Ve Üzmez tutuklandı

Güncelleme Tarihi:

Ve Üzmez tutuklandı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2009 00:00

Bursa'da 14 yaşındaki B.Ç. adındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen Vakit Gazetesi'nin 76 yaşındaki Yazarı Hüseyin Üzmez'in yargılanmasına bugün devam edildi. İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'nun yaşanan cinsel olayların B.Ç.'nin ruh sağlığını bozduğunu belirten raporunun ulaştığı mahkeme heyeti bu duruşmada, hakkında 25 yıla kadar hapis cezası istenen Hüseyin Üzmez'in tutuklanmasına karar verdi. Üzmez, tutuklandıktan sonra getirildiği Bursa E Tipi Cezaevi’nde “Allahın takdiri bu. Rahat rahat yatarım” dedi.

Haberin Devamı

ÜZMEZ BUGÜN ADLİYE'YE BÖYLE GELDİ

KADINLAR HÜSEYİN ÜZMEZ'E ŞEMSİYEYLE SALDIRMIŞLARDI

ÜZMEZ BÖYLE GÖZALTINA ALINMIŞTI

ÜZMEZ BÖYLE TAHLİYE EDİLMİŞTİ

BURSA’da geçen yıl 14 yaşındaki B.Ç. adlı kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Vakit Gazetesi yazarı 76 yaşındaki Hüseyin Üzmez, bugün yapılan 7'nci duruşmada yeniden tutuklandı. Mahkeme tutuklama kararını, Adil Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun, B.Ç.’nin ‘beden ve ruh sağlığının bozulduğu’ raporu dikkate alarak verdi.

Bursa’nın Mudanya İlçesi’nde geçen yılın Nisan ayında, B.Ç. adındaki kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Bursa 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlamalarıyla hakkında dava açılan Hüseyin Üzmez’in yargılanmasına bugün devam edildi. Davanın bugünkü 7'nci duruşmasında Hüseyin Üzmez, Bursa Adliyesi’ne saat 09.20’de özel korumaları ve avukatı Emir Ali Kav ile geldi. Adliye girişinde yöneltilen soruları yanıtsız bırakan Üzmez, “Allah var, şeriki (ortağı) yok” dedi.

Haberin Devamı

Hüseyin Üzmez’in avukatı Emir Ali Kav da gazetecilerin Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan mahkemeye ulaşan B.Ç.’nin sağlık raporuyla ilgili soruya, “Raporu inceleyip, tekrar süre isteyeceğim. Şu an rapor elimizde yok. Ayrıca neden tutuklama olsun. Tutuklama bir tedbirdir. Müvekkilimin tutuklanmasını gerektirecek bir sebep yok” karşılığını verdi.

İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu’nun B.Ç.’nin ruh sağlığının bozulduğunu belirten raporunun ulaştığı Bursa 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma saat 10.00’da başladı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Servisi’nde yatarak tedavi gören B.Ç.’nin gelmediği duruşmada tutuksuz sanık Hüseyin Üzmez, ‘fuhuşa aracılık’ yapmakla suçlanan B.Ç.’nin annesi Livaze Ç. ile sanık ve B.Ç.’nin savunmasını üstlenen avukatlar ve mağdur kızın babası Bekir Ç. hazır bulundu.

SAVUNMASINDA SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ

Hüseyin Üzmez bu duruşmada B.Ç.’nin avukatlarının Yalova Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı itiraz sonucu hakkında açılan ‘Hürriyeti tahdit’ suçundan ilk kez ifade verdi.

Haberin Devamı

Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Hüseyin Üzmez, “Olaylar kafamda o kadar karışık ki. Hatırladığım kadarıyla ben bunlarla İstanbul’da hiç buluşmadım. Atılı suçları da kesinlikle işlemedim. Anne ve kızı ile görüştüm. Bunlar dünyanın en iyi insanları. Ben malımın zekatının bir kısmını bunlara veriyordum. Allah şahidimdir ki ben böyle bir şey yapmadım” dedi.

B.Ç. ve ailesine hep yardım ettiğini ileri süren Hüseyin Üzmez, “Hatta ailenin sigortalarını bile yatırdım. Benden kapıcılık işi istiyorlardı. Mudanya’daki bir kapıcılık işi için görüşmeye gitmiştik. Ben Mudanya’da Livaze Ç.’ye banka kartımı verip bankadan para çekmesi için gönderdim. O da kızıyla birlikte gitti. Kartı kendisine çok güvendiğim için, hatta hayatımı teslim edecek kadar inandığım için verdim” diye konuştu.

