35 evsiz hayvan yuva arıyor

Geçtiğimiz günlerde açılan evsizim.org, sahipsiz hayvanlara yuva arıyor. Bu hayvanlar arasında cins kedi ve köpekler de var. Sitesinin kurucusu bir veteriner hekim. İsmi Devrim Baykal. Uzun süredir sokaklarda yaşayan ya da kapısına bırakılan sahipsiz hayvanlara yardım ediyor. Onlara kliniğinde eğitimler verip bakımlarını yapıyor. Varını yoğunu onlar için harcıyor. Şimdi 35 evsiz hayvana, en iyi şekilde yuva bulmak için sizlerden haber bekliyor.

Devrim Baykal, mesleğine daha ortaokulda karar verdi ve veteriner hekim oldu. Ama kliniğe gelen hayvanları iyileştirmek onun için yeterli değildi. Sahipsiz hayvanlara yardım etmek istiyordu. Hem de elinden gelse hepsine.
Bu hassasiyetini çevresindekiler fark edince onun da hikayesi başladı. Hasta veya istenmeyen hayvanlar, zamanla kliniğinin kapısına bırakılmaya başladı. Artık kliniği, bir nevi yetimhaneydi: “Hayvanı elime verip ‘size getirdik daha ne yapalım’ diyenler. Ya da kliniği arayıp ‘ben ne getirebilirim ne de para ödeyebilirim, kedi üç gündür yolun kenarında yatıyor araba çarptı, ben size haber verdim işte’ diyenler vardı” diyor.
Elinden geldiğince bütün istekleri karşılamaya çalıştı. Hasta olanların tedavilerini, aşılarını üstlendi. Trafik kazaları sonucu cerrahi müdahaleye ihtiyacı olanlara yardım etti, barınaklara teslim etti. Fakat iyileştirdiği hayvanlardan bazıları, barınaklarda kalabalık ve zor bakım şartları altında ya yeniden hastalanıyor ya da ölüyordu. Bu yüzden son bir yıldır tedavi ettiği hayvanları sahiplendirmese bile klinikten çıkarmıyor. Tabii bu hayli külfetli duruma varını yoğunu yatırdı.
“Hayvanları barınaklara bırakırken ellerimle ölüme göndermişim gibi hissediyordum” diyor: “Anlatılamaz bir suçluluk duygusu ama başka şansım yoktu. Bir şekilde ihtiyacı olanlara yer açmak durumundaydım. Ama artık böyle bir şansımız da kalmadı. Barınaklar rehabilitasyon merkezi oldu. 5199 sayılı kanun gereği hayvanları kısırlaştırıp aşılıyor ve tekrar aldıkları bölgeye bırakıyorlar. Bu konuda da bir sürü terslik var. Aldıkları bölgeye bırakmak yerine genellikle ormanlık bölgelere atılıyorlar. İstanbul’un 2010 Kültür Başkenti olması yüzünden sokak hayvanı istenmiyor. Dolayısıyla hem doğal seleksiyon hem de insanların yok etme çabaları sonucu durum gerçekten çok vahim bir hele geliyor” diyor.

MAVİ GÖZLÜ DEĞİLSE SOKAĞA ATAR MISIN?

Şimdiye kadar bine yakın hayvanla ilgilendi. Kısa süre önce kurduğu internet sitesiyle hayvanlara yeni bir dünyanın kapılarını aralamak istiyor. Adresleri www.evsizim.org. Site sayesinde hayvan isteyenler, onlara ücretsiz sahip olup bir yuva verebilecek.
Şu an klinikte 35 tane evsiz hayvan var. Yaşları dört ay ile 5 yaş arasında değişiyor. Aralarında golden retriever, masstif, terrier gibi ırklara dahil olanlar da var.
Eğer hayvanlardan birini evlat edinmek isterseniz öncelikle site üzerinden mail atmanız gerekiyor. Size sorulan soruları cevapladığınız takdirde, şartlarınız da sahiplenmeye uygunsa yüz yüze görüşmeye davet ediliyorsunuz. Devrim Baykal, özellikle ırk istediğini belirtenlere köpek ya da kedi emanet etmeyeceğini üstüne basarak belirtiyor: “Görüntüsü önemliyse bu sevgi değildir. İnsanlar çocuklarını gözü mavi değil diye sokağa bırakabiliyorlar mı.”
Bu etabı atlatabilenlerle köpek ya da kedi seçimine geçiliyor. Son olarak her hayvana sahiplenildiği an çip takılıyor ve klinik adına kaydı alınıyor. Bu çip sayesinde hayvanın sonraki aşamaları takip ediliyor. Ayrıca önceleri daha sık aralıklarla olmak üzere ev ziyaretleri ve telefon iletişimi devam ediyor.

