MEDYADAN : Ortaya karışık

Güncelleme Tarihi:

MEDYADAN : Ortaya karışık
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2003 19:50

Önce yıkılanzi haber başlıkları: Ölü gerçekten öldü'den tutun da koklaşa koklaşa buluşan mikroplara kadar - İstanbul'da başıboş bir B2 vitamini görüldü - Kadınları yiyen domuzlar jambon oldu - Kıspetli ve bol zeytinyağlı borsa başkanı - Murathan Mungan'a nazar mı değdi... ve diğer akla ziyan haber alıntıları.

Haberin Devamı

(Önce gençlerin dediği gibi...)

YIKILANZİ HABER BAŞLIKLARI

Asabî, 4 Ocak

Manşet : Mısır'a şapır şupur, bize Yarabbi şükür

Spot : Bir koyup üç almayı hedeflediğimiz körfez krizi sırasında maalesef üçün birini almıştık.

*

Damga 7 ocak

Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) gayri safi millî geliri Türkiye'de yaşayan aile sayısına böldü ve "Hane başına millî gelir 1,7 milyar liradır" gibi abuk sabuk bir açıklamada bulundu. Böyle bir bölme işlemi hiçbir şey ifade etmez tabii ki. Bu "Sakıp Sabancı ile şoförünün toplam aylık geliri 1 trilyon lira. Böl ikiye. Demek ki Sakıp Sabancı'nın şoförünün evine ayda 500 milyar lira giriyor" demek gibi bir şey...

İşte DİE'nin bu rakamına, Ortadoğu'nun ve Balkanlar'ın iddialı başlık atıcılarından Damga tepki gösteriyor : Sen ne DİEyon!

*

Milliyet 7 ocak

Gazetelerin, ajansların bölge muhabirlerinde midir kabahat, yoksa güzel memleketimin çeşitli köşelerindeki doktorlar ara sıra aşka gelip de basına açıklamada mı bulunur, bilmiyorum, Amerikalı, Japon ve hatta Avrupalı doktorların aklına gelmeyen, bizim Kayseri'den bir doktorun aklına gelmiş: "Bel ağrısı rahatsızlığının oluşmasında psikolojinin de etkisi var" demiş.

Milliyet'te haber başlığı : Ruhum belimi ağrıtıyor

*

Star, (tarihini yazmamışım maalesef)

Ekonomik kriz yüzünden gayrimenkul fiyatları ve işyeri kiraları düşmüş. Yapılan bir araştırmaya göre, dünyanın belli başlı 92 iş merkezi kent arasında, işyeri kiraları bakımından İstanbul en ucuz 3. şehir haline gelmiş.

Başlık : Sudan ucuz OFİStanbul

*

Star, 5 ocak

İstanbul'da iki genç tüpgazdan zehirlenerek öldü. Hani biri İstanbul vali yardımcısının oğlu. (Allah düşmanıma vermesin!)

Star'ın haber spotu: İstanbul Vali Yardımcısı'nın oğlu Tolga ile kız arkadaşı mantı pişirdikleri sırada tüpgazdan zehirlenerek öldü. İkisi de çıplaktı. Bu nedenle açıklama mantıklı bulunmadı.

Başlık : MANTIKsız ölüm

Yapmayın arkadaşlar, yapmayın!

*

Damga, 8 ocak

Talihsiz bir genç, Hasan Bakkal, öldü diye morga kaldırıldı, yaşadığı anlaşılıp ameliyata alındı ya, hani sonra kurtarılamadı öldü.

Damga dayanamamış: Ölü bu kez gerçekten öldü ve toprağa verildi

Gençlerin "Yıkılanzi" dediği kadar var...

*

Takvim, 10 ocak

Başbakan Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) toplantısında, irticayla suçlanan subay ve astsubayların ordudan ihraç kararının altına muhalefet şerhi koydu da Hükümet ile asker arasında bir gerginlik oldu ya...

Takvim'in bu haberi verişi...

