Cumhurbaşkanı’ndan Orhan Pamuk’a övgü

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı’ndan Orhan Pamuk’a övgü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2008 00:00

Türkiye’nin onur konuğu olduğu Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abudullah Gül, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’tan övgü ile söz etti. Gül, Nazım Himet ve Necip Fazıl’ın isimlerini anarken, Orhan Pamuk 301. madde ve Youtube yasaklarını eleştirdi.

Haberin Devamı

FUARDAN KARELER

TÜRKİYE’nin bu yıl "Onur konuğu" olarak "Bütün renkleriyle Türkiye" solganıyla dev bir reyonla katıldığı 60’ıncı Frankfurt Kitap Fuarı’nın açılışı dün akşam yapıldı. Fuarın açılışında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ve Nobel Ödülü yazar Orhan Pamuk birer konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında Türk çağdaş edebiyatının önemli isimleri Orhan Pamuk, Nazım Hikmet, Necip Fazıl ve Yaşar Kemal’e vurgu yaparken, Orhan Pamuk TCK 301. maddesi ve youtube yasağıyla ilgili sert eleştirilerde bulundu. Pamuk, Batı’nın geliştirdiği kadın haklarının, milli kimliğe uymayıp, onu bozacağına inanma anlayışı tehlikesine de dikkat çekti.

Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve Türkiye’den gelen çok sayıda yazarın yanısıra Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, Doğan Yayın Holding CEO’su Mehmet Ali Yalçındağ, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Hürriyet Avrupa Genel Müdürü Sevda Boduroğlu’nun da hazır bulunduğu açılış töreninde konuşan Gül, özetle şunları söyledi:

Evrenselliği teyit edildi

"Türkiye’de yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve sınırlamalar zaman içinde azılmış veya ortadan kalkmıştır. Bugün memnuniyetle söyleyebilirim ki Türkiye özellikle son yıllarda hızlanan ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde fikir, ifade özgürlüğü ve kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında AB kriterlerini büyük ölçüde gerçekleştiren bir ülke haline gelmiştir. Önceki yıl Nobel Edebiyat Ödülü’nün değerli Türk yazarı Orhan Pamuk’a verilmiş olması, Türk Edebiyatının evrensel olarak kabul edildiğini bir kez daha teyit etmiştir.

Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin yanında Yunus Emre, Hacı Bektaş, Nasrettin Hoca gibi birçok isim Türk kültürünü hoşgörü temeline oturtmuştur. Sözünü ettiğim bu büyük şahsiyetlerin evrensel sevgi anlayışlarından esinlenen felsefelerinin bütün dünyada gönümüzün en çok başvurulan referanslarını oluşturması, bu açıdan anlamlıdır. Bu geleneğimizi, çağdaş edebiyatımızda da Nazım Hikmet ve Necip Fazıl gibi büyük isimler sürdürmüştür. Halkımızın geleneksel olarak Türkçe’nin yanısıra kullanmakta olduğu diğer dillerde de zengin bir yayın hayatı bulunduğuna dikkat çekmek isterim. Birçok dilde her türlü kitap gazete dergi, sözlük ve müzik ürünleri yayınlanmakta, bazı radyo-tv yayınları yapılmaktadır."

Pamuk önce 301’i şikayet etti

Yazar Orhan Pamuk ise konuşmasında önce TCK 301. maddeyi, daha sonra da Türkiye’de hala youtube yasağının sürmesini eleştirdi. Pamuk şunları söyledi:

"Son yüzyılda kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse atmak, onları vatan haini ilan edip sürgüne yollamak, basında hep bir ağızdan yazarları aşağılamak, Türk kültürünü zenginleştirmedi, tam tersine fakirleştirdi. Devletin yazar ve kitap cezalandırma alışkanlığı hala devam ediyor. Benim gibi pek çok yazarı susturmak, sindirmek için kullanılan TCK’nın 301. maddesi yüzünden yüzlerce yazar ve gazeteci şu anda mahkemelerde yargılanıyor, mahkum oluyor.

Bu yıl yayınladığım bir roman için çalışırken eski Türk filmlerini seyretmem, eski şarkıları dinlemem gerekti. Bu işi kolayca Youtube ile yapmıştım. Ama aynı şeyi şimdi yapamam. Çünkü Yotube ile birlikte yüzlerce yerli ve uluslararası web sitesine girmek, siyasi nedenlerle Türkiye’de yaşayanlara yasak. Siyasi iktidar sahipleri bütün bu baskılardan memnun olabilirler, ama biz yazarlar, yayıncılar, sanatçılar, Türkiye’nin kültürünü yaratan ve onu izleyen herkes, kültürümüzün edebiyatımızın dünyaca tanınmasından bu baskıları anlamıyoruz.

Yeterince tanınmamak ve okunmamayı kültürün anlaşılmazlığının ve özel esrarının belirtisi olarak görmek, yavaş yavaş kuvvetlenen bir başka tehlikeli düşünceye de güç veriyor. Batı’nın geliştirdiği eşitlik, kadın hakları, demokrasi ve düşünce özgürlüğü gibi idealleri ’yabancı’ bulmak, bunların milli kimliğe uymayacağına ve hatta onu bozacağına inanmak. Bunu yalnızca Türkiye’yi düşünerek söylemiyorum."

Avrupa’nın başarısı

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise konuşmasında Türkiye’nin AB üyeliğinin önemine vurgu yaparken, küresel mali krize de değindi. Steinmeier, "Farklı, demokratik, çoğulcu, İslami bir ülkenin Avrupa’ya girmesi, Avrupa toplumsal yapısının başarısını gösterecektir. Bu kolay değil ama bu yola başvurmak bizi başarılı kılacaktır" dedi. Türkiye sayesinde özellikle Kafkasya’da yumuşama yaşanmasına dikkat çeken Steinmeier, "Bu bize cesaret vermeli ’Ortak Avrupa Modelimize’ sahip çıkmalıyız" diye konuştu.

Baskı kalktı sözüne tebessüm

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül konuşmasını, Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier ve Orhan Pamuk’tan sonra yaptı. "Türkiye’de yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve sınırlamalar zaman içinde azalmış veya ortadan kalkmıştır" diyen Gül, Pamuk’la gözgöze gelince, ikisinin de yüzünde gülümser ifade oluştu. Konuşma metni konuklara önceden dağıtılan Cumhurbaşkanı konuşmasında, bazı değişiklikler yaptı. Yazılı metinde "Kullandığı son derece zengin dil haznesinden adına bir sözlük dahi çıkartılmış olan Sayın Yaşar Kemal, bu olgunun çağımızdaki anıtsal bir kanıtıdır" ifadesini, Gül konuşmasında dile getirmedi. Gül, Pamuk için ise yazılı metindekinden daha fazla övgüde bulunarak, "Nobel’den büyük gurur duyuyoruz. Türkçe’yi bütün dünyaya duyurdunuz, tanıttınız. Bunun için takdirlerimi sunuyorum" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!