler yüzünden zaten çevre ile de zor günler geçiriyor.

Sevgi ve saygılarımızla,

Reyhan Elbirliler

Hakdem

Hayvanları Koruma Derneği Başkanı

Manisa

 

CEVAP: Manisa Demirci’deki veya Demirci’ye ulaşabilecek okurlarımızdan köpekler için destek bekliyoruz.

……………..

 

 

SEDEF HASTALIĞI

Sevgili okur dostlarımdan sedef hastalığı ile ilgili pek çok eposta aldım bir kısmını aşağıda yayınlıyorum. Ancak epostalardan anlayabildiğim kadarıyla bu hastalığın tam bir tedavisi olmamakla birlikte en önemli nedeni stres olduğundan çözümü de kendi kendinize iyileşeceğinizi telkin etmeniz ve stresten uzak durmanız. Herkese sağlıklı günler ve acil şifalar diliyorum. Zaman ayırıp cevap ve destek veren tüm okur dostlarıma da teşekkür ediyorum. Hepiniz harikasınız, öpüyorum sizi.

 

 

SEDEF HASTASINA YARDIM

 

Ayşe Hanım;

29 Kasım tarihli yazınızda sedef hastası olan bir okurunuz yardım istiyordu. Çok üzüldüm.

Benim de sedef hastası bir arkadaşım var ama iyileşti şimdi. Eğer okurunuza arkadaşımın mail adresini iletirseniz, yardımcı olabilir.

 Teşekkür ederim, iyi çalışmalar.

Gülsen

 

CEVAP: Harikasınız eposta adresini ilgili okurumuza ileteceğim inşallah bir an önce o da arkadaşın gibi iyileşir.

 

………………….

 

SEDEF HASTASI ANNEME YARDIM

 

Sayın Ayşe Aral;

Bugünkü köşe yazınınızda okuduğum yardım talebi üzerine yazıyorum.

Ben Baki, Makine Mühendisiyim.

2002 yılından beri sedef hastasıyım. Duyulan ve de bilinen bütün tedavi yöntemlerini, bitkisel tedavi ve balıklı göl dâhil hepsini yaptım.

3 sene önce İzmir’de Prof. Dr. Oktay Avcı’nın tedavisine girdim. Allah Razı olsun. Şu anda mutluyum, rahatım.

Geçmesi çok güç olan bu hastalığı kendi yöntemleri ile hastalarını % 95 oranında tedavi edebiliyor ve de ALLAH ondan razı olsun diyorum.

Kendi telefonumu verdim. Aşağıya da Doktorumun adresini yazıyorum. Telefon ile randevu aldıktan sonra istenen tahlilleri yaptırıp muayene olun.

İnşallah hanımefendinin annesi de sağlığına kavuşacaktır. Saygılarımla…

 

Prof. Dr. Oktay AVCI

Dokuz Eylül Üniversitesi Dermotoloji Ana Bilim Dalı

 

…………

 

SEDEF

 

Merhaba Ayşecim,

 

Sedef hastası okuruna bir tavsiyem olabilir. Sedefin maalesef kesin çözümü yok.

 

Benim hem annem hem de oğlumda sedef var. Pek çok yöntem denedik. Bakırköy’de bir aktardan aldığımız bitkisel karışım çok işe yarıyor.

5-6 ay sürekli kullanıldığı zaman cildini bebek gibi yapacaktır. İletişim bilgilerini verebilirsen kendilerine adresi ve telefon numarasını verebilirim. Aktarın hastayı görmesi ve ona göre karışım hazırlaması gerekiyor. Çünkü sedefin çok çeşidi var.

 

Teşekkürler

Sırma

 

 

……………

 

SEDEF

 

Ayşe Hanım merhaba,

Bugünkü yazınızda sedef hastalığı ile ilgili konuda yazmak istedim size.

Ben de yıllarca bu hastalığı çektim, tüm vücudum kabuk kabuk dökülüyordu.

Benim de gitmediğim hastane ve doktor kalmamıştı. O zamanlar Adana’da yaşıyordum ve sürekli İstanbul-Ankara-Adana arasında mekik dokudum.

Balıklı göllere gittim, bir dolu ilaç kullandım ama geçmemişti.

Şimdi neyse ki hiçbir şey kalmadı, tamamen iyileştim.

