Komedinin çılkı çıktı
Güncelleme Tarihi:
Röportaj: Haşim KILIÇ
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2009 00:00
Geçtiğimiz günlerde vizyona giren "Şeytan’ın Pabucu" adlı komedi filminin başrol oyuncusu Fatih Ürek, Hürriyet Ankara’ya konuştu. Aysun Kayacı ile birlikte başrolleri paylaşan Ürek, sinemaya geç girmesinin nedeninin şimdiye kadar insanların kendisine burun kıvırması ve teklif gelmemesi olduğunu söyledi. Yılbaşı gecesi Büyük Anadolu Otel’de sahne alan sanatçı, Türkiye’de komedinin daha çok belden aşağı esprilerle yapıldığını belirterek "İşin cılkını çıkarıyorlar" dedi.
Sizi daha önce oyuncu olarak çok fazla izlemedik. Bbu filmde başrol nasıl geldi?
Yapımcımız Banu Akdeniz, Tamer Karadağlı ile bir proje üzerinde konuşurken benim yeni albüm için çektirdiğim fotoğrafı görüyor. Tamer de "Sen biliyor musun Fatih çok iyi oyuncudur" diyor. Bunun üzerine Banu’nun kafasında hemen şimşekler çakıyor ve aklına yeni bir proje geliyor. Çalıştıkları projeyi bırakıp yeni bir proje hazırlıyorlar. Banu Akdeniz beni arıyor ve bana başrol teklifi yapıyor. Bende hemen evet cevabını verdim.
Konulu bir film oldu
Æ Senaryo sizin üzerinize kuruldu yani
Proje tamamen benim üzerime kuruldu. Hemen anlaştık. Ama benim vakit sorunum vardı. Yazları Bodrum’da çalışıyordum. Ramazan ayı denk getirilerek filme başladık. Kadrolar oluştu, senaryonun birinci versiyonunu aldım ve Bodrum’a gittim. Daha sonra senaryo dokuz kez daha değişti, sonunda iyi bir film oldu, konulu bir film ortaya çıktı.
Æ Nasıl bir film oldu?
Burhan diye bir karakter var. Burhan’ın ablası Nebahat var. Burhan son derece argo maganda üç kağıtçı ve beceriksiz bir adam. Ablası bir gün bir rüya görüyor ve tövbekar ol diyor. Birlikte hacca gidiyorlar. Hacda abla kayboluyor. Bu arada Ablayı da ben oynuyorum. Ablasını orada bırakıyor, öldü mü kaldı mı macera ondan sonra başlıyor. Komedi filmi ama hafif de bir gerilim var. Hatta film bittiğinde bu film neden bitti diyorsunuz.
Şekil değiştirdim ve ortaya çıktım
Æ Filmdeki karakterlerle gerçek hayattaki Fatih Ürek arasında benzerlikler var mı?
Burhan karakteri çok enteresan bir karakter. Yönetmen yardımcımızın kafasında mafya ve üç kağıtcı adam nasıl olabilir diye bir karakter vardı. Maalesef toplumuzda bu tarz karakterler çok fazla. Şekil değiştirdim ve birden ortaya çıktım. Nebahat zaten belli, hacı abla görmüş geçirmiş 60’lı yaşlarda mahalle teyzesi bu iki karakteri çıkarmak önemliydi. Bir takım değişikliklerle ortaya çıktı.
Æ Size tamamen zıt karakterler ikisi de
Evet. İkisi de bana zıt karakterler. Ama benim için sorun olmadı. Çünkü bu roldür bize öyle öğretildi. Hangi rol verilirse onu oynardık. 20 yaşımdayken 75 yaşında bir dedeyi oynamıştım.
Æ Oyunculuk devam edecek mi?
Sanırım olacak. Hatta gala gecesinde elime bir senaryo tutuşturdular. Keyfini alınca insan güzel şeyler yapmak istiyor.
Æ Müzik mi sinema mı?
Müziği bırakmam söz konusu değil. Toplam 25-30 seneye yakın zamandır bu camianın içindeyim. Bunun 15 senesi şarkıcı olarak geçti Bu yüzden ikisini de bırakmam. İkisini de yaparım.
Æ Film müziklerinde katkınız oldu mu?
Ben filmde sadece oyuncu olarak yer aldım. Bir ara "Hadi hadi" şarkısını söyleyelim diye düşündük insanlar çok sevdiği için ancak sonra bundan vazgeçtik. Ama sonraki filmlerimde belki bir şarkı söyleyebilirim.
