Fazıl Say’ı kalpten götürecek grup

Güncelleme Tarihi:

Fazıl Say’ı kalpten götürecek grup
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2010 00:00

İstanbul Arabesque Project’in üyeleri pek çok rock grubunda çaldı. Ama altyapılarında hep arabesk vardı. Çünkü bu müzikle büyümüşlerdi. Bunu bir yıldır verdikleri 200 konserle dışa vurup, gerçek benliklerini gösterdiler. Şimdi de ‘Her Gün İsyanım Var’ albümüyle bu durumu pekiştiriyorlar. Üstelik tam da arabeskin tartışıldığı dönemde. Kendilerine güvenleri tam, “Eğer arabesk yavşaklıksa, klasik müzik soyluların himayesinde kalmış, halka tepeden bakan bir müziktir mi, diyelim” diyorlar

Istanbul Arabesque Project, davulda Barbaros Akbulut (40), bas gitarda Özer Kırçak (30), elektrik gitarda Korkut Peker (31), vokalde Pınar Seda Günday’dan (33) oluşuyor. Grupta sadece vokalist, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Çalgı Eğitim mezunu. Bingöllü Barbaros Akbulut İnönü elektrik bölümü, Ayvalıklı Korkut Peker halkla ilişkiler, Samsunlu Özer Kırçak ise iktisat mezunu. Her biri usta-çırak ilişkisiyle müzikte bir yerlere gelmiş. Şimdiye kadar farklı türde müzikler yapan gruplarda çalsalar da ortak noktaları tabii ki arabesk. Bir de Barbaros Akbulut.
İstanbul Arabesque Project, hepsinin ortak arkadaşı Akbulut’un liseden beri kurduğu bir hayal: “Lise yıllarım Bingöl’de bakkal önünde eski tip bir kasetçalarda İbrahim Tatlıses şarkıları dinleyerek geçti. Çünkü bölgede sosyal yaşama dair tek aktivite buydu. Zaman geçti İstanbul’a geldim, müzisyen oldum. Rafet El Roman’dan Leman Sam’a, Feridun Düzağaç’tan Barış Akarsu’ya birçok pop ve rock sanatçısına eşlik ettim. Sahnede tecrübe kazandıkça, bende derin izler bırakan arabesk müziği farklı formlarda şekillendirdim.” Ve sonunda bu formları sahneye taşımaya karar verince 2009’da Istanbul Arabesque Project’i kurdu. Başlarda arabesk grubu kurdukları için küçümsenseler de korkmadılar.

TATLISU ARABESKÇİSİ DEĞİLİZ

“Arabesk, itibarı yeni yeni iade edilen bir tür. Hele arabesk ve rock kelimelerini yan yana koyunca ister istemez herkesin burnuna o samimiyetsiz, köşeyi dönme kokusu geliyor. Ama kendimize güvenimiz tam. Bilgimiz, kültürümüz ve derinliğimiz bu eleştirilere göğüs gerip cevap verecek kadar güçlü. Son dönemde çıkan tatlısu arabeskçilerinden değiliz. Popüler kültürün dayattığı pek çok değeri sorgusuz sualsiz alıyor, hatta aldığımızın farkında bile olmuyoruz. Bu dayatmalar devam ettikçe kendimizden uzaklaşıyoruz. Arabesk buna izin vermiyor. Ne olduğunuzu, nereden geldiğinizi o kadar çıplak bir şekilde yüzünüze vuruyor ki, bundan kaçamıyorsunuz. Metropol hayatının koşturmacasında özbenliğini unutan ya da unutmak zorunda bırakılan insanlar, ‘Arabesk mi? İğrenç!’ diye koşarak uzaklaşıyor. Ama nereden geldiğini ve olduğunu kavrayanlar, bu sorunu aşanlar arabesk dinliyor.”
Grup üyeleri hemen albüm yapmak yerine, tepkileri almak ve doğru bileşimi yakalamak için 200 kere konser verdi. Rock müzik içinde pek çok farklı formülü denediler. Doğru sound’u yakaladıklarında ‘Her Gün İsyanım Var’ albümünü Esen Müzik’ten çıkardılar. Albüm konserlerinde olumlu tepkiler alan arabesk hitlerine yer verdiler: Hakkı Bulut’tan ‘İkimiz Bir Fidanız’ ve ‘Son Mektup’, İbrahim Tatlıses’ten ‘Allah Allah’, Selami Şahin-Halit Çelikoğlu’dan ‘Senin Olmaya Geldim’, Sait-Berrin Büyükçınar’dan ‘İsyanım Var’ ve Ali Tekintüre-Yunus Bülbül’den ‘Aldanma Çocuksu Mahsun Yüzüne’.
Şarkıları yorumlarken belli bir standard izlemiyorlar. Bazen ritmik omurgası, bazen de tansiyonu değişiyor. Ama şarkının söyleniş biçimine özellikle dikkat edip, mümkün olduğunca orijinaline sadık kalmaya çalışıyorlar. Türk Müziği nağmelerini yorum adına Batı Müziği’ne kaydırmayı yanlış buluyorlar.