Birinci sayfada : AKP'nin işi YAŞ

Devam sayfasında : AKP YAŞ'landı

*

Milliyet, 10 ocak

23 yaşındaki bir sapık, 13 yaşındaki Ö.K. adlı kızcağızı iğfal etmiş, garip çocuk hamile olduğunu bile anlayamamış. (Demek ki annesinin cinsel konulardaki bilgisi de 13 yaşındaki kızı kadarmış) Kız doğum yapmış, herifi içeri atmışlar.

Milliyet'in haber başlığı : 13 yaşındaki kız 'tecavüz' doğurdu

Haberin Devamı

*

Milliyet, 10 ocak

Bilim adamları mikropların da koku yoluyla haberleşip, hep birlikte gen değiştirmek gibi kararlar aldığını ortaya çıkarmış.

Milliyet'in başlığı : Mikroplar koklaşa koklaşa anlaşıyorlar

*

(Sonra diğer alıntılar...)

TÜRKİYE'DE BİR VİTAMİN GÖRÜLDÜ

Takvim'in göbeği Papatya, 6 ocak

Yine hangi doktor konuşmuş bilmiyorum, haber özetle şu "yoğurdun attığımız suyunda aslında çok vitamin var, faydalı" demiş.

Papatya diyor ki : "Uzmanlar, yoğurdun suyunda bulunan ve Türkiye'de en fazla görülen vitaminlerden biri olan B2'nin..."

Bu B2, Türkiye'de en fazla görülen vitaminlerden biriymiş. Ama vitamini nasıl gördüklerini anlayamadım!


*


BİR AYET RİCA EDECEKTİM...

Vatan'dan iki küçük güzel haber, 7 ocak

(1) İstanbul'da yayın yapan Radyo Dolunay, her pazar (niye cuma değil?) saat 21.30 - 24.30 (diyor gazete yani 00.30) arasında "ayet istek" programı yayınlıyormuş. Di-Cey Ahmet Muhammed, istek ayetlerini radyodan okuyormuş. Mesela telefon ediyorsunuz "Bakırköy'den Jale, Kadıköy'den Hale ve Zeytinburnu'ndan bütün mahalle için (bizim gençliğimizin soğuk bir esprisiydi bu, kendimi tutamadım) bir ayet" istiyorsunuz...

Programın adı : Cennet Kervanı imiş.

(2) Türkiye'nin ilk penis resimleri sergisi Maçka'da Galeris'te açılmış. Ressam Taner Ceyhan'ın 21 eseri sergilenmiş. Galerinin girişinde bir yazı: 18 yaşından küçükler giremez.

Ben olsam açılış mankeni olarak Serdar Turgut'u çağırırdım.


*


ESKİ DOMUZLAR JAMBON OLDU

Takvim, 9 ocak

ABD'de bir "seri katil" (yani "seri cinayet zanlısı") yargılanıyor. Robert Pickton'un öldürdüğü 15 kadını, evinin ahırında beslediği domuzlara yedirdiğinden şüpheleniliyor.

Takvim'in haber spotu : Seri katilin kurbanları ile beslenen domuzlar çoktan jambon oldular!..

Spot bir harika. Ama haberin yorumu da muhteşem (eğer ajanslardan alınmaysa, amenna, yok Takvim'in "özgün yorumu" ise Pulitzer ödülüne adaydır...) :

"Etinden jambon yapılan domuzların neyle beslendiğini düşünmek korkunç bulundu." diyor haber. Bitmedi "Bulaşıcı hastalık taşıdığı tahmin edilen hayat kadınlarını yiyen domuzlar, başka insanların da hastalanmasına neden olmuş olabilirler."


*

HER İHTİMALE KARŞI...

Damga, 9 ocak

TEDAŞ Nevşehir İl Müdürü abonelerine bir yeni yıl tebriği göndermiş.

Kartta şöyle yazıyormuş:

"ÇAĞDAŞ DİKDATÖRLERİN GLOBAL EGEMENLİK UĞRUNA GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİKLERİ YENİ DÜNYA STRATEJİLERİ KARŞISINDA DİK DURAN TÜM MAZLUM MİLLETLERİN BİRLİK VE BERABERLİKLERİNE SESLENİYORUM...

