Pazartesi konuşmaları

POLıTıKA...

Haberin Devamı

Aile yapısına göre hoşlandığın müzik, hatta icra ettiğin müzik türü değişebilir mi? Mütevazı sosyal demokrat Kılıçdaroğlu ailesinin oğlu Kerem bir rock grubunun elemanıymış mesela.
Uzun süre yurtdışında kalmış, liberal Kemal Derviş’in oğlu Erol ise DJ’di, elektronik müzik delisiydi.
Tayyip Erdoğan’ın çocukları hangi müzik türünden hoşlanıyor bilmiyoruz.
Türkçe pop olabilir mi?
Ya da hiç beklenmedik bir şey, hip hop filan?
Hani çocukken aile ortamlarında dinlediğin tüm o müziklere karşı çıkmak için tam aksi olana sarılırsın ya, onun gibi bir şey.
Bilmiyorum, soruyu sordum, şimdi geri çekiliyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu yeni Ecevit mi oldu şimdi?
Kurultayda hem Ecevit kasketi takmış hem de Rahşan Ecevit’le yan yana poz vermiş ya, o bakımdan.
“Gandi” olarak kalması daha sempatik ve aydınlık bir imaj değil miydi?
Kılıçdaroğlu kurultayda kendini halka daha yakın göstermek için kravat takmadığını söylemiş. Kravatın bizde resmi bir algısı var cidden.
Oysa iyi bir kravat seçimi bir politikacıyı halka yine yakın hissettirebilir.
Çünkü kravatsız olmanın da dezavantajları var. Laubali algılanabilirsin, karşı tarafa geçirmek istediğin “otorite” duygusu eksilir, vesaire...
şu an karar verdim, bundan sonra arada bir politika yazacağım.
Politikanın life-style’ını tabii... Heyecanla bekleyiniz.

TELEVİZYON...

“Evcilik Oyunu” denen yarışmadaki çiftler tuhaf... Format gereği evliyMış gibi yapıyorlar, ama doğru dürüst hiç öpüşüp koklaşmıyorlar bile.
Yakın temas çoğu zaman sıfır.
Yani sevişmelerini çoktan geçtim...
Bu nasıl evcilik oyunu canım?
Televizyondan bahsetmişken... Geçenlerde kazara denk geldiğim “Ters Cephe” programındaki Rasim Ozan Kütahyalı’nın fazla uzamış saçlarına eşlik eden yüksek volüm konuşması ilginç bir deneyimdi.
Tamam, Rasim heyecanlanınca böyle konuşuyor.
Gel gör ki bir ara koca bir saç konuşuyor zannettim, korktum.
Siz bu yazıyı okuduğunuz sırada “Lost”un finali yayınlanmış olacak.
şu an yazıyı yazarken haliyle meraktayım. Ne olacak ve nasıl olacak?
Tahminim o ki, yine bir şeyler tam açıklanmayacak.
Ki açıkçası öyle olmasını tercih ederim.
Kapının biraz aralık kalması daha iyidir her zaman.

MAGAZıN...

Hâlâ Boy George’u DJ’lik yapması için davet ediyor olmamız da bir tuhaf...
Bakınız en son Çeşme’ye gelmiş. Yani ilgi görüyor mu cidden?
Herhalde görüyor ki para verip çağırıyorlar, bana ne oluyorsa...
Ama tuhaf işte, artık Boy George mu kaldı?
“Taşakkürler” diyen sarışın DJ Ece Toprak bile daha iyi bir zaman kaybı olabilir.
Tokatçı adamın ex eşi “morarmalı” bir şarkı yaptırmış. Nasıl mı?
Efenim, ilişkisinde şimdiye kadar yaşadıklarını anlatmış bir besteciye.
Besteci de oracıkta doğuruvermiş besteyi.
Ne diyeyim, beste yapmak böyle ayağa düştü ya, pes!
Gerçi şarkıdaki şu dize pek manidar olmuş: “Hisset acısını hisset, ayrılık tokat gibi sana”.

SEYAHAT, PARTı...

An itibariyle ELLE Dergisi’nin her yaz başı yaptığı geleneksel Fun&Fashion Weekend organizasyonundayım. Antalya Hillside Su’da.
Bu ELLE’in dördüncü F&F’i. ılk yıl da Su Otel’de yapmışlardı.
Sonra sırasıyla Rixos Bodrum ve Hilton Sarıgerme’de yapıldı F&F’ler.
Müzik ve modanın iç içe geçtiği bu yeni F&F’de neler olmakta?
Halen “anda olduğum” için detaylar çarşamba yazısında gelecek, biraz biriktireyim.

Yazarın Tüm Yazıları