Öyleyse Bihter’i de oynama!

Beren Saat, film vizyona girmeden sevişme sahneleri basına verildiği için yapımcıya kızmış, “Gecenin Kanatları”nın galasına katılmamış.

Sevsinler...
Madem soyunma, sevişme sahnelerinde bu kadar hassassın, o sahneyi kabul etmeseydin demezler mi adama?
Oyuncu tayfasının kerameti kendinden menkul hallerinin zirve noktasıdır bu...
Sevişme sahnesinde oynayacaksın, kameralar önünde soyunacaksın sonra da “Neden bu fotoğrafları basına verdiniz” diye yapımcıya kızacaksın.
Geçen ay düşmese, film vizyona çıktığında düşecekti gazete sayfalarına Beren’in sevişme sahneleri...
Bu teknoloji çağında bundan kurtuluş var mı?
Madem bu kadar hassassın, öyleyse “Aşk-ı Memnu”da da oynama Beren...
Zilli Bihter’in yaptıkları tefrika oldu internette...
Arada yastık var mı yok mu geyiği haftalardır sürüyor.
Her hafta öpüşme sahneleri, yatak sahneleri dizi yayınlanmadan gazetelerde...
Buna da itiraz et!
“Aşk-ı Memnu’daki öpüşme/sevişme sahnelerimi basına vermeyin” de...
De bakalım, Kerem Çatay üç bölüm sonra seni kapının önüne koyuyor mu koymuyor mu?
Popüler işlerde dizi yapımcıları da, film yapımcıları da sevişme sahnelerini önceden basına verir.
Yapım ilgi görsün, reyting-gişe artsın diye en çok konuşulacak sahnelerdir bunlar...
Dünyada da böyledir.
Bihter gibi bir zilliyi oynayıp her hafta gazetelere sevişme sahneleriyle manşet ol, sonra da bir başka film yapımcısını sevişme sahnelerini basına verdiği için protesto et!
Beren Saat’in yaptığı en başta profesyonelliğe sığmıyor.
Not 1: Beren zannediyor ki hep Bihter’le geçecek hayat... Seneye Bihter’i kimse hatırlamaz ama Beren Saat’in ‘problemli oyuncu’ olduğu kafalara kazınırsa, kimse kendisiyle çalışmak istemez.
Not 2: Ben Mahsun Kırmızıgül’ün yerinde olsam, öyle ağır bir tazminat davası açardım ki Beren’e, bir daha hiçbir oyuncu gala protesto etmeyi aklından bile geçirmesin!

Cem Yılmaz hangi dizi senaristine “Oynamak istiyorum bana da rol yaz” dedi

Cem Yılmaz’ı konuk oyuncu olarak da olsa hangi yapımcı dizisinde oynatmak istemez ki?
Hangi senarist ona rol yazmak istemez?
Bugüne kadar benim hatırladığım bir “Avrupa Yakası”na konuk olmuştu Cem Yılmaz, bir de “Canım Ailem” dizisine...
Cem Yılmaz’ın ekranda en beğendiği dizi ise tam bir sürpriz...
Bu diziyi o kadar çok beğeniyormuş ki, geçenlerde dizinin senaristini aramış “Bana da bir rol yazar mısın, konuk oyuncu olarak oynamak istiyorum” demiş.
Bu dizi hangisi mi?
Turkmax’te yayınlanan “Bir Kadın Bir Erkek”.
Cem Yılmaz’ın filmlerinde oynattığı, son olarak “Yahşi Batı”da rol verdiği, her fırsatta oyunculuğunu çok beğendiğini söylediği Demet Evgar, Emre Karayel’le birlikte oynuyor “Bir Kadın Bir Erkek”te...
Cem Yılmaz’ın müptelası olduğu bu dizi, Kanada formatlı ve format gereği üçüncü bir oyuncunun gözükmesi yasak.
Dizide bugüne kadar üçüncü oyuncuların ya kolu gözüktü ya da bacakları...
Cem Yılmaz için de aynısı geçerli olacak.
“Bir Kadın Bir Erkek”te Demet’le Emre’nin karşısına geçecek, biz yüzünü göremeyeceğiz ama arkadan yapılacak çekimlerde dazlak kafası, küpesi, sesi ve yapacağı esprilerle üçüncü oyuncunun Cem Yılmaz olduğunu anlayacağız.
şimdi dizinin senaristleri Cem Yılmaz’a yazacakları rol üzerine çalışıyor.
Eminim “Bir Kadın Bir Erkek”in en iyi bölümleri de bunlar olacak...

TRT, Eurovision’da geç kaldı

TRT Genel Müdürü ıbrahim şahin, “Bu sene yeni uygulamaya geçtik, Eurovision için ilk defa web sayfamızda anket başlattık. Halka seçtireceğiz, kim daha çok oy alırsa onu göndereceğiz” dedi...
Açtım, TRT’nin sitesine baktım.
“Eurovision şarkı yarışmasında ülkemizi kim/kimler temsil etmelidir” diye bir anket var gerçekten.
Ancak bildiğimiz internet anketlerinden değil bu...
Sitede söz konusu bölüme tıklayınca oy kullanacağınız bir isim karşınıza çıkmıyor. Kimlerin yarıştığını, oylamada durumun ne olduğunu da göremiyorsunuz...
Sadece müzikdairesi@trt.net.tr adresine mail atabiliyorsunuz...
Buna anketten çok, öneri demek daha doğru olacak.
Eminim sanatçı fanlarından mail yağıyordur şimdi o adrese...
Değişik mail adreslerinden atılan binlerce toplu mail vardır.
Dolayısıyla bu yöntemle isim tespit etmek çok doğru bir yöntem değil.
Kimlerin ‘internet lobisi’ güçlüyse, onlar öne çıkacak.
Aslında bu ‘anket’ bile TRT’nin bu yıl Eurovision’da isim belirlemek konusunda geç kaldığının kanıtı.
Aralık ayının ortası geldik, daha gidecek sanatçı belli değil.
Her yıl ekim sonu, kasım başında gidecek sanatçı belirlenirdi.
Geçen yıl Hadise’nin gideceği kasım başında açıklanmıştı. Hatta TRT’nin yılbaşı programına çıkıp “Düm Tek Tek”i seslendirmişti Hadise...
Bu yıl aralığın ortasında hâlâ anket yapılıyor.
Anket bitecek, tek tek sanatçılara gidilecek, kabul edecek/etmeyecek, şarkılar hazırlanacak derken bu iş ocak ortasına sarkacak gözüküyor.
25 Mayıs 2010’da yapılacak Eurovision yarışması için süreci hızlandırmalı TRT...
Yoksa son dakika şarkısı, kıyafetleri ve kreasyonlarıyla başarısızlığın mazereti şimdiden hazır durumda: “Yeterli vakit yoktu, iyi hazırlanamadık”...
Yazarın Tüm Yazıları