2003 YILINDA KAN VE GÖZYAŞLARI DİNSİN, ANNELER VE ÇOCUKLAR ÖLMESİN

Duygu ve düşüncelerimle Bayramınızı ve Yeni Yılınızı kutlar saygılar sunarım."

Damga
'nın haber başlığı: "Pek anlamadık ama biz de kendisini aynı dileklerle kutluyoruz: BİZ DE SENİN!"


*


AHLAK GÖRECE BİR KAVRAMDIR

NOT : Gazetelerden bu derlemeyi yaparken, bir yandan da radyo dinliyorum. Gecenin geç bir saati, reklamlar başlamış, fark etmedim. Ama bir cümle nedense kulağımı tırmaladı. İrkildim. Şöyle diyordu reklam spotu : BASINDA AHLAK İÇİN TERCÜMAN GELİYOR.

Sahibi Kemal Ilıcak'ın Nazlı'dan olma oğlu Mehmet Ali Ilıcak. Başyazarı Nazlı Ilıcak...

BASINDA AHLAK İÇİN TERCÜMAN GELİYOR!


*


VUR, VUR, VUR!

Gözcü, 10 ocak

Genelkurmay 8 Ocak'ta gazete yöneticilerine ve köşe yazarlarına bir davet verdi ve Genelkurmay Başkanı hükümet aleyhine konuştu... Dinci gazeteler hariç, basınımız bayıldı bu işe.

Gözcü'nün genel yayın yönetmeni Rahmi Turan, başyazısına "8 Ocak muhtırası" başlığı atmış. Genelkurmay Başkanı'nı nasıl büyük bir sessizlik içinde, dikkatle dinlediklerini anlatıyor, Özkök Paşa'nın AKP hükümetini nasıl ağır sözlerle eleştirdiğini, haddini bildirdiğini söylüyor ve diyor ki :

"Durum gittikçe gerginleşiyordu. (AKP'lilerin sebep olduğu) Kışkırtmalar patlama noktasına gelmeden bir 'İnce balans ayarı' yapılarak biriken gazın alınması düşünülmüştü. Genelkurmay Başkanı'nın konuşması çok ciddî uyarılarla doludur. Ben buna '8 Ocak muhtırası' diyorum."

Ve Rahmi Turan ağır konuşuyor:

"Askeri politikaya bulaştırmak isteyen kafalar, tehlikeyi anlayacak kadar akıllıdır umarım."

Yahu hakikaten, bu askeri kim arkadan itiyor böyle?


*


BİR BİLİMSEL HABER GİRİŞİ

Güneş, 10 ocak

Diyarbakır'da düşen uçaktan kurtulan Burak Altındağ, meğer, Gölcük depreminden de sağ kurtulmuş.

Güneş manşet haberine şöyle giriyor:

"Öldürmeyen Allah öldürmüyor, sözü Diyarbakır'da meydana gelen uçak faciasında bir kez daha doğruluğunu kanıtladı."


*


HANİ MESELA DEDİYDUK

Radikal, 7 ocak

Bir ekonomi haberi : "Japon borsacılar, yeni yıl tatilinin ardından para piyasasına geleneksel bir törenle giriş (!) yaptı. Tokyo Borsası'nın dünkü açılışında geleneksel Japon kıyafeti kimono giymiş bir borsacıya iş arkadaşları tarafından sake (pirinç şarabı) servisi (!) yapıldı. Kimono kuşanmış borsacı, kadınlar ve siyah takımlar içindeki işadamları yeni yılda daha verimli bir iş hayatı olması için dua etti."

Bizde de böyle bir örf olsa, düşünebiliyor musunuz?

