Kunta Kinte seçmen olsa

TÜRKİYE’nin TRT’nin siyah beyaz tek kanalına muhtaç olduğu yıllarda, ülke gündeminin en ön sıralarında beyaz camdan kopup gelen diziler yer alırdı..

Dallas, Flamingo Yolu, Aşk Gemisi.. Kısaca 80’lerin TV dizileri..

İstemi Betil deyince, Kurtlar Vadisi’nin ’Laz Ziyası’ olduğunu söyleyen kaç kişi, onun aynı zamanda Dallas dizisinin unutulmaz karakteri Şerif Titus’a can veren ses olduğunu hatırlar ya da bilir, emin değilim..

Ne yazık ki ’günübirlik’ entellektüelizm, bana göre hiçbir zaman entellektüel bir sosyal hafızaya dönüşemedi Türkiye’de..

Yerel seçimlerde en büyük kaygılarımdan birisi de bu..

KÖKLER (THE ROOTS)

80’li yılların en çok konuşulan dizilerinden bir tanesi de, ’Kökler’ (The Roots) isimli dizi idi. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Kunta Kinte 1700’lü yıllarda Gambia’da doğan ve Amerika’nın Maryland eyaletine bağlı Annapolis kentine getirilen 98 köleden biri idi ve zenciydi. Kunta Kinte’nin 5. göbekten torunu olan Alex Harley bir kitap yazmış ve Kunta Kinte’nin gerçek hikayesi bu kitaptan yola çıkarak dizi olarak çekilmişti.

Ekran başında yüzbinlerce insanı gözyaşlarına boğan Kunta Kinte öyle bir sembol olmuştu ki, o dönemde Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğü’ne girmemesi bir mucize idi.. Hatta bugün kadınların ’ıslak kek’ diyerek birbirine tarifini verdiği kek o yıllarda, ’Kunta Kinte Keki’ olarak nam salmıştı..

KARAKUSUNLAR KÖYÜ

Kunta Kinte, benim yaşantıma ortaokuldayken hiç beklemediğim bir şekilde girdi. O yıllarda gerçek bir köy olan Karakusunlar’da bir arkadaşımla gezerken, girdiğimiz bir evin bahçesinde kasığımda bir acı hissedip arkamı döndüm ve parlayan bir çift kömür karası göz ile karşılaştım. Kaba etimi kavramış simsiyah kurt kırması köpek, öylece durmuş gözlerimin içine bakıyordu.

Sonrasında yediğim 4 kuduz iğnesini hiç unutmadım. Ama daha da önemlisi, köpeğin kuduz olup olmadığını anlamak için rahmetli babamın her gün sabah ve akşam köpeğe yaptığı ziyaretlerdi.. Beni ısıran köpeğin adının Kunta Kinte olduğunu bu sayede öğrendim. Babamın ’canından çok değer verdiği beni’ ısıran köpeğe hiç kızmadığını, hatta yemek götürüp eliyle su verdiğini ve benim de her akşam sevgiyle "Kunta Kinte nasıl?" diye sorduğumu hatırlıyorum..

Ne ben kuduz oldum, ne de Kunta Kinte..

BOMBALAR ÇİÇEKLER

Çocuk yaşta başımdan geçen bu maceradan olsa gerek, köpeklerin insanların en sadık dostu olduğu ne zaman söylense, Kunta Kinte’nin kişiliğinde hafızama kazınan kölelik çağrışır benliğimde..

TV dizisindeki Kunta Kinte’ye, hep kırbaç darbeleri ile acı çektirildi.. Beni ısıran köpek olan Kunta Kinte’nin nesline ise hep akıl almaz eziyetler edildi Ankara’da..

Yerel yönetimler bugünlerde, bugünlerde gazeteleri ’bülten yağmuru’na tutuyorlar. Kent habercisi olarak kimi zaman gülerek, kimi zaman üzülerek izliyorum.

Bir belediye diyor ki, "Bomba ile değil, çiçek ile anılmak istiyoruz"..

Bir diğer belediye, "Bizim başkan kadınlarla kahvaltı etti" diyor, genel merkezindeki ’kadın örgütü’nün ruhunu okşamak için..

Bir diğeri ise aynı haberi evirip çevirip iki gün ara ile göndererek, nasıl kandırırım haber merkezlerini derdinde..

KÖMÜR VE ERZAKLAR

Herkes kendi derdine düşmüşken, sokak hayvanları sert geçen kış mevsiminde hayatta kalma mücadelesi veriyorlar. Ne gariptir ki, sadece kış mevsimine rastlayan bu seçim döneminde değil, yıllardır bu mevsimde sokak hayvanlarını hatırlayıp, harekete geçen bir belediye göremedim..

Bir su veren, bir lokma ekmeği bırakan bir insanlık bülteni..

Bülten, belediye başkanının objektife gülümsediği bir kuru enstantane olmanın ötesine geçememiş hiçbir belediyede..

Kunta Kinte’nin en büyük dramı, köle olduğu için söz hakkının olmamasıydı.. Anadolu Ajansı’nın geçen yıl geçtiği habere göre Ankara’da 100 bin civarında sokak hayvanı olduğu tahmin ediliyor..

Yani 100 bin Kunta Kinte..

Emin olduğum birşey var..

Kış vakti sokakta yaşam mücadelesi veren 100 bin Kunta Kinte’nin söz ve oy hakkı olsaydı, yerel yönetimler aç insanlara kömür, erzak dağıtmak yerine onlara kuru mama dağıtmayı tercih ederlerdi.

Çünkü siyasetin, ’Kunta Kinte’ deyince aklına gelen sadece bu..
Yazarın Tüm Yazıları