Top yerine at koşturuyor

Güncelleme Tarihi:

Top yerine at koşturuyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 20, 2010 00:00

Arda Turan ile birlikte, bin 200 kişi arasından Galatasaray altyapısına seçilen ama bir süre sonra fiziksel yetersizliği gerekçesiyle takımdan ayrılmak zorunda kalan Akın Sözen, kısa sürede Türkiye'nin ünlü jokeylerinden biri oldu.

Aprantilik eğitiminin ardından 6 ayda 100 yarış kazanan ve jokey unvanını alarak önemli bir başarıya imza atan Sözen, “kadere inanırım” diyerek özetlediği hayat hikayesini anlattı.

Küçük yaşlardan itibaren futbola ilgi duyduğunu ve yeteneğinin olduğunu belirten Sözen, mahalle takımı Cennet Barbarossporun alt yapısında iki yıl oynadıktan sonra ailesinden habersiz katıldığı Galatasaray'ın altyapı seçmelerinde bin 200 kişi arasından seçilen 7 kişiden biri olduğunu söyledi.

O dönem kendisiyle birlikte seçilenler arasında Arda Turan, Cafercan Aksu, Uğur Uçar ve Mülayim Erdem'in de olduğunu aktaran Sözen, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben koyu bir Fenerbehçeliyim ama işin garibi şans bana Galatasaray'da güldü. Galatasaray'ın yıldız takımındaydım ve her şey yolunda gidiyordu. Ne olduysa sezonun bitip yaz tatili için ara verilmesiyle oldu. Tatil dönüşü takım arkadaşlarımı tanımakta güçlük çektim. Hepsinin boyu uzamış, sakalları çıkmıştı. Ben ise önceki senenin aksine sanki daha da kısalmıştım. Genç takıma yükseldiğimizde boyumun kısa olması nedeniyle ikili mücadelelerde yetersiz kalmaya başladım. O zamanki hocamız 'Jön Ahmet', fiziksel gelişimimi tamamlamam için beni İstanbulspor'a göndermek istedi. Bu kararı kabullenemedim ve 'Galatasaray'da oynamayacaksam hiçbir yerde oynamam' diyerek futbolu bıraktım.”

ATLARIN ISIRMASINDAN KORKMUŞ

Takımdan ayrılmasının ve futbolu bırakmasının ardından çok kötü günler yaşadığını aktaran Sözen, altılı ganyan oynayan amcasının Veli Efendi Hipodromu'nda gördüğü apranti eğitim duyurusunu kendisine söylemesiyle hayatının değiştiğini ifade etti.

Sözen, amcasının kendisini apranti eğitim seçmelerine kayıt ettirmek için uzun süre ikna etmeye çalıştığını belirterek, “Atlardan korktuğum için bu teklife sıcak bakmadım. Hatta amcama, 'Olmaz, atlar beni ısırır' dediğimi bile hatırlıyorum. Fakat amcam ne yaptı etti beni ikna etmeyi başardı. Apranti okulundaki seçmeleri başarıyla geçip eğitim görmeye başladım.”

Okocha ve Baliç gibi yıldız bir futbolcu olmayı hayal ederken, kendisini bir anda hipodromda ata binerken bulduğunu dile getiren Sözen, zamanla kendisinde gelişen at sevgisinin futbolu unutturduğunu belirtti.

Hiçbir şeyin kendisine futbolu unutturamayacağını düşündüğünü ama atların zamanla kendisi için topun önüne geçtiğini dile getiren Akın Sözen, “İşinizi sevdikçe başarılı oluyorsunuz, başarılı oldukça da işinize daha çok bağlanıyorsunuz. Jokeylik, futbolculuğa göre çok zor ve riskli bir meslek ama artık benim vazgeçilmezim. Bazen düşünüyorum da; ben jokey olmak için doğmuşum” diye konuştu.

ARDA TURAN, ARAP ATI GİBİ

Aprantiyken amacının jokey olmak, jokey olduktan sonra yurt dışında at binmek, yurt dışında at bindikten sonra ise artık tek amacının kendisine has bir tarz oluşturarak iz bırakmak olduğunu vurgulayan Sözen, şunları söyledi:
“Jokeylik artık benim için bir yaşam tarzına dönüştü. Bundan dolayı futbolculuğa dair keşkeler hayatımda yok. Altyapıda beraber futbol oynadığım arkadaşlarım bugün çeşitli kulüplerde top koşturuyor ama Akın Sözen de pistlerde at koşturuyor. Hayat bu, sürprizlerle dolu.”

Galatasaray'ın altyapısınında futbol oynadığı dönemde Arda'nın da altyapıdaki çocuklarla aynı yetenekte olduğunu ifade eden Sözen, “O dönemlerde hepimiz değer ve yetenek olarak eşittik. Zamanla fiziksel üstünlük sağlayan ve yeteneğini geliştiren öne çıkmaya başladı. Arda da ilk başlarda çok dikkat çekmiyordu ama Arap atı gibi sonradan açıldı” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!