KIRMA VE YAVRU İSTEYENLER BİZİ DİNLEYİNCE VAZGEÇEBİLİYOR

Benzer bir çok site var. Bir kaç kez o ilanlarla iletişimi denedim. Fakat çoğunda cevap sahiplendirdik oldu ve bu cevabın üzerine aylarca ilanları devam etti. Bizim bakış açımız farklı. Çünkü biz bir sahiplendirme sitesinden öte bilinçlendirme platformu kurduk. Bana göre sokağa hayvan bırakılmasının en büyük sebebi, bilnçsiz sahiplenme ve yanlış seçimler. İlginç bir şekilde illa ırk diye gelenlere bile karakter bilgilerini doğru verebildiğimiz ve yaşam şartlarına uygun bir kedi, köpek anlattığımız an kırma da olabilir diyor. Mesela çoğu insan yavru ister. Yavru bakmak hiç kolay değildir hem maddi hem manevi yıpratıcı bir süreç, bunları öğrendiklerinde erişkin olanı tercih ediyorlar. Hakan GENCE

Kedilerde pankreas yangısı

Pankreas, mide ve bağırsağın ilk kısmı olan duodenum’un hemen arkasında yer alan V şeklinde bir organ. İnsanda olduğu gibi kedilerde de iki temel fonksiyonu var. İnsülin üreterek şeker metabolizmasına yardım etmek ve pankreatik enzimleri üreterek besin maddelerinin sindirimine yardımcı olmak. Bu enzimler yağların sindirimi ve emilimi ile ilgili görevlerde kullanılır. Akut pankreatitis ani, kronik pankreatitis ise yavaş yavaş ortaya çıkan pankreas yangılarıdır.
Pankreatitis bir çok etkene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bazı ilaç uygulamaları, enfeksiyonlar (FIP ve Toxoplasma v.s.), hiperlipidemi (kanda lipid yüksekliği) veya hiperkalsemi (kanda kalsiyum yüksekliği) gibi metabolik bozukluklar, travma ve şok gibi durumlarda ortaya çıkabilir.
Yüksek ateş, kalp atışların hızlanması, karın bölgesinde ağrı, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtiler görülür. Bazen kusma da gözlenebilir.
Teşhisi veteriner hekiminiz tarafından, hastalığın geçmişi ile ilgili olarak kedi sahibinden alacağı bilgilere, fiziksel muayene ve laboratuvar testlerine göre yapılır.
Tedavisinde ana hedef, ortaya çıkan komplikasyonları kontrol etmek ve destek tedavilerle pankreası dinlendirmektir. Bu amaçla genellikle en az 24 saat ağız yoluyla su yemek ve ilaç uygulaması önerilmez. Bu dönemde serum yoluyla sıvı tedaviler uygulanır. Kedinin tedavilere vereceği cevaba göre 1-3 gün sonra küçük miktarlarda kolay sindirilebilen ve yağ oranı düşük özel bir diyet uygulaması önerilir. İlerleyen günlerde tedavi ile birlikte bu yemek miktarları ve öğün sayısı kademe kademe arttırılır.
Pakreatitis önceden tahmin edilebilmesi zor bir hastalık. Bu nedenle orta düzeyde seyrettiği durumlarda uygun diyet ve tedavilerle iyileşme oranı yüksek. Ancak tekrar eden ve uygun tedavi edilmeyen durumlarda tedavisi daha zor ve iyileşme şansı düşük düzeylere ilerleyerek kedi için hayatı tehdit edici bir hastalığa dönüşebilir.

PAKO PANO

* Anneleri sokak kedisi, evimde doğum yaptı. Bu iki tekir yavrusunu birlikte sahiplendirmek istiyorum. İsimleri Dana ve Jelibon. Akıllı, oyuncu,bakımlı ve tatlılar. Tuvalet eğitimler var. İstanbul. Tel: (554) 791 97 25.

* 3.5 aylık Cimcime kızı, 1 aylıkken annesiz kalmış bahçede bulduk. Bizi hiç üzmedi, hemen tuvalet alışkanlığını edindi. Çok güzel mamasını yedi. Başka kedilerle çok iyi anlaşan, hatta 15 günlük yavrulara bile annelik yapmaya çalışan çok iyi huylu bir kız.
İç ve dış parazit tedavileri yapıldı. Bu kıza yuvanızı açar mısınız? İstanbul. Tel: (555) 986 97 30 - (216) 384 51 65.
Yazarın Tüm Yazıları