Kronik sorunlara Meclis bakmıyor mu

BÜYÜKŞEHİR Belediye Meclisi eylül ayı toplantısı Ramazan nedeniyle alışılmışın aksine bugün 18.00’da değil 16.00’da yapılacak.

29 Mart seçimlerinin ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve yerel parlamenterler altıncı kez bir araya gelecekler.
Şöyle geriye doğru baktığımda Meclis’te Emek İş Hanı’nın otel olarak kullanılıp kullanılmayacağı (belirsiz), AOÇ etrafındaki yollarla ilgili yeni plan yapılması (Muhalefet planları halen incelemedi, belirsiz) , ASKİ’nin kademeli su tarifesini kaldırması (kaldırıldı), Akay Kavşağı’yla ilgili kapatma kararı (belirsiz), Dikmen Vadisi 4-5. etaptaki kentsel dönüşüm projesinin akıbeti (belirsiz) görüşüldü.
Parantez içlerinde açıkladığım gibi görüşülen konuların bir çoğu da sonuca ulaştırılamadı.
Zaten bu konulardan çok Akay Kavşağı tartışmaları, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık’ın belediye başkanlarına yaptığı yemek daveti ve kısır polemikler Meclis’in mesaisini doldurdu.
Yeni Meclis aylardır toplanıyor ama dünyanın belki de amblemsiz tek Başkenti olan Ankara’nın yeni amblemi halen konuşulmadı, tartışılmadı.
Gökkuşağı Rekreasyon Alanı, Samanyolu Rekreasyon Alanı ya da Eskişehir Yolu’ndaki kongre merkezi olacağı söylenen “demir kafesi” saymıyorum bile.
“Büyükşehir Belediye Meclisi kronik sorunlarla ilgilenmiyor mu?” diye insan sormadan geçemiyor.
Çankaya Belediye Meclisi’nde önceki ay Tunalı Hilmi Caddesi ve Bahçelievler 7. Cadde’nin günün belli saatlerinde trafiğe kapatılması kararı alınmıştı. Kararın uygulanabilmesi için de Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gönderilmesi ve Meclis’in alınan bu karar kabul etmesi gerekiyor.
Bu ayki Meclis’e Çankaya’nın sokakları kapatma isteği gelirse bizim “kronik sorunlar” kısır tartışmalar arasında kuşkusuz yine unutulacak/unutturulacaktır.
Belli mi olur, bu ayki Meclis’ten de tıpkı Akay Kavşağı’nda olduğu gibi nur topu gibi bir gündem doğar, Ankaralılara da bir ay boyunca konuşacak konu çıkar.

Tiryaki: Gençlik Parkı açılışındaydım

BAŞKENT Fısıltıları’nda geçen hafta Gençlik Parkı’nın açılışına gelen ve gelmeyen belediye başkanlarını yazmıştım. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin de protokol sıralarında görünmediğini belirtmiştim. Yazının ardından Tiryaki telefonla aradı ve açılışa katıldığını ancak protokolde yer almadığını söyledi. “Ben protokolde oturmayı sevmem” diyen Tiryaki açılışta “ortalarda görünmemesini” şöyle açıkladı:

“Ben o gün Gençlik Parkı açılışında vardım. Biliyorsunuz Büyükşehir Meclisi’nde de protokolde oturmayı sevmem. Korumalarla gezmeyi sevmeyen bir adamım. Beş yıldır Ankaralıların bunu öğrenmiş olması lazım. Eğer bir toplantıda beni arıyorsanız, arkalara bakacaksınız. ‘Öne oturayım, protokolde olayım’ demem. Gençlik Parkı’na da tek başıma saat 17.00’da geldim. Protokolün bulunduğu bölümün yan tarafında kafeterya gibi bir yerde şemsiyenin altında oturdum. Siyasi isimlerden birisi katılıp katılmadığımı sorsaydı ona yanıt vermezdim ama sizler halkı bilgilendirdiğiniz için bunu söyleme gereği duydum.”

Ağa Han’lıklar o kadar çok ki

OKURUNUZ Füsun Yarlığan 3 Eylül tarihli “Ağa Han mimari yarışmasına aday bir kavşak” başlıklı yazısında Konya yolu üzerinde bulunan Çukurambar kavşağının üst kısmındaki tuhaflıklardan bahsetmiş, çok haklı? Birde alt tarafına bakalım... Konya yolunda genelde araçlar hızlı seyrediyor, kavşağa geldiğinizde ise alt geçidin girişinin meyili öylesine dik verilmiş ki (Ankara’da yeni yapılan tüm alt geçitler gibi) önünüzde bir araç yavaş gidiyor veya herhangi bir kaza oluşmuşsa sizin kurtulma imkanınız pek mümkün değil. Dolayısıyla her ay sadece benim gözlemlediğim, bu kavşak, Şaşmaz kavşağı, Gazi Hastanesi önü yani tüm alt geçitlerde onlarca kaza oluyor.
Eskişehir yolu üzerinde bulunan Çayyolu, Bilkent, Ümitköy, Konutkent, Beysukent yön levhalarının olumsuz olduğunu kimse söyleyemez, lakin aynı yön levhalarının hiç değilse yarısı büyüklüğünde olanlar neden diğer semtlere uygulanmaz, bu ayrımcılık neden?
İstanbul yolunu kullanarak iki günde bir Etimesgut’a gidiyorum ve belki inanmayacaksınız ama çoğu zaman kavşağı kaçıran sürücüler çok büyük kazalar yapıyor defalarca şahit oldum. Ben işin kolayını buldum yol kenarına büyükce bir ekmek panosu koymuşlar onu görünce tamam burası Etimesgut girişi diyorum. Zira son dönemece koydukları tabelayı dürbünle ancak okursunuz.
Recai IRMAK
Yazarın Tüm Yazıları