Ordu komutanına Ergenekon davası

Güncelleme Tarihi:

Ordu komutanına Ergenekon davası
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2010 00:00

Erzincan Ergenekon soruşturmasıyla ilgili hazırlanan 61 sayfalık iddianame mahkemece kabul edildi. İddianamede 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Başsavcı İlhan Cihaner’in de aralarında bulunduğu 11 tutuklu, 16 şüpheli hakkında 7.5 ila 15 yıl arasında hapis cezaları istendi.

ERZİNCAN Ergenekon soruşturması kapsamında Erzurum Cumhuriyet Başsavcı Vekili Taner Aksakal tarafından hazırlanan ve geçen Cuma günü Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen 61 sayfalık iddianame, dün mahkemece kabul edildi. İddianamede iki kez ifadeye çağrıldığı halde gelmeyen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Başsavcı İlhan Cihaner, Jandarma Komutanları Albay Ali Tapan, Albay Recep Gençoğlu, MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir’in de aralarında bulunduğu 11’i tutuklu 16 şüpheli hakkında, 7.5 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları istendi.

Erzincan Ergenekon soruşturmasıyla ilgili iddianamede birinci şüpheli olarak 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, ikinci sırada Başsavcı İlhan Cihaner, üçüncü sırada Erzincan İl Jandama Komutanı Albay Ali Tapan, dördüncü sırada Erzincan eski ve şimdiki Eskişehir İl Jandarma Komutanı Albay Recep Gençoğlu, beşinci sırada Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ersan, altıncı sırada İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut yer alıyor.
Diğer şüpheli toplam 16 kişi arasında Jandarma Astsubaylar Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yıldız, Erzincan MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir, MİT görevlileri Sadri Barkın İnce, Kıvılcım Üstel, Üçüncü Ordu’dan İstihbaratçı Astsubay Ahmet Saraçlar, av bayisi Yaşar Baş, Erzincan Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi öğretmenliği İkinci sınıf öğrencisi Abdulvahap Güllü ve Erzincan’da pazarcılık yapan Erdal Zirek’in adları yer aldı.

Neyle suçlanıyorlar

İddianamede Orgeneral Berk hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 5, TCK’nın 53 ve 58-9 maddelerinden ceza isteniyor. 17 Şubat’tan beri tutuklu bulunan Başsavcı Cihaner hakkında ise iddianamede ‘silahlı terör örgütüne üye olmak, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, birden fazla kişiyle tehdit’ suçlarından dava açıldığı belirtildi.
Tutuksuz yargılanan Albay Ali Tapan ile tutuklu olan Albay Recep Gençoğlu ile Erzincan MİT Bölge Müdürü Şinasi Demir hakkında da silahlı terör örgütüne üye olmak, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın 5, TCK’nın 53 ve 58-9 ve 63’üncü maddelerinden ceza istendi.

Örgüt lideri Org. Berk

İDDİANAMENİN girişinde Ergenekon terör örgütünün Türkiye çapındaki faaliyet alanları “naylon terör örgütü oluşturma, mafyanın ve uluslararası uyuşturucu ticaretinin, medyanın, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin kontrol altına alınması, siyasi suikastler düzenlenmesi” olarak ifade edildi.

m İddianamede hakkında Ergenekon silahlı terör örgütü kapsamında soruşturma yapılan Albay Dursun Çiçek imzalı ‘İrtica ile Eylem Planı’nın Erzincan’da hayata geçirilmek istendiği öne sürüldü. Bu amaçla Ergenekon silahlı terör örgütüne bağlı faaliyet gösteren sanık Orgeneral Saldıray Berk liderliğindeki yasa dışı oluşumun faaliyetlerde bulunduğu öne sürüldü.

