İktidar-muhalefet esas başka şeyleri neden konuşmadılar

Siyasi iktidar ve muhalefet, terörle mücadelenin yasal altyapılarını düzenleme konusunu hiçbir düzlemde konuşmamışlar. Neden konuşmamışlar?” diye soruyor. Tantan kamuoyuna şu açıklamayı yapıyor:

Türkiye, hak ve özgürlükler bakımından Avrupa ve ABD’nin de ilerisine geçecek açılımlar sağladı. Siyasi iktidar, güvenlik ayağının içini boş bırakırken, terörle mücadele kanununun içini boşalttı. Terörün ve teröristin övülmesi, alkışlanmasını da suç kapsamından çıkardı. Oysa Avrupa ve ABD’de terör örgütlerinin övülmesi, alkışlanması suç... Basına ve televizyona yansıdığı kadarıyla, Doğu ve Güneydoğu’daki yoksulluğun, adaletsizliğin, işsizliğin, fakirliğin, halkın cahil bırakılmasının PKK sorunuyla ayrı tutulduğunu görüyoruz. İktidar ve muhalefet, PKK terörünü kimin kullandığını, PKK üzerinden Türkiye’nin hangi tehditlerle karşı karşıya bırakıldığını, bunun karşılığında nelerin istendiğini hâlâ anlamamaktadır. 

Geçmişten bu yana gelen klasik anlayışlarla, Türkiye artık yönetilememektedir.

Terör örgütü 25-30 milyar dolarlık bir marka değerine ulaştı. 

Bu marka değerine ulaşırken, ekonomik-mali-siyasi anlamda hâkimiyet alanını Türkiye ve dünyada değişik zeminlerde geliştirdi. 

OECD, ABD ve AB, kara para, terörün finansmanına el koyma, uyuşturucu-fuhuş ekonomisine karşı, yolsuzluk ekonomisiyle mücadele konusunda düzenleme yapılmasıyla ilgili

Türkiye’ye devamlı yasal altyapıların yapılması için çağrı yapıyor. Ama Türkiye’de ne bir entegre, ne de kurumsal düzenleme var. İktidar ve muhalefetin de bunlar üzerinde durmaması dikkat çekicidir, esas düşündürücü olan da budur. 

Terör ve teröristlerin övülmesi, propaganda yapmaları neden suç kapsamına alınmamaktadır? Terör ve teröristle mücadele topyekûn mücadele işidir.

Saydıklarımız acilen yapılması gereken iki yasal altyapıdır. Ama esas yapılması gereken entegre mücadeledir. İktidar ve muhalefet, topyekûn çalışma anlayışını eyleme dönüştürmelidirler.

‘Dokunulmazların hukuku’

AKP, referandum paketinin neden ‘evet’ oyu alması gerektiği konusunda kitapçık hazırlamış, paketin “üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne“ geçişi sağlayacak değişiklikler içerdiğini iddia ediyorlar. Üstünlerin hukukundan kastettikleri, Askeri Yargı... Askeri personelin, sadece askerlik mesleğini ilgilendirenler hariç, sivil yargıda yargılanması ile ilgili değişikliği, üstünlerin hukukunu ortadan kaldırmak olarak takdim etmeye çalışıyorlar.

Askeri personel (muvazzaf, emekli), yıllardan beri özel yetkili mahkemelerde yargılanıyor.

Anayasa değişiklik paketinde siyasilerin ‘dokunulmazlıklar’ı ile ilgili bir hüküm yok; dolayısıyla üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçiliyor propagandası havada kalıyor. Bu değişiklikler referandumda kabul edilirse ‘üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğü’ne değil, ‘dokunulmazların hukuku’ sistemine geçiş yapılmış olacaktır. Anayasalar, toplumsal mutabakat metinleridir, toplumun vicdanını ve ahlakını yansıtırlar. Anayasa değişiklik paketi, siyasi dokunulmazlıklar konusunda, ‘nalıncı keseri’ gibi iktidardaki siyasileri korumak üzere hazırlanmış, bu pakette vicdan yok, vicdanın olmadığı yerde adalet de olmaz. S.Ö.

