Ne Fenerbahçe ne Galatasaray babam ne derse o!

Güncelleme Tarihi:

Ne Fenerbahçe ne Galatasaray babam ne derse o
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2010 00:00

Karabükspor son haftalarda Spor Toto Süper Lig’te adeta fırtına gibi esiyor. Bunun en büyük sebeplerinden biri, attığı sekiz golle yıldızı parlayan Nijeryalı Emmanuel Emenike (23). Ligdeki başarısıyla üç büyüklerin de dikkatini çeken Emenike için spor dünyası karıştı.

Haberin Devamı

Galatasaray ve Fenerbahçe’den teklif alan Emenike, kulüp başkanını işaret ederek “Tamamen babamın insiyatifinde” diyor. Ama ‘baba’ da “Verirsem bir tek Beşiktaş’a veririm” açıklaması yaptı. Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyespor’la oynanacak maç için İstanbul’a gelince Emenike’yle buluştuk ve hakkında merak edilen her şeyi sorduk

*  Nasıl bir aileden geliyorsunuz?
- Babam ticaretle uğraşırdı. İyi bir ailem vardı. Toplam 10 kardeşiz. Ben yedinci çocuğum. Benden büyük üç ablam var. Çocukluk yıllarım mutlu ve eğlenceliydi.
*  Futbol yeteneği genlerden mi? Ailenizde başka futbolcu var mı?
- Evet, erkek kardeşlerim de futbol oynadılar ama hiçbiri profesyonel olamadı. Bu sporu meslek olarak sadece ben seçtim.
*  Nasıl başladınız?
- Dört yaşında. Her çocuk gibi sokakta ve okulda oynayarak...
*  Sizdeki cevheri ilk kim keşfetti?
- Ortaokul hocam. Eğer çok çalışırsam iyi yerlere gelebileceğimizi söylemişti.
*  Türkiye’de gençler genellikle para kazanmak ve ‘yırtmak’ için futbol oynar. Sizde durum nasıl?
- Açıkçası benim de hayallerim Türk gençlerinden farklı değildi.
KARABÜK’TE EMİN ELLERDESİNİZ
*  Türkiye ve Karabükspor’la yollarınız nasıl kesişti?
- 2009 yılının yaz ayında Türkiye’ye geldim. Ankaragücü beni deneyecekti. Daha sonra benim dışımda bazı olaylar gelişti ve Gençlerbirliği’ne gittim. Sonra Gençlerbirliği’nden Karabükspor’a transfer oldum.
*  Daha önce Türk futbolu ve Karabükspor hakkında bir şeyler duymuş muydunuz?
- Türk futbolunu tabii ki duymuştum fakat Karabükspor hakkında hiç bilgim yoktu.
*  Karabük’ü nasıl buldunuz?
- Kardemir Karabükspor bana değer verdi ve halk da beni içlerinden biri olarak kabul etti.
*  Kendi ülkenizle buradaki insanlar arasında nasıl farklar var?
- Nijerya’yla Türkiye arasında kültürel farklar tabii ki var ama burada insanlar çok sevecen. Adapte olmakta hiç zorlanmadım.
*  En çok neyi özlediniz?
- Ailemi. Onun dışında bu şehre ve Türkiye’ye alıştım. Burası küçük bir şehir ama insanların güçlü bağları var.
*  Karabük’te sizi en çok ne çekti?
- Tabii ki futbol oynamak. Ama aynı zamanda kulübümüzün sponsoru olan Kardemir Çelik Fabrikası, bu şehrin en büyük ekonomi kaynağı. Dolayısıyla güvenilir bir sponsor. Çok büyük bir kulüp olmayabilir ama güçlü ve güvenilir bir sponsor sayesinde her zaman kendinizi güvende hissediyorsunuz. Yani stadyuma astıkları pankart gibi, burada yaşarken anlıyorsunuz ki, ‘Emin Ellerdesiniz’.
*  Nijerya sonrası hayatınızda neler değişti?
- Burada futbolumun iyi yönde değiştiğini hissediyorum. Daha da iyi olacağıma da söz verebilirim. Türk insanına bütün hünerlerimi göstereceğim.
ÜLKEMDE HURRY BOY, BURADA EMİ DİYORLAR
*  Şu anda gol kralısınız. Sırrınız ne?
- Herhalde her zaman daha iyisini yapmaya çalışmam. Bizim takım, kolej takımı gibi. Aramızdaki arkadaşlık çok iyi. Aslında beni çok çalışmak, kendime inancım ve güvenim iyi yerlere getiriyor. Başarımın sırrı bunlar.
*  Bir lakabınız var mı?
- Ülkemde bana ‘Hurry Boy’ yani ‘hızlı adam’ diyorlardı.
*  Türkiye’de ne diyorlar?
- ‘Emi’ (Gülüyor).
*  Maç öncesi ve sırasında uğurlarınız var mıdır?
- Maçtan önce mutlaka dua ederim.
*  Sizce bu sezon Türkiye’de kim şampiyon olur?
- Fenerbahçe...
*  Karabükspor’la kaç senelik anlaşmanız var?
- Bence bunun hiçbir önemi yok…  Kulübümün ve başkanımın tasarrufunda kağıt üzerinde 2013’e kadar sözleşmem devam ediyor. Sadece futboluma bakıyorum ve Karabükspor’u en üst noktalara takım arkadaşlarımla birlikte taşımaktan başka hiçbir şey düşünmüyorum.
*  Peki gelen teklifler aklınızı çelmiyor mu?
- Dediğim gibi, sadece futboluma konsantre oluyorum. Başkanıma ‘Baba’ derim ben. Transfer konusu da tamamen babamın insiyatifinde.
*  Takım içinde kimlerle iyi anlaşıyorsunuz?
- Herkesle anlaşıyorum ama en çok, oynadıkları pozisyonları gereği Seric, Tomic ve Deumi ile anlaşıyorum.
*  Kaç yaşına kadar futbol oynamayı düşünüyorsunuz?
- 35 yaşına kadar oynayabilmeyi isterim. Futbol hayatım bittikten sonra ticaretle uğraşmayı düşünüyorum. Tabii umarım o zamana kadar futbolda çok sey başarmış ve tanınan bir oyuncu olmuş olurum… (Gülüyor)

Haberin Devamı

Çapkınlık sorunuzu cevaplamam sizi kız arkadaşım da okuyor

Haberin Devamı

*  Biraz da aşktan konuşalım... Aşk var mı?
- Evet, bir kız arkadaşım var.
*  Nerede?
- Şu an Nijerya’da okuyor. Onun da Türkiye’ye gelmesini çok istiyorum ama önce eğitimini tamamlaması lazım!
*  Peki çapkınlık yapıyor musunuz burada?
- Açıkçası çapkın olmak için pek fazla zamanım yok.
*  Bu cevap pek tatmin edici değil...
- Sizin gazeteniz Nijerya’da da okunuyor. Böyle sorulara cevap vermemek benim için çok daha iyi olur (Gülüyor).
*  Kendinizi üç kelimeyle anlatmanızı istesem...
- Mutlu, hırslı ve duygusal...
*  Futbolcular aksesuvar kullanmayı çok sever. Sizin de takı ya da kıyafet gibi takıntılarınız var mı?
- Özel hayatımda ben de ne giydiğime çok dikkat ediyorum. Yani üstüme başıma özenen biriyim. Hadi itiraf edeyim, takıları da çok seviyorum!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!