Hehehe... Demek canınız lahmacun istedi, öyle mi!
Güncelleme Tarihi:
"Şimdi Sanlı’nın hazırladığı sayfalara bakınca lahmacun ve kebaplar sayfadan fırlayıp önünüze gelecekmiş gibi oluyor değil mi? Daha beter olun... Yüz kere davet ettik... Gelin Adana’ya, sizi kebapçıya götüreyim,dedim gelmediniz. Şimdi ne oldu?” Sinan Tanyıldız Çukurova’dan ağır tahrik ediyor:
ÇUKUROVA’DAN
Y.Sinan TANYILDIZ
Geçtiğimiz hafta Hürriyet editörlerinden Arif Dizdaroğlu aradı ve sayfada lahmacunların çok güzel durduğunu söyledi. Anladım ki yazıişleri lahmacunu özlemiş. İçimden güldüm... Yok size lahmacun, dedim. Madem ki davetime icabet etmediniz, sayfadaki lahmacunlara bakın, ne haliniz varsa görün...
Taş yerinde ağırdır...
Siz istediğiniz kadar İstanbul’u dolaşın, kebap lahmacun arayın, Adana’daki ocakbaşı keyfini hiçbir yerde bulamazsınız. Bakın şimdi anlatayım... Akşam işiniz bittiğinde, arkadaşlarınızı telefonla arıyorsunuz ve şurda, ocakbaşında buluşalım diyorsunuz. Onlar da icabet ediyor. Çünkü trafik sorunları yok... En geç on dakika içinde buluşuyorsunuz...
Siz farkında olmadan masanız yeşillikle doluyor. Maydanozundan tutun, sumaklı ve közde pişmiş cücüklü soğanına kadar herşey masanıza geliyor. Siz sohbete dalıyorsunuz. Garsonlar harıl harıl çalışıyor. Biri masanızı hazırlarken, diğeri Tekirdağ rakısını getirip masanın üzerine koyuyor.
Sohbet bir koyulaşıyor ki sormayın gitsin...
Sonra Tarsusi lahmacunlar geliyor... Yani küçük lahmacunlar... Minicik... Bunlar lokmalık. Aslında tarz-ı hususiymiş esas adları... Ama söylene söylene tarz-ı hususi oluyor Tarsusi... Zararı yok... Bimağna vahit... Yani kastedilen şey aynı... Küçük lahmacun...
Sonra minik peynirli börekler geliyor masaya...
Cacık... Babahannuş... Peynirin envai çeşidi... Rakılar bardaklarda... Masanın üstünde boşyer yok... Derken kebaplar geliyor sıcak sıcak... Ocakbaşı hemen arkanızda... İsteyen ciğer de yiyor... Sohbet doruklarda... Ve başlıyor Türk Sanat Müziği...
Şarkılar söyleniyor masalarda... Bazılarına biz de katılıyoruz...
Ocakbaşında dostların muhabbeti bir başka oluyor...
Bu arada bir önerim var size...
Hürriyet Medya Towers’ın içinde güzel bir bar var. Sonra merdivenle üst kata yani asma kata kafeteryaya çıkıyorsunuz...
İşte orayı gözüme kestirdim. Orda harika ocakbaşı olur... Verin orayı bana, lahmucunun, kebabın en kralını yiyin...
Evet derseniz, geceyarısı İstanbul’u dolaşıp kebapçı aramazsınız. Hayır derseniz önümüzdeki hafta Cuma ekimizde başka bir kebap sayfası olacak haberiniz olsun... Bir şık daha var. Hepiniz Adana’ya davetlisiniz. Bu davetime icabet edin, enerji depolayın...
Ailenizin gurmesini dinleyin ve Çukurova’ya gelin...