Haberin Devamı

Duruşmada ifade veren Livaze Ç. ise kızının geleceği olan bir çocuk olduğunu belirterek, “Okuyacaktı. Ben onun hürriyetini asla kısıtlamadım. Suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.

BABA BEKİR Ç.: KIZIMI GÖREMİYORUM

B.Ç.’nin ailesinin avukatı Ahmet Dedeler’in sanıklardan şikayetçi olmadığını söylediği duruşmada konuşan B.Ç.’nin babası Bekir Ç ise, “Hürriyeti kısıtlama diye suçlamalarda bulunuluyor. Ben şimdi çocuğumu göremiyorum. Bu nasıl bir şey. Benim çocuğum yurda kapatıldı. Hastaneye kapatıldı. Bize gösterilmiyor. Bari cezaevine atın da haftada bir en azından göreyim çocuğumu. Uzun süredir yavrumu göremiyorum. Hürriyeti kısıtlama deniliyorsa budur” dedi.

Haberin Devamı

Duruşmada Bursa Barosu’nun B.Ç.’yi savunması için görevledirdiği avukat Nevin Canbaz da söz aldı. Sanığın olay günü cebinde para olmadığı için Livaze Ç.’ye kartını verip bankaya gönderdiğini hatırlatan Canbaz, “Böylece suç işlemeye zemin hazırlamış oldu. Parasının olmadığını söyledi yakalandıktan sonra cebinden 220 TL para çıktı. Yalan söylüyor. Amacı mağdur çocuk ile baş başa kalmaktı” diye konuştu.

Avukat Nevin Canbaz’ın bu sözlerinden sonra konuşmak için söz isteyen Hüseyin Üzmez’i, Mahkeme Başkanı Kadir Ünal, “Dakika başı kalkıp söz alamazsın. Sıran gelince konuşursun. Sana da söz sırası gelecek. Az önce seni dinledik” diyerek uyardı.

DURUŞMAYA ARA VERİLDİ VE TUTUKLANDI

Haberin Devamı

Mahkeme Başkanı Kadir Ünal’ın, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan mağdure B.Ç.’nin ‘beden ve ruh sağlığının bozulduğu’ yönünde 17 sayfadan oluşan rapor verildiğini belirtmesi üzerine Üzmez’in avukatlarından Bayram Sabah, raporun günler öncesinden medyaya sızdığını ifade etti. Bayram Sabah, raporu henüz inceleyemediklerini dile getirerek, mahkemeden bu konuda süre talebinde bulundu.

Tarafları dinleyen mahkeme heyeti duruşmaya 5 dakika ara verdiğini açıklayıp salondan ayrılırken Hüseyin Üzmez, mahkeme başkanına, “Sayın hakimim adalete vicdanları etkileyecek şaibe karışmıştır. Benim üzerimde para vardı. Bu para benim radyocu arkadaşım Şenol Baş’a vereceğim paraydı. Kendimin değil. İsterse şahit olarak dinlenebilir. Burada adalete şaibe karıştırılıyor” diyerek seslendi.

Verilen ara sonunda mahkeme heyeti İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu’ndan gelen raporun B.Ç. ve Hüseyin Üzmez’in avukatları tarafından incelenmesi için duruşmanın 24 Temmuz'a ertelenmesine; Hüseyin Üzmez’in tutuklanmasına, Livaze Ç.’nin ise tutuksuz yargılanmasına karar verdi.

Bu karardan sonra Hüseyin Üzmez mahkeme salonuna gelen polisler tarafından gözaltına alınıp adliye karakoluna götürüldü. Ardından Bursa E Tipi Cezaevi'ne kondu.

B.Ç NİN AİLESİNDEN BASINA TEPKİ

Duruşma sonrası gazetecilere tepki gösteren B.Ç.’nin babası Bekir Ç. tutuklanmayla ilgili karar hakkındaki düşüncelerinin sorulması üzerine, “Bu mahkemenin kararı. Bu soruları bana neden soruyorsunuz?” dedi.

Basına çocuğu yüzünden tepki gösterdiğini belirten anne Livaze Ç. de “Medyaya gösteriğim tepki çocuğum nedeniyle. Bu olaylardan sadece benim çocuğum etkileniyor. O zarar görüyor. Tepkim bu yüzden” dedi.

Livaze ve Bekir Ç. bu açıklamalarından sonra el ele adliyeden ayrıldı.

2'NCİ DURUŞMADA TAHLİYE OLMUŞTU.