- Bu çerçevede Gülen cemaatinin Erzincan’daki evlerine, okullarına, silah, uyuşturucu vs. suç unsurları ile yasa dışı illegal dokümanlar koydurularak sonrasında bu yerlere eş zamanlı olarak operasyon yaptırılması ve böylece Gülen cemaatinin silahlı terör örgüleri kapsamına alınmasının sağlanmasının da hedeflendiği ortaya çıktığı belirtildi.
- İrticayla mücadele eylem planının Erzincan’da uygulanmak istenmesinin nedenleri başlıklı bölümde Erzincan’ın Alevi, Sünni, Kürt, etnik yapısının suistimal edilerek Türkiye çapına yayılacak huzursuzluğun Erzincan’dan başlatılması amacıyla Orgeneral Berk’in astları üzerinde baskı kurduğu, Başsavcı Cihaner’in de illegal faaliyetlere yol gösterip hukuki koruma sağladıkları iddia edildi.
- Albay Ali Tapan ile tutuklu Kıdemli Albay Recep Gençoğlu’nun kolluk gücünü terör örgütünün amacı doğrultusunda kullandıkları, sadece önleyici dinleme talep edilirken Hizbullah ve İBDA-C adlı terör örgütlerinden söz edilerek telefon dinleme kararlarının rahatlıkla alınmasını sağladıkları belirtildi.
- Tutuklu MİT mensuplarının bir haber elemanına illegal olarak kişi-cemaat hakkında bilgi-belge getirmesi talimatı verdikleri iddiası, bu elemanın önce PKK hakkında yardımcı olmak istemesine rağmen cemaat ve tarikat konusuna sevk ettikleri, bu bilgi belgeyle bir cemaat evinde kaldığı yönünde gizli tanığa baskı yapılarak ismi alınan doktor Yüzbaşı Yıldırım’ın ordudan atılmasını sağladıkları iddia edildi.

Gizli tanıklar: Plan Erzincan’da uygulamaya kondu

- Gizli tanıklar Can, Hazar, Taha, Kalem, X, Göyne, 1, Ethem, Çatalarmut, Munzur, Efe’nin sanıklar aleyhine ifadelerine yer verildi. Tanık ifadelerinde, Dursun Çiçek imzalı planın Erzincan’da uygulamaya konulduğunu, bu amaçla üst düzey askerlerin gizli toplantılar yaptığını öne sürdüler. Gizli tanık Efe, Başsavcı Cihaner’in adliyeden başlamak üzere başı kapalı olanları fişlediğini öne sürdü.
- Gizli tanık Efe, 2009 yılı Ocak-Şubat aylarında Albay Dursun Çiçek ve Orgeneral Saldıray Berk ile üst rütbeli personelin bir araya gelerek ‘seminer’ adı altında darbe planı yaptıklarını öne sürdü.
- Tutuklu Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, İliç Savcısı Bayram Bozkurt’un kadınlarla uygunsuz görüntülerini temin etmek, define kazısı yaptığı gibi deliller uydurmakla suçlandı.
- İddianamenin deliller bölümünde, Erzincan’ın Çatalarmut Barajı’nda bulunan mühimmatlar konusunda başta şüpheliler Albay Ali Tapan, Üsteğmen Ersin Ergut, Astsubay Orhan Esirger ve Binbaşı Nedim Ersan’ın komplo kurup plan yaptıkları, plan dahilinde mühimmatları Erzincan Emniyeti ile suni olarak irtibatlanmaya, bunun için de yalancı tanık ayarlamaya çalıştıkları ileri sürüldü. Gizli tanık X ile kent dışında görüşüp çeşitli vaatler karşılığında ikna etmeye çalıştıkları, bu gelişmelerden Albay Tapan ile Başsavcı Cihaner’in de haberi olduğu belirtildi. Başsavcı İlhan Cihaner, Emniyet hakkında ‘Adli olayı geç bildirmek’ten soruşturma başlatırken; bulunan mühimmatın sanki Emniyet tarafından önce oraya attırılıp sonra da ihbar ettirildiği iddiası ortaya atılarak ve bu suni iddiayı ispatlamak amacıyla da yalancı tanık bulma çabalarına girişildiği iddia edildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!