Çocuklardan siyasilere 100 soru

Güncelleme Tarihi:

Çocuklardan siyasilere 100 soru
Oluşturulma Tarihi: Ekim 19, 2002 14:04

Türkiye Çocuk Düşünce Merkezi, seçim öncesinde parti liderleri ve politikacılara, çocuklarla akademisyenlerin hazırladığı 100 soruluk mektubu göndermeye başladı. Sorular, tüm siyasi parti liderlerinin evlerine gönderildi. Sorulara yanıt veren ve vermeyen siyasi parti liderleri, 10 gün sonra açıklanacak.

Çocuk Vakfı bünyesinde çalışmalarını sürdüren Türkiye Çocuk Düşünce Merkezi, 3 Kasım seçimleri öncesinde parti liderleri ve politikacılara, çocuklarla akademisyenlerin hazırladığı 100 soruyu içeren bir mektup göndermeye başladı. Seçime katılacak tüm siyasi parti liderlerinin evlerine gönderilen sorularda çocuklarla ilgili parti politikaları sorgulandı. Sorulara yanıt veren ve vermeyen siyasi parti liderleri, 10 gün sonra açıklanacak.

Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin, 81 ilden, 7-18 yaş arasındaki 105 çocuk ve 25 akademisyenin soruları birlikte oluşturduğunu belirterek, şunları söyledi: ‘‘Amacımız, bu veya şu partinin politikasını eleştirmek değil, derinleşen çocuk krizini siyasilerin nasıl çözeceklerini kamuoyuna duyurmak. Partilerin, Türkiye'de çocuğa yönelik sorunların aşılmasında somut projelerini açıklamalarını istiyoruz.‘‘

OYUM ÇOCUKLARA

Şirin, 'Benim oyum çocuklara' cümlesini herkese duyurmayı hedeflediklerini belirterek şöyle devam etti: ‘‘Böylece, siyasi partiler, mitinglerinde, seçim ortamlarında, televizyon açıklamalarında, parti bildirgelerinde, tanıtım stratejilerinde çocuğa daha çok ağırlık verirler. Bunu yapamazsak, Türkiye bu seçimde çocukları unutmuş olacak. Biz ise çocuğu ısrarla hatırlatmak istiyoruz.‘‘

Şirin'in 'Türkiye'nin, toplumsal, etkin çocuk politikası oluşturulması'na yönelik çağrı mektubu ile iletilen sorular, 'Türkiye çocukların cumhuriyeti olabilecek mi?' diye başlıyor. Başta liderler olmak üzere, milletvekillerine gönderilen sorular 'çocuk hakları, önce sağlık, özürlü çocuklar, çocuk merkezli eğitim, aile politikaları, ekonomik eşitlik, çocuk işgücünün istismarı, çocuğun spor hakkı, çocuk ceza adaleti sistemi, çocuk dostu medya, çocuk ve kültür, küresel kuşatma, çocuklar için önderlik, etkin çocuk politikaları' başlıkları altında toplanıyor.

Şirin, politikacılara gönderdiği çağrı mektubunda da ‘‘Çocuk gerçeği büyük bir insanlık trajedisine dönüşen bu ülkenin önümüzdeki beş yılı neye benzeyecek? 3 Kasım'da ulusumuzun kendisini temsil yetkisini vereceği kişiler, siyasal organizasyonlar bu trajik gerçeğin farkındalar mı?‘‘ diye sordu.

Lider, milletvekili adaylarının masum çocuklarla medyaya resim verdiklerini söyleyen Şirin, ‘‘Milletvekili adayları, buradan kendilerine temiz ve kirlenmemiş, saf ve masum bir imaj elde etmekle mi yetinecekler?‘‘ dedi.

Çocuk Vakfı olarak seçim karmaşası içinde üzerinde düşünme fırsatı bulamadıkları konuları, sorular halinde gündeme taşımayı amaçladıklarını söyledi: ‘‘Sorduğumuz 100 soru bizce, bir demokrasi ortamında her seçmenin, oyunu talep edenlere bir anne, bir baba, bir kardeş, bir yurttaş olarak sormakla yükümlü olduğu sorular. Aynı sorular, milleti temsil etmeye ve ülkeyi yönetmeye aday her lider ve siyasal kurumun yanıtlarını çoktan hazırlamış olması gereken sorulardır.‘‘

Şirin, çocuk ve çocuk dostu yetişkinlerin 3 Kasım'a kadar vakfın www.cocukvakfi.org.tr adresinden ve Türkiye Çocuk Platformu'nun 212 240 23 83 numaralı telefonu ile 212 230 01 25 numaralı faksından, politikacılara soru yöneltebileceklerini söyledi. Yeni gelecek soruları, mektup aracılığıyla politikacılara ileteceklerini belirten Şirin, yanıtların da kamuoyuna açıklanacağını anlattı.

Liderlere sorular

Türkiye'de çocuk krizinin derinleşmesini önlemek amacıyla hangi etkin çocuk politikalarına ve gelişimlerine öncelik vermeyi düşünüyorsunuz?

Ülke ölçekli çocuk politikalarının nihai amacı ne olmalıdır?

Ülke ölçekli sürdürülebilir çocuk politikalarının kısa vadeli amaçları ve hareket noktası ne olmalıdır?

Hiçbir temel sorun çocuk sorunundan öncelikli değildir görüşüne katılıyor musunuz?

Çocuğun politika ve politikacılar tarafından istismarını nasıl engelleyebiliriz?

Çocuk haklarının da temel kriteri olan yaşama hakkı, hangi sosyal politikalarla gerçekleşebilir?

Aile, toplum, okul ve kültür içinde çocuğa gelişme imkanı sunacak ortam nasıl yaratılabilir? Bunun için nasıl bir politika yaratılabilir?

Risk altındaki çocuklar, büyüme ve gelişme çağında, olumsuzluklardan ne şekilde korunabilir? Bunun için sizce öncelikle neler yapılmalıdır?

Çocuk sorunları veya ülkeyle ilgili temel sorunların çözümüne ilişkin adımlarda çocuğun görüşünün alınması sizce ne derece önemlidir?

Çocuğa karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesini (yaşama hakkı, eğitim hakkı, ana dilin öğrenilmesi hakkı) felsefi açıdan savunma gerekçeleriniz nelerdir?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!