Rahatsız etmek istedik

Güncelleme Tarihi:

Rahatsız etmek istedik
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2010 00:00

Oyuncu Mert Fırat ve yönetmen İlksen Başarır, senaryosunu da birlikte yazdıkları “Başka Dilde Aşk” filmiyle birçok festivalde ödül kazandı. İkili, şimdi de ensesti konu alan yeni filmleri “Atlıkarınca” ile 47. Altın Portakal Film Festivali’nde yarışıyor...

Haberin Devamı

“Atlıkarınca”nın esin kaynağı neydi, nasıl ortaya çıktı hikaye?

Mert Fırat: Aslında “Atlıkarınca” projesi, “Başka Dilde Aşk”tan önce vardı. İlksen’le üç yıldır tanışıyoruz. Tanıştığımız ilk zamanlarda ben ona bir hikâye anlatmıştım. O da benimle bir hikâye paylaşmış ve “Ben ensesti konu alan bir film çekmek istiyorum” demişti. Birlikte araştırma yaptık, çıkan yazıları, makaleleri, raporları okuduk. Sonra senaryoyu yazmaya başladık ve 1,5 sene önce de bitirdik. Ama önce “Başka Dilde Aşk”ı çektik.

Filmdeki hikâye gerçek bir olaya mı dayanıyor?

Mert Fırat: Hayır, tamamen kurmaca bir hikâye. İsimler ve olaylar gerçek değil.

Araştırma yaptığınızı söylediniz, peki ensest ilişki yaşayanların genelleme yapılabilecek karakteristik özellikleri var mı?

İlksen Başarır: Genelleyebileceğimiz birtakım özellikler yok ama araştırmalara göre bazı ilginç özellikleri olabiliyor. Mesela Erdem, titizlik konusunda obsesif. Ama orada önemli olan, adamın iktidarını ortaya koyması. Taciz ya da tecavüzde kendi gücünü kanıtlamaya çalışıyor.

Mert Fırat: Biz genelleme yapmaktan kaçınmaya çalıştık. Filmdeki ailede iki karakter var ama işleri belli değil. Filmin hangi dönemde geçtiği de belli değil. Keza filmin geçtiği kasabanın neresi olduğu da öyle. Bunlarla bir yeri işaret etmenin yanlış olduğunu düşündük. En eğitimsizinden en eğitimlisine kadar her sınıfta yaşanabilen bir durum olduğu için, biz orta sınıf bir aileyi göstermeyi seçtik.

Haberin Devamı

ERK KAYBI, ERKEĞİ ÇİLEDEN ÇIKARIR

Erdem’in yaptıklarının nedeni aile içindeki iktidarını kaybetmiş olması mı?


Mert Fırat: Erdem, üst sınıfa mensup olmaya çalışan bir adam ve hiçbir çabası olmadığı halde başarılı olan bir kadın var ailesinde. Sonuçta iktidarını kaybediyor. Erk kaybı, erkeği çileden çıkaran bir durum. Biz, erkeğin iktidarını ortaya koyuşunu görüyoruz. Ensest vakalarının ardında birbirinden tamamen farklı binlerce neden yatıyor. Kimisi “Çocuğumu çok seviyorum” diyor neden olarak. Bir insan çocuğuna böyle bir şey yaptıktan sonra kendini öldürmüyorsa, mutlaka kendine göre mantıklı bir nedeni vardır...

Filmin Altın Portakal Film Festivali’ndeki galasına katılanlar, ailenin yaşadıkları soruna getirdiği çözüme bozuldu. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Mert Fırat: Bu durumu hukuksal mücadeleye dayandırmak, başka bir filmin konusu olurdu. Bir de film, böyle bittiğinde etkili oluyor. Biz bu filmin insanları rahatsız etmesini istiyorduk, sanırım bunu da başardık.

İlksen Başarır: Biz filmi böyle bitirdik. Başka bir filmde hukuk mücadelesini de anlatabiliriz.

Haberin Devamı

BU FİLMİ MERAK İZLETTİRECEK

Ensest, zor bir konu. İzleyiciden beklediğiniz geri dönüşleri aldınız mı?


