Hakkında klasik müzik bestelenen meyhane

ALMANYA yazılarına devam ediyoruz. Hamburg’lu Alman besteci Detlev Glanert (50)’in ilginç öyküsünü anlatacağız.

Haberin Devamı

Glanert, 1989 yılında Berlin Senatosu’nun verdiği bir burs ile İstanbul’a gelip bir süre kalmış. Bu süre zarfında sık sık Asmalımescit’teki ‘Yakup 2’ye uğruyormuş. Bilindiği gibi Yakup 2, yazarların, gazetecilerin, sinemacıların, sanatçıların ve İstanbul’daki yabancı diplomatların gittiği bir yer. Zaten lokantada Glanert’in Yakup 2 için bir konçerto yazdığı küçük bir haber olarak yer alıyor. Peki kim bu besteci?

Hürriyet Avrupa Yayın Koordinatörü Halit Çelikbudak kendisine telefonla ulaştı; bize de aktardı. Şu anda Berlin’de yaşıyor. Müzik dünyasında kendisine ‘Ses sihirbazı’ (Klang-Magier) diyorlar.

Sayısız ödül almış ünlü bir besteci. Üç senfoni, sayısız oda müziği ve orkestra için konçertolar yazmış. Bunlardan biri de ‘Yakup 2’... İnternete girildiğinde ‘Yakup2-Zeit des Wartens op.18’ yazıp hemen karşınıza geliyor. Müzik literatürüne girmiş. Dört enstrüman Viyolin, Viyolonçello, Piyano ve Klarnet için yazılmış bir eser. Eserin Türkçe adı ‘Yakup 2-Beklemenin Zamanı’ Alman besteci sıkça Yakup’a gelirmiş Türkiye’de iken.
İçeri girince tam ortadaki sütunun önündeki masaya otururmuş. Çok sevdiği bu meyhane için beste yapmayı düşünmüş. Berlin’e döner dönmez de hemen besteyi yapmış.

“Eser Freiburg senfoni orkestrası başta olmak olma üzere çeşitli kez icra edildi” diyor. Notaları kitap halinde büyük müzik yayınevi tarafından yayınlanmış. Dünyada hakkında kitap yazılmış çok lokanta, bar vesaire vardır ama hakkında klasik bir eser bestelenmiş tek meyhane Yakup 2... Bunun da kıymeti bilinmiyor. 2010 İstanbul Kültür Başkenti etkinlikleri çerçevesinde aslında eser meyhanede icra edilse herhalde değil Türkiye’de, tüm dünyada haber olur.
Türk dostu Alman besteciye bizim Halit sormuş: “Türkiye’ye gider misin?” diye.

O da “Seve seve gelirim” demiş.

Glanert’in bizimle ilgili bir eseri daha var. ‘Leyla ve Medjnun op. 16’ adıyla müzikal Aras Ören ile Peter Schneider’in masaları üzerine yapılmış. Müzikal 14 enstrüman ve 10 sanatçı için yazılmış.

Bakalım işyeri sahibi Yakup Arslan ne diyecek?

Haberin Devamı

Hangi ses kaydı haberi suç

Haberin Devamı

AYDINLIK Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya tutuklu bulundukları Silivri Cezaevi’nden bir açıklama yaptılar. “Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’a ait ses kayıtlarının ortaya çıkması Ergenekon soruşturması savcılarının görevlerini kötüye kullandıkları iddiasını güçlendirmiyor mu?

Ergenekon savcıları devlet sırrı olan ordu komutanlarına ait ses kayıtlarını yayınlayan gazeteden ‘bavulla’ adliyeye getirilmesi ricasında bulunarak polis eskortunda adliyeye gelmesini sağlamadı mı?

Anlaşılıyor ki, iki tür ses kaydı haberi var:

1- Başbakan Erdoğan’ın sevdiği,

2- Başbakan Erdoğan’ın sevmediği.

AKP iktidarının işine gelen gazetecilik oluyor, işine gelmeyen, ‘O haberi yapan gazetecileri tutuklayın, susturun!’ Türkiye’de basın özgürlüğü var(mış).
Yargı bağımsız(mış)!”

