Amaçları kadını daha seksi erkeği daha erkeksi yapmak

Güncelleme Tarihi:

Amaçları kadını daha seksi erkeği daha erkeksi yapmak
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2009 00:00

Çeşitli yaş gruplarından öğrencilerin bulunduğu Lasalle Moda Akademisi’nin 3’üncü sınıfında, iki yabancı öğrenci var. Bunlar Beşiktaşlı Tello’nun Kanada asıllı eşi Valerie ile Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı’nın oyuncusu Mirsad Türkcan’ın eşi, Sırbistan’dan gelen Dina.

Bu iki kadın, yeni bir meslek sahibi olabilmek için kolları sıvamış. Okulun yöneticisi Selim Çeçen, Valerie ve Dina’nın, akademinin en çalışkan öğrencileri arasında olduğunu söylüyor. İki yıl sonra diploma alacak olan genç kadınlar, “Eşlerimizin serveti bizi ilgilendirmiyor. Bizim de meslek sahibi olup hayatta daha dik durmamız gerekli” diyor.

KADINLARA ASKILI FORMA MİNİ ŞORT

Daha üçüncü sınıfta olmalarına karşın şimdiden tarzları oluşmuş. Valerie Tello, “Ben sporla fazla ilgili değilim. Evlenmeden önce amatör olarak basketbol oynardım ama şimdi evimizdeki 4 uydu sayesinde neredeyse 24 saat dünyanın her tarafındaki futbol maçları izleniyor. Böylece istemeyerek de olsa spora bulaştım. Maçlar beni ilgilendirmiyor. O kocamın mesleği. Ben sporcuların giydiği formalara bakıyorum. Bence futbolcuların formaları çok bol. Şortlar da çok uzun. 1980’li yıllardaki formalar daha güzeldi. Şimdiki sporcu şortları neredeyse diz altında. İyi durmuyor. Ben hem rahat hem de vücuda oturan modeller çizeceğim. Belki Beşiktaş formalarının bile tasarımını yaparım” diyor.

Sporcu formaları konusunda Dina Türkcan’ın yorumu daha da sert. Özellikle kadın sporcuların kıyafetlerini hiç beğenmediğini anlatıyor: “Kadın sporcuların giydiği formaların erkeklerden hiç farkı yok. Tıpkı erkek gibi giyiniyorlar. Daha feminen olmaları lazım. Askılı, vücuda oturan formalar, kısa şortlar daha estetik durur.”

MİRSAD BENİM REŞİT OLMAMI BEKLEMİŞ

Moda okulunu bitirdikten sonra dizayn ofisi açmayı planlayan Dina Türkcan 23 yaşında. Boyu 1.80, kilosu 52. 3 yaşındaki Nusret ile 12 aylık Neba’nın annesi. Evlenmeden önce 3 yıl mankenlik yapmış. Modellik hoş bir anı olarak kaldı derken Mirsad ile nasıl evlendiğini ve Türkiye’ye geliş öyküsünü şöyle anlatıyor:

“İç mimarlık tahsili yapan bir üniversite öğrencisiydim. Aynı zamanda mankenlik de yapıyordum. 2005’te Sırbistan Güzeli seçildim. Dünya Güzellik Yarışması’nda Sırbistan-Karadağ’ı temsil etmek için Çin’e gittim. Pekin’deki hazırlık kampında bir ay kaldım. Yarışmada 132 ülke arasında 11’inci oldum. Yarışma sonrasında Mirsad beni arayıp tebrik etti. Meğerse eskiden beri beni beğeniyormuş. Ancak 18 yaşından küçük olduğum için evlenme teklif etmekten çekinmiş. “Çin’den İstanbul’a gel” dedi. Kalkıp geldim. Sonra da Yenipazar’daki düğün ile evlendik. Taç giyen güzellerin evli olmama ve yarışma sonrası bir yıl boyunca evlenmeme kuralına uymadığım için tacımı geri vermek