Mert Fırat: Galadan sonra yaptığımız söyleşide gördük ki, insanlar filmin bırakmasını istediğimiz etkiyi fark etmişler. Çözüme yaklaşımlarını ve fikirlerini anlatırken yumuşak ifadeler kullandılar. Her şeyin tam dozunda olduğunu gördük. Umarım filmin gişesinde ve sonrasında da bu etki sağlanır. Zaten bizim 1 milyon gişe beklentimiz yok. Ama filmimizin gündem yaratacağını düşünüyoruz.

Gişede beklentiniz ne peki?

İlksen Başarır: Gişeyi şu an tahmin edemiyorum.

Mert Fırat: “Başka Dilde Aşk”ın yarattığı beklentiyle, “Atlıkarınca”nın galasında salon dolup taştı. Birçok kişi açıkta kaldı. “Atlıkarınca”nın ister istemez “bu ikilinin filmi” diye etki yaratacağını biliyorum ama sonrasında ne olacağını kestiremiyorum. Bu filmi merak izlettirecek diye düşünüyorum.

OYUNCU BULAMAYINCA KENDİM OYNADIM

İkiniz birlikte nasıl bir çalışma ortamı yaratıyorsunuz?


Mert Fırat: Kutu Film adlı şirketimizin minik bir ofisi var ama biz genellikle evlerimizde birlikte çalışıyoruz. Hikayeyi birlikte kurup, diyalogları birlikte yazıyoruz.

Senaryoyu birlikte yazıyorsunuz, İlksen Hanım siz yönetmen koltuğuna oturuyorsunuz, Mert Bey siz de kamera karşısına geçiyorsunuz. Bundan sonraki fillerinizde de bu şekilde mi çalışacaksınız?

Mert Fırat: Hikayeleri birlikte yazıyoruz ama mesela ben bu filmde oynamayacaktım. İkimizin aklında da başka oyuncular vardı. Sonra İlksen benim sevilen bir oyuncu olduğumu ve bu rolle izleyiciyi şaşırtacağımı söyleyince oynamaya karar verdim. Galadan sonra karşılaştığımız seyirciler de hep “Seni severiz ama ah be...” dediler.

İlksen Hanım da oynamak istemiş ki kendisini gördük filmde...

İlksen Başarır: İmza gibi olsun diye değil, zorunlu olarak yer aldım bir sahnede. Anneyi oynayan Nergis Öztürk’ün arkadaşını canlandıracak oyuncu bulamadık. Sette çalışanların çoğu da gençti, mecbur kalınca kendim oynadım.

Haberin Devamı

ZEYNEP OYUNCU OLMAK İSTEMİYOR

Babasının tacizine uğrayan Sevgi’yi canlandıran Zeynep Oral, ilk oyunculuk deneyimi olmasına rağmen izleyiciyi ağlamaktan helak etti. Nasıl buldunuz onu?

İlksen Başarır: Kast direktörümüz Harika Uygur’la oyuncu ararken herkesi denedik. Ama herkes ‘oynuyordu’. Sonra ben nasıl birini aradığım söyledim, Harika da Zeynep’in fotoğrafını gösterdi. Bir arkadaşının kızıymış, görünce büyülendik. Zeynep’in çok bilinçli bir ailesi vardı. Onların da desteğiyle çok güzel oynadı. İnanılmaz bir yetenek. Oyuncu olmayı hiç istemiyor, hatta veteriner olmak istiyor. Ama öyle bir oyunculuğu var ki, 30 dakika hiç ara vermeden ağlayabiliyor. Setten çıkarken “Psikolojik destek alsak mı” dedik ama gördük ki Zeynep bildiğiniz profesyonel oyuncu. Oyununu yapıyor ve kendi hayatına dönüyor. Şimdi birçok ulusal ve uluslararası yapımdan teklif alıyor ama oyunculuk yapmaya devam eder mi bilmiyorum...

Haberin Devamı

DERDİMİZ FİLM YAPMAK

Altın Portakal Film Festivali’nde ödül bekliyor musunuz?


Mert Fırat: Çok iddialı yapımlar var bu sene. Dokuz tane ilk film var. Çekişmeli olacak ama ödül verirlerse alırız!

Peki alırsanız, ne yapacaksınız?

Mert Fırat: Kazandığımızı hemen üçüncü filmimize aktaracağız. Bizim derdimiz film yapmak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!