Haberin Devamı

Sendikalaşmaya engelleme

PETROL-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkan’ın, Hatay’da genişletilmiş başkanlar kurulunda toplantısında yaptığı konuşmada, “Hükümetin demokratikleşme söylemine rağmen işçilerin örgütlenme özgürlüğünü engellediğini”, buna karşılık toplumdaki sendika önyargısını kırmayı, başta müteahhit/taşeron işçileri olmak üzere tüm örgütsüzleri sendika çatısı altında buluşturmayı, demokrasi kültürünü yerleştirmeyi amaçlayan bu kampanyanın bir an önce konfederasyonlar tarafından da benimsenmesi ve ortaklaşa yürütülmesi gerektiğini söylüyor.

Peki kim dinler?

Bağımsız yargı ortak değerimizdir

ORTAK Değerler Derneği Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanlığı eski Başdanışmanı M. Necati Güngör diyor ki: “Mülkün temeli olan adalet terazisi üzerinde son zamanlarda sergilenen akrobasiyi büyük bir şaşkınlık, üzüntü ve kaygı ile izliyoruz.

Bağımsızlığını kaybetmiş bir yargıdan adalet ummak mümkün değildir. Ortak ve vazgeçilmez değerimiz olan yargının adil ve bağımsız bir kimlik içerisinde, her türlü baskıdan ve tartışmadan azade olarak işlevini sürdürmesini diliyor ve bekliyoruz.”

Haberin Devamı

Aleviler ne istiyor

ALEVİLER hükümetten ayrıcalık değil, eşitlik ve adalet istemektedirler. Boş çalıştaylarla zaman kaybetmek yerine Meclis’te çoğunluğu elinde bulunduran AKP hükümeti zaman kaybetmeden CHP’nin Meclis’e  götürdüğü ‘Madımak Müze Olsun’ yasa tasarısını kabul etsin yeter. Unutulmamalıdır ki, demokratik Alevi hareketi bu tür oyalamalara alet olmayacaktır. AKP istediği kadar oyalamaya devam etsin, Aleviler direnerek haklı taleplerini sürdürmeye davet edeceklerdir.                   
Ali KILIÇ

Biliyor musunuz

TÜRK-İŞ, DİSK, KAMU-SEN, KESK’in Tekel işçilerine destek vermek amacıyla bugün tüm il merkezlerinde iki saatlik oturma eylemi yapacağını (İstanbul’da Taksim Tramvay durağı, 12.00)... 800’e yakın derneği temsilen Alevi Köy ve Yöre Dernekleri Kurultayı’nın, yarın Kartal Cemevi’nde toplanacağını, AVF Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan’ın da toplantıda bir değerlendirme yapacağını... İZMİR Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu’nun bugün 16.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda ‘Ordu’ya ve Yargıya Sahip Çıkıyoruz’ mitingi düzenlediğini... BAŞBAKAN’ın bugün 13.00’te İstanbul Grand Cevahir Otel’de, yurtdışındaki Türk, soydaş ve akraba topluluklarının kurduğu STÖ’lerin temsilcileriyle yemek yiyeceğini...

Haberin Devamı

Ahmet Vardar

AHMET Vardar’ı Yenisabah’ta çalışırken tanımıştık; çok önemli bir polis muhabiriydi. Bütün emniyet müdürlerini tanırdı. Haber atlatmak için Hürriyet muhabirleri ile büyük bir rekabet halindeydi. Vardar için büyüklerimiz “Uyumaz, uyutmaz” derlerdi. Asıl ününü Günaydın’da yaptı; daha sonra da Sabah’ta yolsuzluklara ve haksızlıklara karşı ‘kulak çeken’ bir abi oldu. Meslek uğruna çalıştığı gazetede de vuruldu. Balkan kökenliydi; Kumburgaz’da teknesiyle balık tutmak en büyük keyfiydi. Dileriz üniversiteler Ahmet Vardar’ın ekolü üzerine bir araştırma yaparlar! 

Yazarın Tüm Yazıları