Acılı anne adalet ararken sanık oldu

Güncelleme Tarihi:

Acılı anne adalet ararken sanık oldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2010 14:32

ÜSKÜDAR’da kaza yaptıktan sonra aracındaki hasara bakmak için emniyet şeridine çektiği sırada Faruk Kalkavan’ın kullandığı cipin çarpması sonucu hayatını kaybeden moda tasarımcısı kızı Sinem Yalçın için adalet arayan Nazmiye Yalçın, dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı’na "iftira ve hakaret ettiği iddiasıyla" sanık sandalyesine oturdu.

Haberin Devamı

KAZA KURBANI SİNEM'İN FOTOĞRAFLARI

Nazmiye Yalçın, Şişli Adliyesi 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, suçlamaları kabul etmezken, sadece kızının katilinin hapse atılması için adalet aradığını söyledi. Mahkeme, dava hakkında görevsizlik kararı verdi.

Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman tarafından, Sinem Yalçın’ın annesi Nazmiye Yalçın ve NTV eski Haber Koordinatörü Mustafa Hoş hakkında, basın yoluyla iftira ve hakaret edildiği gerekçesiyle açılan davanın ilk duruşması bugün Şişli Adliyesi 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. NTV’de yayınlanan bir haber programında kendisine yönelik "Kalkavan ailesinden bir çanta dolu para geldi" iddiaları üzerine dava açan Kahraman’ın yer almadığı duruşmada, sanık olan Nazmiye Yalçın ve Mustafa Hoş dinlendi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM

Kızının ölümüyle ilgili adalet aramak için Adalet Bakanlığı’na gittiğini, o dönemin müsteşar yardımcısı Ahmet Kahraman’ın emriyle yaka paça dışarı atıldığını iddia eden Nazmiye Yalçın, müsteşar yardımcısı Kahraman hakkında söylediği sözleri hatırlamadığını ifade etti. Anne Yalçın, şunları söyledi:
"Hakkımda yapılan suçlamayı kabul etmiyorum. Öyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. Kalkavanlardan biri kızımı emniyet şeridinde zevk için öldürdü. 2 ay hapis yattıktan sonra tahliye edildi. Ben bu konuyu konuşmak için, randevulu olarak, o dönemki Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’le görüşmek üzere Adalet Bakanlığı’na gittim. Bakan yerinde olmadığı için müsteşarla görüştürülmek istendim. Sonra onun da toplantı olduğu söylendi ve yardımcısının odasına aldılar. Bu sırada taziye kabulu sırasında da kendisini gördüğüm, Kalkavan’lardan birisi geldi. Arkasından müsteşar yardımcısının telefonu çaldı. Müsteşar yardımcısı Ahmet Kahraman, telefon görüşmesinin ardından benimle görüşmeyeceğini söyledi. Benim nedenini sormam üzerine, sinirlenerek beni dışarı attırdı. 3 kat boyunca sürüklenerek dışarı atıldım. Bu olay sonrası belimde sinir sıkışması oldu ve halen tedavi görüyorum"

Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in daha sonra personeli adına kendilerinden özür dilediğini hatırlatan Yalçın, müsteşar yardımcısının ise bakanın çağrılarına rağmen gelip özür dilemediğini iddia etti. Konuşması sırasında zaman zaman ağlamaklı olan anne Nazmiye Yalçın, sözkonusu kelimeleri kullanıp kullanmadığını hatırlamadığını söyledi.

NTV’nin o dönemki haber koordinatörü Mustafa Hoş da yayının kaza ve sonrasını takip etmek amaçlı yapıldığını ve yayında hiçbir şekilde isim geçmediğini ifade etti. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman’ın avukatı Mesut Yıldız ise yayının tümüyle incelendiğinde müvekkilinin hedef alındığının görüldüğünü iddia etti. Hakimin karar için ara vermesi üzerine söz isteyen Sinem Yalçın’ın babası Sinan Yalçın, "Ben çocuğu öldürülmüş bir babayım. Lütfen elinizi vicdanınıza koyarak karar verin" dedi.

