İçimde beş farklı kadın var

Güncelleme Tarihi:

İçimde beş farklı kadın var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2009 00:00

Hadise (23) ile en son görüşmemizin üzerinden bir yıl geçti. Bu süre içinde Deli Oğlan şarkısı listelerin zirvesine taşındı. Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti ve dördüncü oldu. Belçika’da İngilizce bir albüm hazırladı. Yediğinden kıyafetine, danslarından özel hayatına kadar hep gündemde kaldı. Ve şimdi de yeni albümü Kahraman’ı çıkardı. Pozitif enerjisi, yazın hiti olacak şarkılarına yansımış. Yine çıtı pıtı, enerjik ve çok sportif. Star egosundan eser yok. Sıcağa rağmen, yarım saat süren fotoğraf çekimine ses çıkarmadı. Yanına gelen bütün hayranlarına imza dağıttı. Yeni albümünden Eurovision sürecine, Sinan Akçıl’dan hayata bakışına kadar merak edilen her şeyi cevapladı.

Bundan sonra müzikal anlamda Düm Tek Tek yolunda mı ilerleyeceksiniz?
- O, yarışma için yapılmış özel bir şarkıydı. Herkes, artık oryantal ezgilere sahip şarkılar söyleyeceğimi düşündü. Fakat o defter kapandı. Bu albümde elektronik, pop, R&B sound’lar bir arada. Beni ve içimdeki farklı kadınları net olarak anlatıyor.

İçinizde kaç farklı kadın var?
- Beş tane falan: Cool, şeker, seksi, duygusal ve aşık.

Piyasada onlarca yaz albümü varken sizinkinin farkı ne?
- Kahraman’ı, yeni bir albüm çıkarayım diye hazırlamadım. Utanmadan söylüyorum, bu albümdeki şarkıların sözlerinde yaşadığım bütün duygular var. Çok kişisel bir albüm oldu.

Peki ama sözler size değil, Sinan Akçıl’a ait. O mu anlattı sizin duygularınızı?
- Çalıştığım bütün prodüktörler beni iyi tanır. Bana yakışan şarkılar yapar. Sinan Akçıl da öyle. Mesela, İngilizce şarkıları daha rahat söylüyorum. Bu yüzden Sinan, söylenişi İngilizce’ye yakın Türkçe kelimeler kullandı.

Bir tek kişinin yazdığı sözlere bağlı kalmak biraz tehlikeli değil mi?
- Ocak ayında bu albümü çıkaracağımız belliydi. Herkesten demo bekledik. Fakat gelenleri beğenmedim. Sonra Sinan’dan beni anlatan şarkı sözleri geldi.

Nasıl bu kadar kısa sürede sizi çok iyi anladı. Aranızda bir şey var mı?
- Bu konulara girmek istemiyorum. “Var” deyince olay inanılmaz büyütülüyor. Ama kimseden de kaçmıyorum. Beni erkek arkadaşımla görüntüleyen olursa reddedemem. Açıkçası kimseye yalan söylemek istemiyorum. Zaten herkes bir şeyler hissediyor.

Şarkılarda büyük aşk hikayeleri anlatılıyor. Peki bu albüm aşkla mı doğdu?
- Bir ayrılığın ardından yaşanan yeni bir aşk var.

GELİNLİKLERE VE DÜĞÜNLERE DÜŞKÜNÜM

Albümün ismi Kahraman, siz kahramanınızı buldunuz mu?

- Aslında hayatımda birkaç tane kahraman var. Halam, dedem, annem. Çünkü onlar bana her zaman destek oldu. Kıyafetlerime, yaptığım işlere hiçbir zaman karışmadılar.

Aşık olduğunuz bir kahraman yok mu?
- Biliyorsun aşkı konuşmuyorum. Beni ve aşkımı anlamak isteyenler albümü alıp şarkı sözlerini dinlemeli. Ben hayranlarımla oradaki sözler aracılığıyla konuşuyorum.

Bu albümden çıkan slogan söz ne olur?
- “Bence evlenmeliyiz. Hem de bu sene”. Çünkü gelinliklere, düğünlere çok düşkün bir kızım.

Hayırlı bir kısmet çıkarsa evlenir misiniz?
- Şimdilik düşünmüyorum. Önce kariyerimde istediğim yere ulaşmam ve orada bir süre durmam lazım. Sonrasında 4-5 sene ortadan kaybolup evlenip çocuk sahibi olabilirim.

Peki şarkıda Sinan Akçıl’ın size evlenme teklif ettiği doğru mu?
- Hayır. Öyle bir şey yok. Bu şarkı gitmeliyiz, kalmalıyız, çıkmalıyız gibi kelimeleri çok kullanmamdan ilham alınarak ortaya çıktı.

