Eserleri dünyada trend oldu Türk sanatçılara gün doğdu

DÜNYANIN önde gelen sanat merkezleri rotayı Uzak Doğu’dan Türkiye’ye çevirince bir anda prim rekorları kırılmaya başlandı.

Haberin Devamı

Bunda da Sotheby’s, Christie’s gibi müzayede kuruluşlarının oryantalistlerin yanı sıra, çağdaş Türk sanatçılarını da ön plana çıkarması etkili oldu. Türkiye’de organize edilen müzayedelerin yılık hacmi, 100 milyon dolara ulaşırken, bu organizasyonlara yurtdışından da teklif akmaya başladı.

LONDRA, Berlin ve New York başta olmak üzere dünyanın önde gelen sanat merkezlerinin son dönemlerde Uzak Doğu kaynaklı eserlerinin aşırı değer kazanması üzerine rotayı, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Orta Doğu ülkelerine çevirmesi, Türk sanatçılarının eserlerinin değerini bir anda 3, 5 kat artmasını sağladı. Sotheby’s, Christie’s gibi müzayede kuruluşlarının oryantalistlerin yanı sıra, çağdaş Türk sanatçılarını da ön plana çıkarması da bunda etkili oldu.  Türkiye’de organize edilen müzayedelerin yılık hacmi, 100 milyon dolara ulaşırken, Portakal Sanat Evi, Antik AŞ. Beyaz Müzayede gibi kuruluşların organize ettiği müzayedelere, yurtdışından da teklifler verilmeye başlandı.
Değişim 2004’te başladı
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, 1991 ve 1996 yılında organize ettikleri müzayedelerin başarısız olması üzerine Türkiye’ye ağırlık vermekten vazgeçen Londra, Berlin ve New York’taki sanat merkezleri, talebin yoğun olduğu Uzak Doğu ülkelerine yöneldi. Çin, Güney Kore, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin eserleri ön plana çıktı. Bu da, yatırımın cazip olmaktan çıkmasına yol açtı. 2004’ten itibaren, finans kuruluşlarının Türkiye ve Ortadoğu ülkelerine yönelmeye başlaması, trendlerdeki değişimi de beraberinde getirdi. Bunda, koleksiyonculuğu kârlı bir yatırım aracı olarak gören ve dünyadaki trendleri yakından takip eden borsa ve finans kurumlarının, yüksek miktarlı toplu alımlara başlaması da etkili oldu. Değerlerinde 10 kata varan artışların yaşandığı bu eserler, bir anda en kârlı yatırım haline dönüştü.
Dünya trendlerinin değişmesiyle birlikte önde gelen müzayede kuruluşları da harekete geçti. Son olarak, Sotheby’s, geçtiğimiz mart ayında İstanbul’da organize ettiği müzayedeyi çağdaş Türk sanatçılarına, Christie’s de temmuz ayında Londra ve Paris’te düzenlediği iki müzayedeyi oryantalistlere ayırdı.
Organize edilen bir müzayedeye koleksiyoncuların yanı sıra, özel müze yöneticileri, işadamları ve sanata yatırım yapan girişimciler de katılıyor. 350 ile 500 arasında değişen bir katılım oluyor. Müzayedelerde, 600 kata varan değer artışları yaşanabiliyor. Ortalama 300-350 eserin sergilendiği müzayedede, satılan eserler1e uygulanan komisyon oranı yüzde 10 ile yüzde 20 arasında değişiyor. Bir müzayede ortalama 100 bin TL’ye mal oluyor. Türkiye’de toplam koleksiyoner sayısı 200 bini bulurken, düzenli alıcıların sayısı da 30 bin civarında oluyor.

Haberin Devamı

Rekor ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’nde

Haberin Devamı

* Türkiye’de bugüne kadar satılan en değerli sanat eseri, Osman Hamdi Bey’in ‘Kaplumbağa Terbiyecisi.’
* Erol Aksoy, eseri 1988’de 800 bin dolara satın almıştı. TMSF’ye geçen eser 3.5 milyon dolara satılmıştı.
* Eser Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’ne satışına kadar geçen 17 yılda yüzde 338 değerlendi.
* 10 yıl önce 30 bin dolara satıbir Hoca Ali Rıza tablosu bugün 250 bin dolar ediyor.
* En yüksek değere satılan Avrupa eseri ise 2.8 milyon liraya satılan İtalyan ressam Alberto Pasini’nin ‘Harem Bahçesi’ konulu tablosu.
* Yaşayan en değerli Türk ressamı ünvanı ise tablosu 470 bin TL’ye satılan Burhan Doğançay’ın elinde.

Kıran kırana çekişme

Haberin Devamı

BUGÜNE kadar müzayedelerde en fazla primi, Mübin Orhon, Selim Turan, Sabri Berkel, Nedim Günsür, Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Nejat Melih Devrim, Fikret Mualla, Ali Çelebi, Burhan Uygur, Cihat Burak, Ömer Uluç, Mehmet Güleryüz, Ferruh Başağa, Adnan Çoker, Nuri İyem, Adnan Varınca gibi sanatçılara ait eserler yaptı. Klasik eser koleksiyoncuları arasında Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmet Paşa, Hüseyin Zekai Paşa, İbrahim Çallı, Nazmi Ziya, Halil Paşa, Feyhaman Duran, Hoca Ali Rıza, Şevket Dağ, Sami Yetik gibi Türk resim sanatı ustalarının tablolarına sahip olmak ayrıcalık sayılıyor.

Krizde en kârlı yatırım oldu

ULUSLARARASI sanat piyasalarının yaşanan küresel krizin etkisini hissetmesine karşın bunun Türkiye’de fırsata dönüştüğünü söyleyen Turgay Artam, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye sanat piyasası henüz emekleme döneminde. Yurtdışında olduğu gibi finans dünyasıyla içice geçmemiş durumda. Koleksiyoncu sayısındaki hızlı artış da eklenince sanatın kriz de dahi en iyi yatırım olduğunu kanıtlandı. Özellikle kriz döneminde büyük bir çoğunluk antika ve tablo alarak, hem varlıklarını yanlarında güvende tutmayı hem de büyük fiyat artışlarından faydalanmayı tercih ettiler.”

Yazarın Tüm Yazıları