Şağan ve Cem Yılmaz genç kesimin idolleri
Æ Sanırım konservatuar eğitimi aldınız?
Küçük yaşlarda Bursa Devlet Tiyatroları’ndaydım. Müzik ve oyunculuk eğitimi aldım. Ankara’ya gelip gidiyordum. Altındağ Tiyatrosu’nda oynadım. 15 yıl tiyatroyla uğraştım Tiyatro içinde bale eskrim gibi çok farklı eğitimler de aldım.
Æ Neden sinemaya bu kadar çok geç başladınız?
Bir teklif gelmemesinden dolayı olabilir. İnsanların Fatih Ürek ismini duyduklarında bir burun kıvırma söz konusuydu. Bu bir iletişim meselesi, arz talep meselesi. Bir popülaritem var, odaklanma söz konusu oldu.
Æ Şahan Gökbakar dağıtılacak olan arabalarla ilgili bazı sözler söyledi.
Evet şu konu. Filmin vizyonda kaldığı altı hafta boyunca her hafta bir kişiye araba vereceğiz. Bilet alanlara numara verilecek ve Milli Piyango idaresi araba verecek. Çeşitli spekülasyonlar çıktı. Cem Yılmaz tencere verecekler, Şahan da ambulans veriyorlar dedi. Ama Şahan bana sonra mesaj çekti ve yanlış anlaşılmasın dedi. Herhalde ağzından kaçırdı. Keşke 6 değil 666 tane ver sek. Kriz zamanı insanlara yardım yapılıyor.
Æ Recep İvedik’i izlediniz mi?
Çok izlemedim, bölüm bölüm izleyebildim. Ama en çok izlenen film olduğunu biliyorum. Demek ki insanlar seviyor bu tür filmleri. Şağan ve Cem Yılmaz genç kesimin idolleri.
Æ Belden aşağı espriler güldürü öğesi olarak çok fazla kullanılıyor. "Şeytan’ın Pabucu"nda da bu yöntemi
kullandı mı?
Bizde de var ama daha usturuplu, terbiyeli. Olan şeyler ama olmaması gerekiyor. Cem Yılmaz bir şovunda bu konuyu ele almıştı. Sanırım Hollywood’da bu konulara daha çok dikkat ediyorlar. Ama bizde her işte olduğu gibi bu işin de cılkını çıkarıyorlar, çok fazla dejenerasyon var. Biraz daha dozunda olmalı.
Her türlü rolü oynayabilirim
Æ Çekimler aşamasında ilginç bir olay yaşandı mı?
Çok. Mesela çekim yaptığımız sokağa dozerler girdi, kanalizasyon çalışması yapmak için. Sonra evin üstü uçakların rotasındaymış evin üzerinden sürekli uçaklar geçiyordu. Çekim yaptığımız evin yanında cami var. Müezzini herkesten sonra ezan okuyordu. Bizde ezan bitsin diye çoğu zaman bekliyorduk.
Æ Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?
Yani ben her türlü rolü oynayabilirim. Doğuda ki bir çobanı ya da köylüyü de oynarım, mafya babasını da oynarım. Jönlük falan düşünmem, bence rol vardır.
Æ Kiminle aynı filmde rol almak isterdiniz?
Türkan Şoray ve Haluk Bilginer’le oynamak isterim. Gerçi Nerdesin Firuze ’de Haluk Bilginer oynamıştık. Önemli olan iyi bir projede yer almak, senaryonun iyi olması önemli.
Kesinlik korsan film almayın
Æ Hollywood’dan teklif mi geldi?
Hollywood’dan biri benim fotolarımı istedi. Bir ajans. Nasip kısmet işi teklif gelirse neden olmasın.
Æ Son dönemlerde Türk sinemasına ilgi çok arttı. Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok güzel bir şey. İlginin bu kadar çok olması rekabet ortamını artırıyor ve yapılan filmlerin daha kaliteli olmasını sağlıyor, iyi yapımlar ortaya çıkıyor. Sanırım bu gidişle Hollywood kadar olmasak da En azından Bollywood gibi olacağız. İyi filmlerin yapılması Türk sinemasına olan ilgiyi de arttırıyor.
Æ Siz izleyebiliyor musunuz Türk filmlerini?
Son dönemlerde hiç izleme fırsatı olmuyor. Hiçbir filmi izleyemedim. En son Kadir İnanır’ın oynadığı Son Cellat filmini izledim.