Ayşe Hanım bu hastalığın ilaçla tıpla bir tedavisi olmadığını birebir yaşadım.

Sedef tamamen sinirsel, tamamen can sıkıntısı ve stresten kaynaklanıyor. Ben de ilk kardeşim doğduğunda kıskançlıktan çıkmış.

Sedefi yoksaydığınız zaman kendinizle, vücudunuzla barışık olduğunuz zaman 1-2 aya kalmadan tüm vücuttan yok olup gidiyor.

Bende en son 2000 senesinde tekrar çıktılar. O zamanki stresten kaynaklanıyordu ve bunu bildiğim için hiçbir şey yapmadım.

Sonra her şey sütliman olunca yine beni terk ettiler.İsterseniz benim mailimi verin direk konuşayım kendileriyle. Çok sevgiler, saygılar.

Hale

……………….

 

SEDEF HASTALIĞI HAKKINDA

 

Merhaba,

 

Ben bugünkü yazınızda Sedef hastalığı için yardım talebinde bulunan okurunuz için bir öneri yapmak istiyorum.

 

28 yaşındayım ve sedef hastalığı bende ilk 8 yaşımdayken çıktı. Her türlü ilacı, tedaviyi denedik ama bir sonuç alamadık. Sonra Sivas Kangal'daki balıklı gölden haberimiz oldu ve son bir çare olarak orayı denemeye karar verdik.

 

Tabi ki doktorumuz gitmemizi hiç önermedi. Herkesin girdiği havuzdaki koşulların hiç hijyenik olmadığından bahsetti ama biz yine de denemek istedik.

 

İyi ki denemişiz ki gittikten kısa bir süre sonra tamamen iyileştim (süreyi tam hatırlayamıyorum çok küçük olduğumdan).

 

Son 3 senedir ara ara bacaklarımda çıkar ama onlar da çok küçük bölgeler. Tamamen kurtulmak sanırım mümkün değil. Doktorumun da görüşleri bu yönde. İlaç kullandıkça iyi oluyor, ilacı bırakınca yeniden nüksediyor.

 

Stresten uzak, kendini yormadan yaşamak gerek. Doktorun tavsiyesi bu, tabi ne kadar başarılı olabilirse insan günümüz şartlarında.

Neyse lafı daha fazla uzatmayayım. Sivas Kangal'daki balıklı göle gitmedilerse bir an önce gitmelerini tavsiye ederim. Şimdi ne durumdadır tesis bilemiyorum ama kısa bir araştırmayla rahatlıkla bulabilirler.

Çünkü balıklı göle bütün dünyadan, birçok farklı ülkeden vatandaşlar gelmekte.

DİDEM

 

 

……………….

 

LÖSEV VE AÇEV’E GÖNÜLLÜ YARDIM ETMEK İSTİYORUM

 

Merhaba

Geçenlerde yine yazmıştım, eczacılık ve 2. üniversite hakkında.

Bugünkü sorum ise; ben öğrencilere yardım amaçlı ders vermek istiyorum bu Açev, sosyal hizmetler, ya da lösev gibi kurumlar olabilir ama nasıl ve ne şekilde başvurabilirim, şartları nedir?

Adana’da yaşıyorum, üniversite mezunu biriyim.

Teşekkürler.

Kolaylıklar.

Yine ismimi ve telefonumu yazmazsanız teşekkürler.

 

CEVAP: Harika bir fikir bu bence vakit ayırabilen herkes bu tip kurumlara gönüllü olarak destek vermeli. Bu kurumların web sitelerinde gönüllülük için aranan şartlar ve iletişim bilgileri mevcut.

 

 

…………

 

BULGARİSTAN GÖÇMENİNE BURS

 

 

Ayşe Hanım merhaba,

 

Bugünkü yazınızda Bulgaristan göçmeni bir üniversite öğrencisinden bahsetmişsiniz. (Almanca Öğretmenliği okuyan)

Mümkünse bu öğrencinin iletişim bilgilerini bana mail atarsanız sevinirim.

 

Sevgilerimle

 

MURAT

 

CEVAP: Murat Bey çok teşekkürler desteğinize, iletişim bilgilerini size eposta ile ileteceğim.

 

Yazarın Tüm Yazıları