İkisi de birbirinden alımlı. Biri Kanada’da hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi eski manken, diğeri Sırbistan güzeli unvanlı manken. Biri Beşiktaş’ın Şilili futbolcusu Rodrigo Tello’nun eşi Valerie, diğeri Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımı’nın Boşnak asıllı milli oyuncusu Mirsad Türkcan’ın eşi Dina.
Valerie de Dina da eş durumundan Türkiye’ye gelip, tesadüfen aynı sitede yaşamaya başlamış. Kocalarının takımları Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi iki ezeli rakip bile olsa, onlar önce komşu, sonra da sıkı dostlar.
Şimdi de okulda sıra arkadaşlığı yapıyorlar. Ortak merakları moda. Bu nedenle 9 aydır uluslararası moda akademisi Lasalle’ın İstanbul Nişantaşı’ndaki şubesinde, tasarımcı olmak üzere eğitim alıyorlar. Hem düşlerini gerçekleştirmeyi hem de yeni bir meslek sahibi olmayı amaçlıyorlar. Okulu bitirdikten sonra yapacakları ilk tasarımların sporculara yönelik olacağını söylüyorlar: “Sporcuların formalarını, şortlarını ve çoraplarını beğenmiyoruz. Bizim çizgilerimizle kadın sporcular daha seksi, erkekler ise daha erkeksi gözükecek”.

zorunda kaldım. İstanbul’da ilk günler zordu. Çünkü arkadaşım yoktu, dil problemi vardı. Şimdi Türkçeyi öğrendim. Arkadaş edindim. Şu anda iyi bir anne, iyi bir eş ve iyi bir öğrenciyim. Eşimle her konuda çok iyi anlaşıyoruz. Tabii ilişkilerde tarafların birbirini anlaması gerekiyor. Eşim profesyonel bir basketbolcu. Ben hiç basketbol maçına gitmemişken şimdi tüm kuralları iyi öğrendim. Sporcu eşi olmak zor. Kamp dönemlerinde, her hafta maç öncesinde stresle dolu zor günler yaşanıyor. Bazen bizim takım maçı kaybediyor. Mirsad o zamanlar kimseyle konuşmak bile istemiyor. Ben o zamanlarda onu anlayışla karşılayıp rahatlatmak için elimden geleni yapıyorum.”

AMATÖR ZANNETMİŞTİM O DÜNYA ÇAPINDAYMIŞ

Rodrigo Tello’nun eşi Valerie 29 yaşında. Boyu 1.80, kilosu 59. Kanadalı. Ülkesinde 1 yıl mankenlik yapmış. Onun öyküsü de hayli ilginç:

“Montreal’de hukuk okuyordum, son sınıf öğrencisiydim. 2000 yılının yazıydı. Sevgilimden yeni ayrılmış ve Meksika’nın Cancun kentine tatile gitmiştim. Tesadüfen Rodrigo ile tanıştık. Ama sadece bir tanışmaydı. Ben deniz, güneş, kum derken o benim peşime düşmüştü. Tanımadığım bu adam adeta bana yapışmıştı. Çiçekler yolluyor, jestler yapmaya çalışıyordu. Ben de sinir olmuştum. Futbol oynadığından söz ediyordu. Her defasında onu atlatıyordum. Bu 9 gün sürdü. Ertesi gün tatil bitiyordu. En son gün beni yemeğe davet etti. Bir boş anıma geldi, peki dedim. Yemek yedik. Masaya oturduğumuz andan itibaren yaptığı jestlerle, konuşması ile kendimi bulutların üzerinde buldum. Anormal bir özgüveni vardı. Yarım saat sonra ‘Ne yanlış yapmışım da ilk günden itibaren onunla birlikte olmamışım’ diye kendime kızdım. Yemek bittiğinde ona âşık olmuştum. Tatil bitti, herkes ülkesine döndü. Sürekli telefon ile konuşuyorduk. Beni Portekiz’e davet etti. Ben de kalkıp gittim. Futbolla ilgim olmadığı için Rodrigo’yu amatör bir kulüpte futbol oynayan birisi zannediyordum. Portekiz’e gidince olayların farkına vardım. Onun Sporting Lizbon’da oynayan dünya çapında bir yıldız olduğunu anladım. Kızlar onun için çıldırıyor, taciz bile ediyordu. Ama o bana âşıktı, ben de ona... Hatta benim onu ünlü olarak tanımadan âşık olmamdan Rodrigo çok etkilenmişti. Herkese “Ünlü bir futbolcu olarak değil, sadece Rodrigo Tello olarak onun kalbini çaldım” diye gururla anlatıyordu. Arkadaşlığımız 2.5 yıl sürdü. Sonra bana evlenme teklif etti. Ben kabul ettim ama ailem aristokrat bir aileydi. Annem noterdi ve ailemizde hukukçular çoktu. Benim bir futbolcu ile evlenmek istememi anlamadı. Ama tanışınca o da eşimi çok sevdi. Şimdi de İstanbul’a geldik. Axel adında bir çocuğumuz var. Burada olmaktan çok mutluyum. Sıkı bir Beşiktaşlı oldum.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!