Hakim, Nazmiye Yalçın ve diğer sanıklar hakkında 50 bin TL’lik manevi tazminatın istendiği davada görevsizlik kararı verdi. Dava, Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

ADALET ARIYORUZ

Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan baba Sinan Yalçın, "Dava şu anda başka bir mahkemede görülmek üzere ertelendi. Görevsizlik kararı verildi. Sinem’in Yargıtay’da olan dosyası 9 aydır İstanbul’a gelemedi. Resmi onaylanmış bir ceza olmasına rağmen Faruk Kalkavan’ın dosyada ehliyet fotokopisi olduğu için İstanbul’da dosya gönderilemiyor. Biz farklı şeylerle uğraştırılıyoruz. Bizim kimseyle bir alışverişimiz yok. Biz sadece katilin cezasını çekmesini ve adaletin yerine gelmesini istiyoruz. Kısaca adalet arıyoruz. Adaletin başındaki bir kişi eşimi mahkemeye veriyor. Biz daha mı az acı çektik? Eşim sürüklenerek Adalet Bakanlığı’ndan atılmış, kızım ölmüş. Bunlarınki daha mı acı? Bizimki daha mı basit anlayamıyorum? Eşim kimseye hakaret etmedi. Sadece çocuğumuzu öldüreni şikayete gitti. Biz Ahmet Kahraman’ı tanımıyoruz" dedi.

"Acılı bir anne babanın bu kadar hırpalanmasına gerek yok"diyen Sinan Yalçın, o dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in bu konuyla tekrar ilgilenmesini istedi. Bir basın mensubunun Nazmiye Yalçın’a "Siz bu muameleyi gördükten sonra dava açmayı düşünmediniz mi?" sorusunu yöneltmesi üzerine "Kimi kime şikayet edeceksiniz? Ben oraya adalet aramaya gittim. Beni 3. Kattan aşağı sürükledikleri için belimde sinir sıkışması var. Kızım rahatsızlandı ve 2 defa panik atak geçirdi. Ben kimseyi şikayet etmedim. Ahmet Kahraman’la bir husumetim yok fakat tedavi için Gazi Hastanesi’ne gittiğimde beni rapor alır, şikayetçi olur düşüncesiyle oradan bile attırdı. Ben kimi kime şikayet edeceğim. Adaleti Allah’a bıraktım. Acılı bir anneyim, başka anneler ağlamasın diye Başbakan’a sesleniyorum. Ama ben ağlıyorum. Ehliyetin fotokopisi için dosya beklemesin. Başbakan’a yalvarıyorum. Dava sonuçlansın cezasını çeksin istiyorum." dedi.

KALKAVAN TAHLİYE EDİLMİŞTİ

2008 yılında meydana gelen trafik kazasında, modacı Sinem Yalçın, bir otomobilin arkadan çarpmasının yol açtığı hasarı görmek kendi kullandığı otomobili, emniyet şeridine çekmişken, Faruk Kalkavan'ın kullandığı cipin çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Kazayı üstlenmesini istediği şoförün karakolda cipi kendisinin kullanmadığını beyan etmesi üzerine Kalkavan, olaydan sonra teslim olmuştu.

Görülen dava sonucu, kazada 8'de 8 kusurlu görülen Koç Üniversitesi öğrencisi Kalkavan, 5 yıl 4 ay hapse mahkum edilmiş, 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Kızlarının ölümüne neden olan Faruk Kalkavan'ın sabit ikematgahı olması gerekçesiyle 2 ayda tahliye edilmesi Yalçın ailesinin adalet için mücadele başlatmasına neden olmuştu.

Sinem'in acılı annesi Nazmiye Yalçın konuyla ilgili Ankara'ya Adalet Bakanlığı'na gitmiş ve burada iddialara göre müsteşar yardımcısının talimatıyla karga tulumba dışarı çıkartılmıştı. Yaşanan bu olay basın yayın organlarında geniş yankı bulmuş ve Nazmiye Yalçın NTV'deki “Gece Bülteni” adlı programda canlı yayında “Ben müsteşar yardımcısının odasında beklerken Kalkavan'lardan biri para dolu çantayla geldi. Müsteşar yardımcısı benimle konuşmadığı gibi karga tulumba dışarı attırdı” ifadelerini kullanmıştı.

Dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olan ve halen müsteşarlık görevinde bulunan Ahmet Kahraman bu ifadeler nedeniyle anne Nazmiye Yalçın ve yayını yapan televizyon idarecileri Mustafa Hoş ve Ömer Özgüner hakkında basın yayın yoluyla hakaret suçlamasıyla dava açmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!