Gökçek’in usulsüzlük yaptığına dair karar

Bizim iddiamız villanın 1.5 milyon dolara alındığıydı, Gökçek ise tapu kaydında 743 bin dolar olduğunu ileri sürüyordu. Kamuya ait bazı alanlar villanın bahçesine katılmıştı. Bu konuda ayrıntılı yazılar yazan başta Erdal İpekeşen olmak üzere Emin Çölaşan ve bize (Yalçın Bayer), Melih Gökçek tazminat davaları açtı.

Yaklaşık üç yıldır süren davalarımız sonuçlandı. İpekeşen, Gökçek’e tükürdüğünü yalatacak manevi tazminat davasını kazandı ve Asliye 5. Hukuk Mahkemesi, Gökçek’in 100 bin yerine 6 bin TL ödemesine karar verdi. Asliye 18. Hukuk Mahkemesi ise Emin Çölaşan’ı haklı görüp davayı düşürdü. Asliye 19. Hukuk Mahkemesi ise Çölaşan’la emsal dava olmasına rağmen bizi (Yalçın Bayer) 2 bin lira tazminata mahkûm etti. Bu arada Asliye 5. Hukuk Mahkemesi Erdal İpekeşen’in Melih Gökçek’e 4 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Üç ayrı asliye hukuk mahkemesi ve aynı konu da üç ayrı karar!..

İpekeşen’le olan dava 19 Kasım 2009’da karara bağlandı. Yalçın Bayer’in kararı ise yeni tebliğ edildi.

İpekeşen: “O yüzden Bayer’in gerekçeli kararı üzerinden konuyu aktaran haberini mutluka okuyunuz. Ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Size 2009 yılında görevlendirdiği bilirkişi raporununu da aktarmak isteriz.

Gerekçeli karar noktasına virgülüne kadar şöyle:

‘Mahkememizce aynen kabul edilen bilirkişi raporuna göre, villanın bitişiğinde bulunan park alanı ve trafo alanı gibi kamuya ayrılmış alanlar davaya konu villanın bahçesine katılmıştır. Bir bütün olarak kullanılmaktadır. Keşif tarihinde dahi bir bütün olarak kullanılmaktadır. (Not: Mahkeme, yazdığım haberden yaklaşık iki yıl sonra keşfe gitti.) Davacının, kamuya ayrılmış bulunan park alanını ve trafo alanını kendi alanına dahil ederek halen dahi kullanması imar yasasına aykırılık oluşturmaktadır. Davacı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanıdır. İmara aykırı şekilde kamu alanını kullanmasında hukuki dayanak yoktur. Davacı tam kusurludur. Haber, davacının kusuruna dayanılarak yazılmıştır’.”

(Hürriyet’in Ankara Eki’nde ve internet sitesinde bu haberi ayrıntılı olarak okuyabilirsiniz.)

Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılabilir

? 31 Mart Çarşamba akşamı Uğur Dündar ile Star Ana Haber’de Ankara Temsilcisi Murat Çelik, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Anayasa değişikliği ile ilgili düşüncelerini kamuoyuna duyurdu.

Çelik bu özel haberinin kaynağının, ‘Sezer’in yakın çevresi’ olduğunu açıkladı. Anayasa değişikliğiyle ilgili olarak “Hukuken söylenecek hiçbir söz yok. Hukuk ayaklar altına alınıyor” diyen Ahmet Necdet Sezer’den gelen bir yorum, o günden beri tartışılıyor.

Çünkü haberde Sezer’in, “Anayasa değişikliği halkoyuna sunulmadan ve kabul edilmeden yasalaşmaz, dolayısıyla da, Anayasa Mahkemesi’ne dava açılamaz, Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası, halkoyundan geçtikten sonra açılır” şeklindeki değerlendirmesi de yer alıyordu.

10. Cumhurbaşkanı, bu nokta üzerinden üç gündür devam eden tartışmalara son vermek için konuya açıklık getirdi. Star Haber Ankara Temsilcisi Murat Çelik, dün akşamki bültende, Sezer ile bu kez bir telefon görüşmesi yaptığını duyurdu.