"Türk borsacılar, yeni yıl tatilinin ardından para piyasasını geleneksel bir törenle açtı. İstanbul Borsası'nın dünkü açılışında, geleneksel Türk kıspeti giymiş borsa başkanının üzerine, arkadaşları zeytinyağı döktü... Açılış kampanasıyla birlikte, borsacılar 'Hieeeeyt! İndeks düştü diye üzülme, yükseldi diye sevinme!... naralarıyla işlem salonuna girerken, bir yandan da Bereket Duası okundu."

Mesela haberi...


*


MUNGAN'A NİYE NAZAR DEĞDİ

Hürriyet, 6 ocak

Gazeteci-yazar Murathan Mungan çok ciddî bir kaza geçirdi. Üstüne oturduğu camlı sehpa kırılınca, eli, kolu parçalandı... Hürriyet haberi "Murathan Mungan'a nazar değdi" diye verdi. Yazı işleri müdürü Doğan Satmış'a sordum, "Niye nazar değdi? Bizim bilmediğimiz bir şey mi yaptı son zamanlarda?" diye, hayır, özel bir sebep yokmuş.

Neyse, Allah nazardan saklasın! (Şaka bir yana çok geçmiş olsun!)


*


AZ KALDI DÜZELTİYORMUŞ

Hürriyet, 6 ocak

TBMM Başkanı belli ki yeni iktidar partisinin (haydi Şevki Yılmaz yahut Mezarcı Mesih  demeyelim, mukayese bile kabul etmez, ama en azından...) "Kamer Genç'in ciddisi" ya da "Osman Durmuş'un siyasisi" olma yolunda ısrarla ilerliyor...

Geçenlerde Hakkı Devrim "bülbülün çilesi" diyordu Bülent Arınç için...

"İnadına Meclis Başkanı olduğunu" söyledi ya, güya düzeltiyor : "İnadına sözü sakız gibi çiğnenip buralara kadar getirildi. Yoksa ben öyle kelimeler bulurum ki, sahiplerini idam etmek gerekir."

Cumhurbaşkanı'nı türbanlı eşiyle uğurlaması konusunda da şöyle diyor: "İkinci gün meydana gelen bir talihsizlik ya da talihlilik."

Misyonu bu mu, yoksa (çok iyi kullandığı) diline mi hâkim olamıyor, zaman gösterecek.


*

YAĞMUR YAĞDI SUSUZ KALDIK

Posta, 6 ocak

Haber şöyle:  "Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde yağmur nedeniyle bölge tamamen sular altında kaldı. Bölgeye içme suyu sağlayan ana boru da yağmur nedeniyle oluşan toprak kayması yüzünden kırılınca, Lüleburgazlılar üç gün susuz kaldılar."

Yağmur yağdı diye üç gün susuz kalmak bizim halkımıza nasip!


*


SİGARAYI BIRAKMAK İSTEYENLERE

Milliyet, 6 ocak

Ensar El İslam militanları "insan nefsini katleder" dedikleri sigarayı niye içmiyorlarmış bilin bakalım!

Akla zarar... Siyonistlerin ve masonların bir oyunu olduğu için!


*


MERAK ETTİM!

Vatan, 5 ocak

Gazetenin manşeti : Mucize bitki

Spot : Afrika yerlilerinin açlık ve susuzluk hissetmemek için yedikleri bitkiden, Viagra'nın mucidi Pfizer, tokluk hapı yaptı. Hap, şişmanlığa son verecek.

Birinci sayfada 4 spot daha ve bir de resimaltı, Pfizer'in bu yeni ve mucize ilacını övüyor.

İçeride de bir sayfaya yakın, aynı haber. Tokluk hapı geliyor, diyor.

Burada da ilaç tanıtılıyor, övülüyor, ayrıca "Viagra gibi cinsel gücü arttırıyor" diye çok önemli bir satış argümanı öne sürülüyor. Bitmedi, Pfizer'in, ilaçtan elde edeceği kârı Afrika yerlileriyle paylaşacağı, bu parayla yerlilere eğitim, çocuklara Avrupa'da burs imkânı sağlanacağı söyleniyor.

Merak bu ya, 230 bin satan satan bir gazetede, böyle bir reklam verse, Pfizer'e kaça patlardı acaba?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!