Cumhuriyet Kitap ile Zaman Kitap arasında sansür tartışması

Güncelleme Tarihi:

Cumhuriyet Kitap ile Zaman Kitap arasında sansür tartışması
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 17, 2009 00:00

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin en eski kitap eki Cumhuriyet Kitap’ın 1000. sayısı yayımlandı. Gerçekten büyük başarı bir kitap ekini 1000 sayıya kadar ulaştırmak. Kendilerine daha uzun bir yayın hayatı diliyorum.

Zaman Gazetesi’nin kitap eki Kitap Zamanı’nın 4 Mayıs 2009 tarihli sayısında M. İlhan Atılgan da kutlamış onları. İki Ters Bir Düz adını taşıyan köşesindeki yazısında bir yandan da eleştirilerini sıralamış.
“Hantal, sıkıcı, yer yer bağnazlığına karşın bu ek Türkiye’de kitap eki okurunun oluşmasına önayak olmuştur” gibi bir girişle başlıyor. Sonra Cumhuriyet Kitap’ın Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın 1000. sayı için yazdığı yazıda “İyi kitaptan ve iyi edebiyattan yanayız” şeklindeki sözlerine itiraz ediyor:
“Cumhuriyet Kitap, önyargısızca iyi edebiyattan yanaysa, yeni kitabı çıkınca Selim İleri’yle röportaj yapar mı, Hilmi Yavuz’u kapağına taşır mı, Sezai Karakoç dosyası hazırlar mı” diye soruyor.
Yazısını da “Siz daha Mustafa Balbay’a, Hikmet Çetin’e düşünür muamelesi yapmaya devam edin” şeklinde bitiriyor.
Turhan Günay, M. İlhan Atılgan’ın bu eleştirilerine 14 Mayıs Perşembe günü Cumhuriyet Kitap’ın 2004. sayısında yanıt verdi.
Günay kibarca, sadece bilgi yanlışlarını düzeltmekle yetinmiş: “Atılgan’a bir öneri: Yolu düşüp Cumhuriyet Kitap’ın 1000 sayılık koleksiyonunda bir tarama yaparsa bahsettiği yazarların Cumhuriyet Kitap’ta kapak ya da dosya olarak, defalarca yer aldığını görecektir. Atılgan’a iyi dilekleri ve eleştirileri için teşekkür ederiz.”

DARWIN, ZAMAN KİTAP’A KAPAK OLUR MU

Yazı üzerine Turhan Günay’la konuştum. Polemiğe girmek istemediğini, her yayının, yayın politikası gereği kırmızı çizgileri olabileceğini söyledi.
Peki Zaman Kitap’ın hiç mi kırmızı çizgisi yok?
Bir Charles Darwin’i kapak yapabilir mi mesela. Bırakın kapağı, Metis Yayınları tarafından yayımlanan George Levine’ın Darwin Sizi Seviyor kitabının ilanının kabul edilmediğini duymuştum ben.
Biraz daha geriye gidersek Nedim Gürsel’in Allah’ın Kızları romanının ilanı da aynı gerekçeyle reddedilmişti Zaman Kitap tarafından. Hem daha kitap hakkında dava falan da açılmamıştı.
Başkalarını eleştirirken galiba insan biraz da dönüp kendine bakmalı.