Æ Korsan olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yazıklar olsun diyorum. Çünkü o kadar insanın emeğini çalıyorlar. İnsanlar sadece ekranın önündekini görüyor. Halbuki arkada onca emek uğraş var, gece gündüz süren çalışmalar var. Bu konuda en büyük görev vatandaşa düşüyor. İnsanların bilinçlenmesi ve korsan film almaması lazım.
Yapımcımız Banu Akdeniz, Tamer Karadağlı ile bir proje üzerinde konuşurken benim yeni albüm için çektirdiğim fotoğrafı görüyor. Tamer de "Sen biliyor musun Fatih çok iyi oyuncudur" diyor. Bunun üzerine Banu’nun kafasında hemen şimşekler çakıyor ve aklına yeni bir proje geliyor. Çalıştıkları projeyi bırakıp yeni bir proje hazırlıyorlar. Banu Akdeniz beni arıyor ve bana başrol teklifi yapıyor. Bende hemen evet cevabını verdim.
Konulu bir film oldu
Æ Senaryo sizin üzerinize kuruldu yani
Proje tamamen benim üzerime kuruldu. Hemen anlaştık. Ama benim vakit sorunum vardı. Yazları Bodrum’da çalışıyordum. Ramazan ayı denk getirilerek filme başladık. Kadrolar oluştu, senaryonun birinci versiyonunu aldım ve Bodrum’a gittim. Daha sonra senaryo dokuz kez daha değişti, sonunda iyi bir film oldu, konulu bir film ortaya çıktı.
Æ Nasıl bir film oldu?
Burhan diye bir karakter var. Burhan’ın ablası Nebahat var. Burhan son derece argo maganda üç kağıtçı ve beceriksiz bir adam. Ablası bir gün bir rüya görüyor ve tövbekar ol diyor. Birlikte hacca gidiyorlar. Hacda abla kayboluyor. Bu arada Ablayı da ben oynuyorum. Ablasını orada bırakıyor, öldü mü kaldı mı macera ondan sonra başlıyor. Komedi filmi ama hafif de bir gerilim var. Hatta film bittiğinde bu film neden bitti diyorsunuz.
Şekil değiştirdim ve ortaya çıktım
Æ Filmdeki karakterlerle gerçek hayattaki Fatih Ürek arasında benzerlikler var mı?
Burhan karakteri çok enteresan bir karakter. Yönetmen yardımcımızın kafasında mafya ve üç kağıtcı adam nasıl olabilir diye bir karakter vardı. Maalesef toplumuzda bu tarz karakterler çok fazla. Şekil değiştirdim ve birden ortaya çıktım. Nebahat zaten belli, hacı abla görmüş geçirmiş 60’lı yaşlarda mahalle teyzesi bu iki karakteri çıkarmak önemliydi. Bir takım değişikliklerle ortaya çıktı.
Æ Size tamamen zıt karakterler ikisi de
Evet. İkisi de bana zıt karakterler. Ama benim için sorun olmadı. Çünkü bu roldür bize öyle öğretildi. Hangi rol verilirse onu oynardık. 20 yaşımdayken 75 yaşında bir dedeyi oynamıştım.
Æ Oyunculuk devam edecek mi?
Sanırım olacak. Hatta gala gecesinde elime bir senaryo tutuşturdular. Keyfini alınca insan güzel şeyler yapmak istiyor.
Æ Müzik mi sinema mı?
Müziği bırakmam söz konusu değil. Toplam 25-30 seneye yakın zamandır bu camianın içindeyim. Bunun 15 senesi şarkıcı olarak geçti Bu yüzden ikisini de bırakmam. İkisini de yaparım.
Æ Film müziklerinde katkınız oldu mu?
Ben filmde sadece oyuncu olarak yer aldım. Bir ara "Hadi hadi" şarkısını söyleyelim diye düşündük insanlar çok sevdiği için ancak sonra bundan vazgeçtik. Ama sonraki filmlerimde belki bir şarkı söyleyebilirim.
Şağan ve Cem Yılmaz genç kesimin idolleri
Æ Sanırım konservatuar eğitimi aldınız?
Küçük yaşlarda Bursa Devlet Tiyatroları’ndaydım. Müzik ve oyunculuk eğitimi aldım. Ankara’ya gelip gidiyordum. Altındağ Tiyatrosu’nda oynadım. 15 yıl tiyatroyla uğraştım Tiyatro içinde bale eskrim gibi çok farklı eğitimler de aldım.