CAZLA KIYASLANIRSA ARABESK POLYANNA

Fazıl Say’ın “Arabesk yavşaklığından utanıyorum” cümlesinin kurunun yanında yaşı da yaktığını düşünüyoruz. Maksadını fazlasıyla aşan talihsiz bir açıklama. Türkiye’deki çarpıklaşma tablosunun içinde duran kitleler arabesk müzik seviyor diye arabeski ‘virüs’ olarak görmek yanlış. Dünya üzerinde karamsar temalı sözleri olan her müzik türünü günah keçisi yapmak mümkün değil. Bazı caz standartlarının sözlerinin yanında ‘Batsın Bu Dünya’ Polyanna sayılır. Orhan Gencebay’ın, Hakkı Bulut’un, Müslüm Gürses’in adaletsizliklere dikkat çektiği nice şarkı var. O zaman arabeskçiler de “Klasik müzik her zaman soyluların ve zenginlerin himayesinde kalmış, halka tepeden bakan kibirli bir müziktir” diye kestirip atsın ve savaş başlasın. “Kibir, sanatı ve sanatçıyı yavaş yavaş öldürür” der ve geçeriz. Ekşi Sözlük’te bizim için “Fazıl Say’ı kalpten götürecek grup” diye yazılmış. Okuduk, güldük. Grubun ismini İngilizce yaparken kendimizi elit göstermek gibi bir kaygımız yoktu. Sadece bir gün yaban ellerde çalarız da arabeski oralardaki insanlara da kendi anladıkları şekilde sunarız diye düşündük.

Funda Arar’la ortak noktamız eğitim
SOLİST PINAR SEDA GÜNDAY


Daha önce de sahnede arabesk söyledim ama tamamen arabesk şarkılardan oluşan bir repertuvarla ilk kez tanıştım. Bunun için de ön hazırlık yaptım. Kamuran Akkor, Mine Koşan, Bergen, Kibariye gibi şarkıcıların albümlerini daha dikkatli dinleyip, en beğendiğim yorumları sesime uyarlamaya çalıştım. Kimileri fiziğimi ve sesimi Funda Arar’a benzetiyor. Konservatuardan sevdiğim bir arkadaşım. Ses olarak farklı renklere sahibiz, tek ortak noktamız ikimizin de alaturka eğitim almış olması.

6 EKİM’DE GHETTO’DA

İstanbul Arabesque Project’in albüm tanıtım konseri 6 Ekim’de Ghetto’da. Hakkı Bulut ve Selami Şahin de orada olacak. Bundan sonra Edirne, Bursa, Eskişehir ve Diyarbakır’da verecekleri konserler için www.istanbularabesk.com

DOĞAN GÖRÜNÜMLÜ ŞAHİN OLDUK

Bu müzik türünün simgelerinden kopmak istemedik. Fotoğraflarda yaratılmak istenen 70’ler sonu, 80’ler başı havasına sadık kalmak için retro mağazaları dolaştık. Sonunda ortaya Doğan görünümlü Şahin’iyle, eski kıyafet ve saç modelleriyle çok güzel resimler çıktı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!