Hüseyin Üzmez 26 Nisan 2008’de tutuklanıp Bursa E Tipi Cezaevi’ne konulmuş ve 17 Eylül’de Bursa 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyetinin Adli Tıp Kurumu’ndan B.Ç. için istediği ilk rapor duruşmadan 5 gün sonra hazırlanmış, İstanbul Adli Tıp Kurulu 6'ncı İhtisas Dairesi tarafından B.Ç.’nin ‘ruh sağılığının bozulmadığı’ raporunun mahkemeye ulaşması sonucu Üzmez 28 Ekim günü çıktığı ikinci duruşmada tahliye edildi.

POLİSİN ÖZEL OTOMOBİLİYLE CEZAEVİNE GÖTÜRÜLDÜ

Mahkemenin tutuklama kararından sonra Adliyedeki polis noktasına götürülen Hüseyin Üzmez, burada yarım saat bekletildi. Bu sırada çevik kuvvet ekipleri adliyenin arka bölümündeki mahkum sevk kapısı önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Üzmez’i cezaevine götürmek için sivil plakalı bir polis aracı hazır olarak bekletilirken, yoğunluk nedeniyle farklı bir yöntem kullandı.

Adliyenin altındaki otoparka indirilen Üzmez, Emniyet Müdürlüğü Araştırma Büro Amirliği'nde görevli Komiser Suat Dilber'e ait 16 DS 989 sivil plakalı araçla cezaevine götürüldü. Üzmez, daha önce de 6 ay tutuklu kaldığı Bursa E Tipi Cezaevi’ne yeniden konuldu.

ÜZMEZ: ALLAHIN TAKDİRİ

Hüseyin Üzmez, tutuklandıktan sonra getirildiği Bursa E Tipi Cezaevi’ne konurken tutuklanmasıyla ilgili bir soru üzerine, “Allahın takdiri bu. Rahat rahat yatarım” dedi. Üzmez daha sonra polisler tarafından cezaevi idaresine teslim edildi.

ÜZMEZ AYNI SUÇTAN YATAN YAŞLILAR KOĞUŞUNDA

Hüseyin Üzmez’in, aynı suçtan yatan yaşlı mahkumlarla aynı koğuşa konulduğu belirtildi. Üzmez’in daha önce de bu tür koğuşta kaldığını belirten yetkililer, revire yakın olan ve ‘Revir koğuş’ olarak adlandırılan koğuşta 10 kişinin yattığını açıkladı. Hüseyin Üzmez’in tutuklanmasından sonra kendisi gibi aynı koğuşta kalan bir mahkumun, “Ben onunla aynı koğuşu paylaşmam” diyerek başka bir yere naklini istediği öne sürüldü.

Bu arada Hüseyin Üzmez’in eşi Ayşe Üzmez, tutuklanma kararını öğrendikten sonra Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’ne giderek Hüseyin Üzmez için kıyafet, iç çamaşırı teslim etti.

ÜZMEZ'İN OTOMOBİLİNE BENZER ARAÇLARI GÖRÜNCE KORKUYOR

Öte yandan Hüseyin Üzmez tarafından cinsel istismara uğradıktan sonra ruh sağlığı bozulduğu tesbit edilen B.Ç.’nin Adli Tıp Genel Kurulu’nda hazırlanan raporunda, genç kızın Üzmez’in aracına benzer otomobilleri görünce korkup saklanma ihtiyacı duyuduğu, yaşlı insanları kötü baktıkları için görmek istemediği öğrenildi.

Adli Tıp Genel Kurulu’nda muayene edilen B.Ç.’ye olaylarla ilgili olarak “Sen hakim olsan ne karar verirsin?” sorusu yöneltilince, “Kızı çıkarırım yurttan. Sıkılıyor. Orada rahat değil, çıkarırım. Anneyi de çıkarırım. Suçlu veya suçsuz. Suçluysa hiç bir kızın annesinden ayrılmaması gerektiğini düşünüyorum. Başka türlü ceza veririm” karşılığını verdi.

B.Ç. ‘Mesela’ sorusuna ise, “Aklıma gelmiyor. Onu hakim düşünsün. Annem sigara ve kola tiryakisi, onlardan uzak dursun. Adamın cezasını veririm. Hapis cezasını. Kendi ailesinden ya da kızın ailesinden uzak tutarım” diye yanıtladı. Bu cezanın ne kadar süre olacağı sorusuna ise B.C. “6 ya da 7 yıl, 8 yıl verirdim. Hem iki aileden uzak tutması hem de kendi cezası” diye yanıtladı.


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!