Æ Neden sinemaya bu kadar çok geç başladınız?
Bir teklif gelmemesinden dolayı olabilir. İnsanların Fatih Ürek ismini duyduklarında bir burun kıvırma söz konusuydu. Bu bir iletişim meselesi, arz talep meselesi. Bir popülaritem var, odaklanma söz konusu oldu.
Æ Şahan Gökbakar dağıtılacak olan arabalarla ilgili bazı sözler söyledi.
Evet şu konu. Filmin vizyonda kaldığı altı hafta boyunca her hafta bir kişiye araba vereceğiz. Bilet alanlara numara verilecek ve Milli Piyango idaresi araba verecek. Çeşitli spekülasyonlar çıktı. Cem Yılmaz tencere verecekler, Şahan da ambulans veriyorlar dedi. Ama Şahan bana sonra mesaj çekti ve yanlış anlaşılmasın dedi. Herhalde ağzından kaçırdı. Keşke 6 değil 666 tane ver sek. Kriz zamanı insanlara yardım yapılıyor.
Æ Recep İvedik’i izlediniz mi?
Çok izlemedim, bölüm bölüm izleyebildim. Ama en çok izlenen film olduğunu biliyorum. Demek ki insanlar seviyor bu tür filmleri. Şağan ve Cem Yılmaz genç kesimin idolleri.
Æ Belden aşağı espriler güldürü öğesi olarak çok fazla kullanılıyor. "Şeytan’ın Pabucu"nda da bu yöntemi
kullandı mı?
Bizde de var ama daha usturuplu, terbiyeli. Olan şeyler ama olmaması gerekiyor. Cem Yılmaz bir şovunda bu konuyu ele almıştı. Sanırım Hollywood’da bu konulara daha çok dikkat ediyorlar. Ama bizde her işte olduğu gibi bu işin de cılkını çıkarıyorlar, çok fazla dejenerasyon var. Biraz daha dozunda olmalı.
Her türlü rolü oynayabilirim
Æ Çekimler aşamasında ilginç bir olay yaşandı mı?
Çok. Mesela çekim yaptığımız sokağa dozerler girdi, kanalizasyon çalışması yapmak için. Sonra evin üstü uçakların rotasındaymış evin üzerinden sürekli uçaklar geçiyordu. Çekim yaptığımız evin yanında cami var. Müezzini herkesten sonra ezan okuyordu. Bizde ezan bitsin diye çoğu zaman bekliyorduk.
Æ Canlandırmak istediğiniz bir karakter var mı?
Yani ben her türlü rolü oynayabilirim. Doğuda ki bir çobanı ya da köylüyü de oynarım, mafya babasını da oynarım. Jönlük falan düşünmem, bence rol vardır.
Æ Kiminle aynı filmde rol almak isterdiniz?
Türkan Şoray ve Haluk Bilginer’le oynamak isterim. Gerçi Nerdesin Firuze ’de Haluk Bilginer oynamıştık. Önemli olan iyi bir projede yer almak, senaryonun iyi olması önemli.
Kesinlik korsan film almayın
Æ Hollywood’dan teklif mi geldi?
Hollywood’dan biri benim fotolarımı istedi. Bir ajans. Nasip kısmet işi teklif gelirse neden olmasın.
Æ Son dönemlerde Türk sinemasına ilgi çok arttı. Bu durumu siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çok güzel bir şey. İlginin bu kadar çok olması rekabet ortamını artırıyor ve yapılan filmlerin daha kaliteli olmasını sağlıyor, iyi yapımlar ortaya çıkıyor. Sanırım bu gidişle Hollywood kadar olmasak da En azından Bollywood gibi olacağız. İyi filmlerin yapılması Türk sinemasına olan ilgiyi de arttırıyor.
Æ Siz izleyebiliyor musunuz Türk filmlerini?
Son dönemlerde hiç izleme fırsatı olmuyor. Hiçbir filmi izleyemedim. En son Kadir İnanır’ın oynadığı Son Cellat filmini izledim.
Æ Korsan olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yazıklar olsun diyorum. Çünkü o kadar insanın emeğini çalıyorlar. İnsanlar sadece ekranın önündekini görüyor. Halbuki arkada onca emek uğraş var, gece gündüz süren çalışmalar var. Bu konuda en büyük görev vatandaşa düşüyor. İnsanların bilinçlenmesi ve korsan film almaması lazım.