Ali Bulaç’tan küçük bir rica

MUHTEREM Ali Bulaç...

Gazeteniz Zaman’ın Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı arkadaşımız, hem kendisinin, hem de geniş İslami kesimin “sağcı” olduğunu düşünüyor.

Haberin Devamı

Dün 15 ayrı gazeteye verdiği röportajlarından birinde...

Bu düşüncesini açıkça dile getirmiş...

Sanırım Ekrem Dumanlı kardeşimizin kafasındaki şablon şöyle:

“Laik kesim solcudur / İslami kesim sağcıdır.”

* * *

Muhterem Ali Bulaç...

Siz ki bundan 25 sene evvel, İslamcı kimliğinizle “Sağcılık bir aydın sapmasıdır” diye kitap yazmış İslamcı entelektüelsiniz...

Lütfen Ekrem Dumanlı kardeşimize...

“Sağcılık” ile “dindarlık” arasında hiçbir münasebet bulunmadığını...

Kimliğini “Müslüman” olarak kodlayan birinin, “sağcı” olmaktansa “solcu” olmayı yeğlemesinin daha tutarlı kaçacağını...

Sağcılığın İslam’a uzak bir ideoloji olduğunu...

Muhafazakar kesimden olmayanların “solcu” olmadıklarını...

Mesela Ertuğrul Özkök’e “solcu” denemeyeceğini...

Buna mukabil Saadet Partili Mehmet Bekaroğlu’na “solcu” denebileceğini...

Haberin Devamı

Ve buna benzer detayları anlatabilir misiniz?

Lütfen, anlatın ki...

Ekrem kardeşimiz şu sağcılık işinden vazgeçsin...

Hadi Ali Bulaç...

Ramazan mübarek günde büyük sevap olur vallaha...

Soner Yalçın’ın Peygamber yazısı

SONER Yalçın’ın dünkü Hürriyet’teki “Hz. Muhammed’in İstihbarat Savaşı” ve “Hz. Muhammed Atletti” başlıklı yazılarını okurken...

Şu beş hususun altını kalın bir kırmızı kalemle çizdim:

* BİR: Demek ki Hz. Muhammed’i bugünün insanına, bambaşka bir canlılık ve enerjiyle anlatmak mümkünmüş...

* İKİ: Demek ki hem gereken saygıyı muhafaza edip hem de klasik dili bozmak mümkünmüş...

* ÜÇ: Demek ki İslam tarihinin en bilinen gerçeklerinden yola çıkarak çok özgün, çok farklı, çok dikkat çekici öyküler yazılabilirmiş...

* DÖRT: Demek ki gazetelerimizin Ramazan sayfalarındaki arkaik dil ve üslubu esas almadan da metinler ortaya koymak mümkünmüş...

* BEŞ: Demek ki Soner Yalçın gibi kalemlerin bundan böyle Hazreti Muhammed’in hayatına daha fazla eğilmesinde sayısız yarar varmış.

Ne diyelim... Eline sağlık Soner...

Muhafazakâr basın neden tiraj alamıyor

DİYORLAR ki:

AK Parti oyları silip süpürüyor... Tayyip Erdoğan yükseliyor... Muhafazakâr sermaye güç kazanıyor... Memleketin her noktasına damga vuruluyor... Ama çıkardığımız gazeteler bir türlü tiraj alamıyor...

Haberin Devamı

Ardından da soruyu patlatıyorlar:

Neden?

* * *

Kimse söylemiyor bari ben söyleyeyim:

*  Çünkü... Gazete tirajlarının büyük bir kısmını, AK Parti’ye oy vermeyen okurlar oluşturuyor.

*  Çünkü... Her sabah bayiden gazete satın alma işi, bir kültür işidir... AK Parti’ye oy verenlerin büyük çoğunluğu maalesef bu kültüre sahip değil...

*  Çünkü... AK Parti’ye oy veren büyük kitlenin politik merak duygusu düşüktür...

*  Çünkü... Türkiye’de basın tarihi ve geleneği, muhafazakâr kitlenin ruh dünyasına ve iklimine uzak düşmüştür...

*  Çünkü... Gazete çıkarmak kolaydır ama gazete okuma kültürüne sahip okur bulmak zordur...

Yazarın Tüm Yazıları