Marjinal sanatçının galoşla girilen evi

Beyoğlu’ndaki Akbank Sanat bir süre önce girişindeki galeriyi kapatıp Teknosa mağazası haline getirmişti.
Ancak bu karardan geri adım atıldı, galeri geri geldi.
Bunun için de geçtiğimiz salı akşamı Akbank Sanat’ın her katında ayrı bir etkinliğin gerçekleştirildiği açılış yapıldı.
Açılışa katılanların bir bölümünün ikinci durağı o gece güncel sanatın cesur ismi Şükran Moral’ın verdiği doğum günü partisiydi.
Uzun yıllar İtalya’da yaşayan Moral, Cihangir’de bir ev almış ve artık İstanbul’a yerleşmiş.
Moral’in hayli ses getiren sergisi Aşk ve Şiddet, 3 Mayıs’ta sona ermişti. Kadına yönelik şiddeti sorguluyordu bu sergide.
İtalya’yı karıştıran İsa adlı eserini hatırlarsınız. Son sergisinin kataloğu da Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu gereği poşet içinde satışa sunulmuştu.
Bütün bunları Moral’in ne kadar provokatif ve marjinal olduğunu vurgulamak için söylüyorum.
Nasıl bir evde yaşadığını merak ettim doğrusu.
Satın alıp yenilediği evine daha tam anlamıyla yerleşememiş.
O gece evdeki ünlü konuklar kadar dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı ise kapının girişine konmuş galoş kovası ve ayaklardaki mavi galoşlardı.
Parkeleri yeni yaptırdığı için çizilmesini istememiş sanatçı.

Afife Jale Ödülü’nde Akdeniz heykelciği niye verilmedi

İlhan Koman’ın Türkiye’nin en iyi heykellerinden biri olarak kabul edilen Akdeniz heykelini biliyorsunuzdur. Heykelin sahibi Yapı Kredi Sigorta.
Bu kurum biliyorsunuz Afife Jale Tiyatro Ödülü yarışmasını düzenliyor. Ödül heykelciği de Akdeniz heykelinin küçük bir modeliydi.
Modeliydi diyorum çünkü bu yıl heykelcik ani bir kararla değiştirildi.
Tiyatro dünyasında çok konuşuldu bu ama bir açıklama yapılmadı.
İlhan Koman’ın oğlu Ahmet Koman’la karşılaştım Akbank Sanat’ın açılışında ve hemen bu değişikliğin neden kaynaklandığını sordum.
Ahmet Koman, Akdeniz heykeli Yapı Kredi Sigorta’nın malı olsa da telif haklarının İlhan Koman Vakfı’nda olduğunu belirtti. Sonra da şöyle dedi: “Ödül heykelciğini beğenmediğimizi ve daha güzel bir modelin yapılmasını istediğimizi bildirdik Yapı Kredi Sigorta’ya. Bunun ayrı bir telifi olacağını da söyledik ama düzgün bir yanıt alamadık.”
Evet, ödül heykelciğindeki değişimin nedeni buymuş işte.

Dan Brown şifreleri uyduruyor

Biliyorsunuz Dan Brown’un 15 Eylül’de yeni kitabı çıkacak: “Kayıp Sembol.” Washington’da geçiyor, Masonları anlatıyormuş. Konu Washington olunca, lafı şehrin en büyük şifresine getirmeden olmaz.
Hikaye şöyle: Heykeltıraş James Sanborn, 1990’da merkezi Washington’da olan CIA’in bahçesine Kryptos adlı bir heykel yapmıştı. Dört demir panelden oluşan heykelin üstünde bir yığın işaret ve harf var. 19 yıl geçti, dünyanın her yerinden şifre çözücüler, CIA ajanları, en zeki matematikçilerin de içinde olduğu 1300 kişilik bir yahoogroup sadece 2 panelde ne yazdığını bulabildi. Heykelin geri kalanına gizlenmiş şifrenin ne olduğunu hâlâ kimse bilmiyor. Dan Brown böyle topları kaçırmaz. Dedi ki; “Deşifre edilen panellerden birinde WW harfleri geçiyor, bu MM’nin ters çevrilmiş halidir, bu da Mary Magdalene demek...”
Yıllardır münzevi bir hayat süren sanatçı Sanborn konuşmak zorunda kaldı: “Hayır Dan’ciğim, Mary Magdalane’le hiç ilgisi yok. WW derken dönemin CIA şefi William Webster’ı kastediyordum.”
Dan Brown atıyor işte.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!