Biz salak mıyız

BATIKENT’te oturuyorum. Memur olarak görev yaptığım işyerim Kızılay’da. ulaşım aracı olarak metroyu kullanıyorum.

Ancak oturduğum ev metroya uzak olduğu için otobüsle metroya gelip öyle biniyorum. Sürekli 10’luk kart alıyorum, çünkü 10’luk ve 20’lik kartlarda 45 dk. içinde tek bir kontörle üç araç değiştirebiliyorduk ta ki 1.1.2010 tarihine kadar. Çünkü birkaç gündür ilk bindiğim (otobüs veya metro) aracın makinesine kartımı taktığımda 1,50 TL düşüyor. Eski uygulamaya göre bu 1,50 TL ile 45 dk içinde metroya ücretsiz transfer yapabiliyordum. Ancak yılbaşından sonra ilk otobüs veya metroya biniyorsanız önce 1,50 TL düşüyor, daha sonra transfer ettiğiniz ikinci araç için 0,50 TL düşüyor. Yani Ankara’da otobüs veya metro ulaşımının fiyatı 10’luk veya 20’lik kartlarda 1,50 TL değil, tam 2,00 TL... Yani zamdan önceki 1,39 TL fiyat ele alındığında %50’ye yakın fahiş bir zam olduğu görülüyor. Kızılay’daki metro istasyonundaki bilet gişelerinde bulunan görevlilere bu durumu sorduğumda konuyu bilmediklerini konu hakkında Alo 153 Mavi Masayı aramamı söylediler. Alo 153 Mavi masayı aradığımda telefona çıkan görevli ulaşım zammının UKOME’nin kararı olduğunu şikayeti aldıklarını ve cevap vereceklerini belirttiler. Ben cevap vereceklerini düşünmüyorum.

1.5 YERİNE 2 LİRA ALINIYOR

Metro istasyonlarında bulunan otobüsler metro ulaşımının tamamlanması için hizmete konulmuş araçlar, yani metrodan bağımsız araçlar değil. Yani 1,50 TL ile eski süre olan 45 dk içerisinde hem metrodan hem de bunun devamı olan otobüslerden faydalanmam gerekir. Ancak bu zammı yapanlar sanki metro ve otobüs farklı türden hizmet veren araçlarmış gibi 1,50 TL olması gereken ulaşım ücreti bir nevi hukuk dolanarak 2,00 TL ücret alınmaktadır. O halde 10’luk veya 20’lik kart almanın ne anlamı kaldı. Sözde en ucuz ulaşım aracı metro olacaktı. Şu anda Ankara’da en pahalı ulaşım aracı metro... Vatandaşın salak yerine konulması kabul edilecek bir şey değildir. Benim sizden talebim konuyu gazeteniz aracılığıyla kamuyonu duyurmanız, çünkü vatandaşa yapılan bu tür haksızlıklara karşı duyarlı olduğununuzu biliyorum. Umarım bu mailime ilişkin konuya zaman ayırabilme fırsatı bulursunuz.
Kemal DURNA

Kamusallık Çalıştayı

KAPİTALİZMİN en derin krizlerinden birini yaşadığı bir dönemde; ‘kapitalizm’, ‘devlet’, ‘kamu’ gibi kavramların üzerinde yeniden düşünülmesinin yanı sıra, devlet müdahalesi”, ‘kamu desteği’ ve ‘kamulaştırma’ terimleri ise yeniden gündeme geldi. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi ve ODTÜ Mezunları Derneği birlikteliğinde 8-9 Ocak 2010 tarihlerinde gerçekleştirilecek etkinlik, bütün bu gelişmeleri ‘Kamusallık Yeniden’ başlığı altında ele alınmasını hedefliyor.
Yürütme kurulunun Prof. Dr. Korkut Boratav, Prof. Dr. Bilsay Kuruç, Prof. Dr. İşaya Üşür ve Prof. Dr. Aziz Konukman’dan oluştuğu etkinlik 8-9 Ocak 2010 tarihlerinde, ODTÜ Mezunları Derneği Vişnelik Salonu‘nda gerçekleştirilecek.

Devlet okulları özel okul gibi

BEN emekli bir devlet memuruyum. Torunum Oran Perihan İnan İlköğretim Okulu’da öğrenimine devam ediyor.
Anasınıfından itibaren okula yardım amacıyla para ödemekteyiz. Bu ödemeler son zamanlarda özel okul aidatlarına dönüştü ve zaten mağdur durumda olan bizleri ekonomik anlamda da rahatsız etmeye başladı.
Çocuklarımızın sıraları, perdeleri, dolapları, öğretmen masası, içtikleri sular, temizlik malzemeleri, güvenlik görevlilerinin maaşları, temizlikçiler, boya badana masraflar tarafımızdan karşılanmaktadır. Neredeyse bu ödentiler, özel okul masraflarına denk gelmeye başladı. Bizleri bunaltan bu uygulama, semtimizde ikamet eden yoksul aileler ve çocuklarında da daha çok rahatsızlık yaratmaktadır. Derdimizi anlatamadık...
Anlatamadığımız şu ki;
Devlet, devletin okuluna sahip çıkamıyor mu?
O.M.
Yazarın Tüm Yazıları