‘Karayolları’ sizlere ömür

KARAYOLLARI Yasası’nda ‘serbestleştirme, özelleştirme’ lehine yeni düzenlemeler yapıldı. İktidarın, ilgili konularda TMMOB ve bağlı Oda’ların görüşünü almadan çıkardığı yasa 13.7.2010’da Resmi Gazete’de yayınlandı. Yasayla KGM yapmakla yükümlü bulunduğu karayolu, otoyolu, bakım ve işletme tesislerini yapım, onarım ve işletme görevlerini doğrudan kendisi yapmaktan uzaklaştırılarak; yaptırmak, işlettirmek, onarımını yaptırmak, kiralamak, şirketlere ortak olmak gibi yeni görev tanımlarıyla piyasaya açılıyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Ali Ekber Çakar bu konuda endişeleri belirten bir açıklama yaptı. Özetle KGM hizmet üretimi ve gelirlerini devredici yöntemlerle serbestleştirme ve özelleştirmelerin yeni bir adresi olmaktadır. Böylece köprü ve otoyollar, bakım istasyonları, tesisler ve hizmet binaları dahil 30 milyon m2 civarındaki taşınmazın özelleştirilmesinin önü açılmıştır” diyor. Merak eden ayrıntılı bu bildiriyi TMMOB sitesinden okuyabilir.

Biliyor musunuz

KONYA Milletvekili Atilla Kart’ın Başbakan’a “Ulaştırma Bakanı’nın yakınlarının ya da kardeşlerinin Konya-Ankara Hızlı Tren Projesinin belli bölümlerinde yüklenici, taşeron ya da başka bir kimlik ve sıfatla sorumluluk ve iş üstlenmesi söz konusu mudur? Böyle bir durum siyaseten ve ahlaken doğru mudur? Proje değişikliği sebebiyle 8 trilyon fazla ödemenin yapıldığı doğru mudur?” diye sorduğunu... 

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin’in, TBMM Başkanı Şahin’den Erzurum’da yürütülen Ergenekon soruşturmasında gizli tanığın suçlamaları karşısında hakkındaki fezleke nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılmasını istediğini... 

MALATYA Valiliğinin öncülüğünde Kayısı Vakfı’nın organizasyonunda Belediye ve İnönü Üniversitesi’nin de katkısıyla, kasım ayı sonunda ilk kez “Malatya Uluslararası Film Festivali” düzenleneceğini, bunun için ABD’nin Baton Rouge, Lousiana, Houston sinema çevrelerinden bir heyetin Malatya’ya geldiğinin açıklandığını... 

SİLİVRİ Belediyesi’nin düzenlediği ‘49. Geleneksel Yoğurt Festivali’nin dün başladığını...

Göcek tekneleri ‘mavi kart’la kepçeleniyor

GÖÇEK koyunun giderek kirlenmesine karşı Çevre-Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği, Deniz Ticaret Odası ve TURMEPA ile bir araya geldiklerini, Valiliğin yayınladığı genelge ile ‘Mavi Kart’ uygulaması zorunlu hale getirildi. Bundan sonra tekneler atıklarını ya gezici TURMEPA teknesine ya da mevcut atık alım tesisiyle birlikte Göcek Belediyesi’nin yaptırdığı flanşlara verecekler. Bu konudaki denetim Sahil Güvenlik Komutanlığı, Liman Başkanlığı ve Özel Çevre Koruma Kurumu botları tarafından yapılacak. Fethiye Belediyesi de aynı hizmeti bir süre sonra vermeye başlayacak.

Duy da inanma

236’sı Rize merkezde olmak üzere toplam 1028 caminin kaçak elektrik kullandığı ortaya çıkmış. Çoruh Elektrik AŞ, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyormuş. Çoruh Elektrik’in Rize’deki camilerden 2.500 bin TL Trabzon’dakilerden 3.500 bin TL, Art-vin’dekilerden de 3 trilyon lira alacağı bulunuyor. (Zümrüt Rize’den)