Çelik, Sezer’in şu açıklamasını aktardı: “Çarşamba akşamı izleyicilerinize duyurduğunuz değerlendirme ve yorumların tümü doğrudan ve tamamen bana aittir. Sadece tek bir konuda, size teknik olarak yanlış bilgi aktarıldığını gördüm. Kamuoyunda bir yanlış anlamaya neden olmamak için bu konuyu açıklığa kavuşturma gereksinimi duydum. Anayasa değişikliklerine ilişkin yasanın Resmi Gazete’de yayımlanmasından sonra, gerek biçim, gerekse esas yönünden Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılabilir. Bu noktada size verilen ilk bilgiyi düzeltiyorum. Söz konusu canlı yayında aktardığınız diğer tüm değerlendirmeler tarafımdan yapılmıştır.”

(Sayın Sezer, dün köşemizde yer alan “Ahmet Necdet Sezer unuttu mu acaba?” yazısı ile ilişkili olarak aradı ve Murat Çelik’e anlattıklarını bize de yineledi ve teşekkür etti.)

CHP-SPD ilişkileri üzerine tartışmalar

? SPD’nin eski Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun’un dünkü “CHP’liler, SPD’li turistlerle görüştü” yolundaki açıklaması tepki uyandırdı. CHP İstanbul AB ve Dış İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Didem Engin “Bu yorumu yadırgatıcı buluyorum” dedi. Engin, yaptığı açıklamada şöyle konuştu: “Bizler CHP yöneticileri olarak geçtiğimiz iki hafta içinde yaklaşık 400 SPD üyesiyle bir araya geldik. Haftaya da 350 kişilik bir gruba sunum yapacağız. Gelen kişiler İstanbul ziyaretleri kapsamında CHP İstanbul yöneticileri ile bir araya gelmişlerdir. Grup içinde SPD’nin çeşitli kademelerinde (yönetici, eski milletvekili, eski belediye başkanı, sözcü gibi) görev alan kişiler vardır. SPD üyelerine yapmış olduğumuz sunumda hem İstanbul’da yürütmüş olduğumuz çalışmalar konusunda bilgi verdik, hem de Türkiye’de yaşamakta olduğumuz sorunlara CHP olarak bakış açımızı anlattık ve her iki partinin işbirliğinin öneminin altını çizdik. Bu tür toplantıları her iki partinin üyelerinin ve yöneticilerinin birbirlerini tanıma ve yapılan projeleri paylaşmaları açısından çok önemli bulduğumu belirtmek isterim.

Geçtiğimiz dönemlerde pek çok kez SPD üyelerini ve yöneticilerini il merkezimizde ağırladık, ortak çalışmalar yapmalarını teşvik ettik. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmalara devam edeceğiz.

Almanya’daki Türk kökenli siyasetçilerimizden, yapmış olduğumuz bu görüşmelere eleştiri yerine destek ve teşvik bekliyoruz.”

SHP/CHP’li eski Kültür Bakanlarından Ercan Karakaş da, SDP’nin böyle dünyada kültür gezileri düzenleyen bir şirketinin olduğunu doğrulayarak,

“Kültür gezilerinde, SPD’nin o ülkede varsa partner parti, kardeş parti ile siyasal, ekonomik ve sosyal durum üzerinde görüşmeler yapılır. Bilgi alınır. Burada bir hiyerarşi yoktur.”

- CHP ile SPD kardeş parti mi şu anda?

- Geçmişte bir soğukluk olmuş... Sosyalist Enternasyonel’de 160 parti var; biri CHP, öteki de SPD... Dolayısıyla bunlar birbirlerini partner olarak kabul ederler. SPD’nin kadroları son seçimden sonra yenilendi. Ben ilişkilerin yeniden gelişeceğini sanıyorum. Aynı anlayıştaki partiler arasında yakın ilişkiler kurulur, bazen de soğuyabilir, bunlar geçicidir. CHP Genel Merkezi’nin bu konuda yakında ilginç açılımlar yapacağını sanıyorum.”

Ceyhun’un, gelenlerin ‘SDP’li turistler’ diye tanımladığı gruptan bu hafta gelenler arasında Berlin Eyalet Meclisi Başkanı SDP’li Momper’in de bulunduğu öğrenildi.