Sinan Bey akşamları söz yazmayı seviyor. Siz de akşamları çalışmayı mı tercih edersiniz?
- Ben de geceleri çalışmayı seviyorum. Ama “Evlenmeliyiz” gündüz yazıldı. Belki Sinan’ın çalışma saatleri evlenince düzelir.

AYAKLARI, PARMAKLARI VE KULAKLARI ÖNEMLİ
/images/100/0x0/55ea563cf018fbb8f87953d5

Albüm kapağında aşk bana bir sürü şey yaptırır diyorsunuz. Neler yaptırır?
- Delice şeyler yaptırıyor. Annem aşık olduğumda her şeyi unuttuğumu söyler.

Aşık oldunuz adam müziği bırakmanızı istese?
- “What!” Öyle bir şey isteyemez. Benimle beraber olan adam işime de saygı duymalı.

Kıskanç mısınız?
- Hayır. Ben dışarıya çıkmasam da o istiyorsa çıkabilir. Hayatını yaşamak istiyorsa yaşar.

Flörtöz bir yanınız var mı?
- İlişkim varsa kimseyle flört etmem. Bir erkeğin peşine kesinlikle takılmam.

İdeal erkek tipiniz nedir?
- Ayaklar, parmaklar ve kulaklar önemli. Temiz olmalı. Güzel kokmalı.

Peki nasıl tavlanırsınız?
- Karşımdaki kişi bana şöhretim için gelmemeli. Çünkü evde sahnedeki Hadise yok. Makyajsız halimi de beğenmeli.

Boxer dergisine verdiğiniz erotik fotoğraflara gelirsek...
- O pozları iki sene önce Belçika Maxim dergisine vermiştim. İzinsiz kullandılar.

Peki yine erotik pozlar verir misiniz?
- Kaliteli ve estetik bir iş olursa çıplak bile poz veririm. Çekinmem.

Hiç seksapelinizin müziğin önüne geçtiğini düşündünüz mü?
- Hayır. Çünkü ben bir proje değilim. Her zaman kendim gibi oldum.

Normal hayatta daha çocuksu gözüküyorsunuz. Sizi sahnede bu kadar seksi yapan ne?
- Bir kot pantolonla bile kendimi seksi hissedebiliyorum. İlla ki göbeğimin, bacaklarımın açık olması gerekmiyor.

Peki kendinizi en seksi hissettiren obje nedir?
- Topuklu ayakkabılar. Asla spor ayakkabıyla sahneye çıkmam. Özel hayatımda da topuklu giyerim.

SURATIM DÜZELMEZSE DİYE BİR B PLANI DÜŞÜNDÜLER

Oldukça zayıfsınız. Fakat Eurovision döneminde ekranda kilolu gözüküyordunuz.

- O dönemde stresten en çok 1-2 kilo almış olabilirim. Sürekli uçtuğum için kendimi daha şişkin hissediyordum. Yüzümdeki lekelerin gitmesi için de ağır ilaçlar kullanıyordum. O zamanki görüntülerime bakınca ben de vücudumu pek beğenmiyorum.

Şimdi kaç kilosunuz?
- Hiç tartılmam. Benim ölçüm, dört sene önce aldığım kot pantolonumdur. Eğer onun içine girebilirsem kilom ideal demektir. Ve şimdi o kota girebiliyorum.

Eurovision’da çekimlerin istediğiniz gibi olmadığı söylendi.
- Rejiye provalar sırasında nasıl bir şey istediğimi defalarca anlattım. Sonra görüntüleri izledim, ekranda sadece bir dakika gözüküyordum. Hadise kim, belli bile olmuyordu. Ayrıca kadın vokalin sesi çıkmıyor, sadece erkek vokal duyuluyordu. Eğer her şey istediğimiz gibi ekrana yansısaydı ortaya büyük bir sahne performansı çıkardı.

Çok eleştirilen kırmızı elbise sizin seçiminiz miydi?
- Evet. Stilistim çizdi. “Sahneye oryantal gibi çıktı” dediler. Ama alakası yok. Ben orada Türk halkını temsil ettim. Şarkım Türkçe değildi, performansımda elime ziller alıp göbek dansı yapmadım. Bu yüzden Türklüğümüzü ortaya koymak için o kıyafeti seçtim.

Peki cildinizde çıkan yara sadece stresten miydi?
- Bağışıklık sistemim bitmişti. Üstüne yorgunluk ve gerginlik eklendi. Bence TRT suratım düzelmezse diye bir B planı düşündü. Bana bir şey söylemediler ama hissettim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!