Acı duymak

ETİK felsefesi Profesörü Raimond Gaita’dan dün özetlediğim yaklaşım, “hayvan hakları” ile ilgili sağlam bir zemin oluşturuyor.

Bir insana ırkına, rengine, soyunu-sopuna göre davranmak ırkçılık, onu cinsiyetine/cinsel tercihine göre etiketlemek “cinsel ayırımcılık”tır.
Ve bu tutum vicdanen de, hukuken de “suç” alanına girer.
Aynı çerçevede, hayvanlara bizden farklı oldukları için kötü davranmak, onların haklarını görmezden gelmek de tür ayırımcılığı suçudur.
Ki, bir canlının en temel, en doğal hakkı hiç bir anlamda “acı duymama” hakkıdır.
* * *
Dün yazımda örnek verdiğim gibi tür ayırımcılığı suçunun sadece bireysel manzaralarını değil, “toplumsal” açılımını da yaşıyoruz sık sık.
En tipik örnekleri de maalesef, her yıl “Kurban Bayramı”nda yaşanır. Maalesef diyorum, çünkü adı üstünde “bayram”...
Tüm önlemlere/uyarılara karşın koyunların, danaların çocukların önünde kesilmesi mi dersiniz. Bahçelerin, caddelerin, kaldırımların kan gölüne dönüşmesi mi...
Bakarsınız, koca bir danayı tek ayağından iş makinesine asmışlar, çırpınıyor dakikalarca.
Bakarsınız, kaçan hayvanı durdurmak için böğrünü bıçaklıyorlar. Alelen, herkesin, kesim yerine toplanan kalabalığın gözü önünde.
Susmak bazen en güçlü onaydır.
* * *
Ayşe Arman’ın Dünya Hayvan Hakları Günü’nde “acısız kesim” ile ilgili yazı ve röportajları, “tür ayırımcılığı”nın belki en hazin yansıması.
Hazin çünkü, hayvanların şoklanmadan, uyuşturulmadan, çoğu kez sadece bayramda eline bıçağı alan insanlarca boğazlanması, toplumsal, geleneksel olarak kabul görüyor.
“Dinsel” olarak da onay görüyor diyemiyorum. Çünkü başta Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fetvası olmak üzere bir çok din adamı kurbanın değil kesiminde, “nakli”nde bile acı çekmemesi gerektiğini her bayramda hatırlatıyor.
* * *
Ama olmuyor.
Çünkü hala kuzu, koyun, dana, inek, boğa “mal” olarak görülüyor.
Oysa önümüzde duran AB yasalarından birisi, 13 yıl önce hükme bağlamış konuyu.
Hayvanları “mal statüsü”nden çıkartıp, “hissedebilen canlılar” olarak düzenlemiş.
Her kurbanda “mal pazarlığı” için uzun uzun buluşan eller, bu kez o canlıların acı çekmemesi için tokalaşamaz mı...

Yazarın Tüm Yazıları