Aşka hakkımız olmasa da sen bir hediyeydin bana

Hayatımın en güzel yıllarını geçirdim seninle. Bir hediyeydin benim için. Ne yazık ki içinde bulunduğumuz şartlar, ömrümüzün sonuna dek bu yolda birlikte yürümemizi engelledi.

Sevgili Feyza Hanım, ne yüce, ne zor bir iş yapıyorsunuz. Ben kendimi bildim bileli Güzin Abla köşesi var. Rahmetli annenizi de takip eder, yazılarından dersler çıkarırdım. Kendisi, kaybına çok üzüldüğüm ender insanlardandır. Siz de onun gibi gönlü, yüzü güzel bir insansınız.
Bunca yıldır size ilk kez yazıyorum. Çok sevdiğim ve ne yazık ki ayrılmak zorunda kaldığım aşkıma sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum, yayınlarsanız bu sadık okurunuzu çok mutlu edersiniz. Yüreğimi yakan bu acı da biraz hafifler...
Seni çok özledim ışık gözlüm...
Beş yıl önce, güzel bir haziran günü, plajda güneşlenirken gördük birbirimizi. O anda içim titredi. İki ay boyunca bakışlarımızla anlaştık. Başka türlü bir harekete ne cesaretimiz ne de hakkımız vardı.
Sonra ışıklı gözlerinle, o güzel gülüşünle girdin hayatıma. Seni çok sevdim, ikimizi çok sevdim. Her şeyimiz benziyordu, hayata bakışımız aynıydı. Sanki ruh ikizimdin. Hep “geç karşılaştık buna yanarım” derdin.
Hayatımın en güzel yıllarını geçirdim seninle. Dört yıl boyunca hiç kırmadık birbirimizi, hiç üzmedik. Sen bir hediyeydin benim için. Kendimi bulmama, kendimi sevmeme yardım ettin. Bana çok şey kattın. Sonsuz teşekkür ediyorum sana.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz şartlar ömrümüzün sonuna dek bu yolda birlikte yürümemizi engelledi. Veda ederken “birbirimizi kaybetmeyelim” sözün ümit oldu içimde. Ama ümidim giderek karanlık, dipsiz bir kuyuya dönüşüyor. Öyle çaresizim ki, yapacak hiçbir şey yok. Belki de cesaretim yok!
Seni uzaktan gördüğümde, içimde yüzlerce kuş kanat çırpardı. Bana doğru yürürken attığın her adım yüreğimin üzerindeydi sanki.
Doyumsuz sohbetlerimiz, sevgiyle bakan gözlerin, beni sahiplenmen, koruman... Şimdi bunları öyle çok arar oldum ki... Meğer ne çok şey yaşamışız, ne çok anımız varmış birlikte.
Yaşadığım şehirden kaçmak istiyorum artık. Canım çok yanıyor. Sensizlik öyle zor ki, içimdeki karanlığa gömüldüm.
Her şeye rağmen, yaşadığım sürece benimle olacaksın. Sahip olamadığım selvi boylum, delikanlım...
Rumuz: Tarabyalı

Sevgili okurum, çok uzun yıllara dayanan okur-yazar dostluğumuz adına, annemi sevgiyle anmanız nedeniyle, satırlarınızı yayınlıyorum.
Ancak sanırım burada size engel olan, bir evlilik. Ailevi bir sorun yaşamış da olabilirsiniz ama ben ikinizden birinin, daha çok da görüştüğünüz bu adamın evli olduğu düşüncesine kapıldım. Yoksa böylesine güzel bir beraberlik neden dört yıl sonunda noktalansın?
Yazılarımı takip ettiğinize göre, evli insanların başkalarıyla ilişki kurmalarına sıcak bakmadığımı bilirsiniz.
Böyle olmayacak bir aşka kapılmışsınız ama artık kendi yaşamınıza dönmeli, umudunuzu kesmelisiniz. Hem de ayrılmayı sevdiğiniz adam istemiş, hâlâ ısrar etmek anlamsız değil mi? Hem kendinize de yazık etmiyor musunuz?

Elimizdeki ansiklopedileri nasıl değerlendirebiliriz

Sevgili Feyza Hanım, yazılarınızın sıkı bir takipçisiyim. Yorumlarınızı ve olaylara bakış açınızı hakikaten çok beğeniyorum.
Sizden benim de bir ricam olacak. Bu ricamı köşenizde birkaç satırla duyurabilirseniz ve okurlarınız da ilgilenirlerse çok memnun olurum.
Yıllar önce biriktirmiş olduğum ansiklopediler var. Bunları nasıl değerlendirebileceğimi bilmiyorum. Yararlanmak ya da değerlendirmek isteyenlere nasıl ulaşırım?
Bana da yardımcı olacağınızı umuyor, iyilikler diliyorum.
Doğan G.
e-mail: dogan_gulcicek@mynet.com


Sevgili okurum, özellikle Anadolu’nun ücra köşelerinde, henüz bilgisayarların yaygın olmadığı okullarda elbette ki bu tür kitap ve ansiklopediler büyük önem taşıyor. E-mail adresinizi vererek bu konuda ihtiyacı olanların size ulaşmalarını sağlamak istedim. Ben de size iyilikler dilerim.
Yazarın Tüm Yazıları