Cán-ı gönülden şarkılar

Candan Erçetin, güneşin tutulduğu günün akşamı saat 21.00'de Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verecek. Konserin konukları ise, Balık Ayhan ve Grubu. Konserde eğlenmek ve eğlendirmek niyetinde olduğunu söyleyen Erçetin'le konser hazırlıklarını ve sonbaharda çıkacak yeni albümünü konuştuk.

Açıkhava'da binlerce dinleyici önünde bir yaz konseri vermek için nasıl hazırlandınız?

Altı kişilik grubum ve ben beş yıldır birlikte müzik yapıyoruz. Bu konsere de birlikte hazırlandık. Tabii ki birçok konserimizde olduğu gibi Mustafa Süder hocamız da imdadımıza yetişti. Varolan repertuvarımıza yeni şarkılar eklediğimiz gibi, eski şarkılarımıza farklı düzenlemeler de yaptık bu konser için. Çünkü bana göre konserler müziğimize albüm kayıtlarından farklı yorumlar getirebilmeli. Bunun için çalıştık. Ayrıca bu konsere mahsus olarak sahnede altı kişilik bir ekibi, Balık Ayhan ve Grubu'nu konuk edeceğiz. İki ekibin birbirine kaynaşması ve sahne üzerindeki uyumu için gerekli provalarımızı yaptık. Bugüne kadar verdiğimiz halk konserleri izleyicinin salt kulağına hitap eden çalışmalardı, ancak bu konserin Mete Özgencil'in prodüksiyon tasarımıyla görsel bir yaklaşımı da var. Kısacası bu konser izleyiciyi müzik-görüntü-ışık yorumuyla şarkıların içine almayı hedefliyor.

Tercih şansınız olsaydı, Rumeli Hisarı'nı mı, Açıkhava'yı mı tercih ederdiniz?

Söz konusu olan halk konseri ise nerede söylediğimin hiç önemi yok. Rumeli'de, Açıkhava'da, çayırda bayırda fark etmez. Yeter ki izlemek isteyenler için medeni şartlar, konser için uygun ortam yaratılmış olsun. Tercih şansım olmadı, ancak iki mekánı karşılaştırmak gerekirse Rumeli Hisarı 1200 kişilik oturma kapasitesi ve sımsıcak atmosferi ile çok daha rahat bir konser mekánı. Açıkhava ise 4600 kişilik kapasitesi ve görkemli sahnesi ile seyirciyle kuracağınız diyalog açısından Hisar'a göre 2-3 katı efor gerektiren çok büyük bir tiyatro. Düşünsenize, Açıkhava Tiyatrosu'nun ancak dörtte birini dolduracak izleyiciyle Rumeli Hisarı'nda izdiham yaşanır. Nerden baksanız bir sınav. Bütün festivallerin Açıkhava'da yapılmasının altında da mekánın iddiası ve ihtişamı yatmakta.

Konser repertuvarınızda hangi şarkılar var?

İki yıl aradan sonra büyük bir heyecanla hazırlandığımız bu konserin adını ‘‘Cán-ı gönülden Şarkılar’’ koyduk. İstedik ki seyircilerimiz ve biz tek yürek olup şarkılar söyleyelim. Bugüne kadarki konserlerime hep ilk bölümü yabancı, ikinci bölümü albüm şarkılarının oluşturduğu bir repertuvarla çıkmıştım. Bu kez ilk bölümde yine Fransızca şarkılar var. Ancak albümlerimdeki slow'larla kaynaştırarak farklı bir repertuvar hazırladım. İkinci bölümde ise ağırlıklı olarak albüm şarkılarımdan oluşan Türkçe bir repertuvar sunacağız. Hele hele benim gibi göçmen olan konuklarımızın da bize katılmasıyla sahne bir Hıdırellez şenliği havasına bürünecek. Kısacası eğlenmek ve dolayısıyla da eğlendirmek niyetindeyiz.

Orkestrada kimler var?

Piyano, klavye ve vokalde Nuri Irmak, elektro gitar ve vokalde Ünsal Dinçer, akustik gitar, keman ve vokalde İhsan Özulu, davulda Yalçın Şaşmaz, bas gitarda Metin Irmak ve perküsyonda Şafak Özdoğan'dan oluşan müzisyen arkadaşlarım var. Bize büyük konserlerimizde destek veren, benim duygusuna hayran olduğum Türkiye'nin en iyi müzisyenlerinden biri olan Mustafa Süder bu konserde de klarinet, saksofon ve kemanıyla bizimle beraber olacak. İkinci bölümde ise aslında alaturka müzik yapan ancak Batı müziği ile alaturkayı sentezleyen yorumuyla tanınan Balık Ayhan ve Grubu bize konuk olacak.

Üstelik bu yıl güneş tutulmasının yaşanacağı günde konser vereceksiniz...

Evet, daha önce 1996 yılında iki gece ve 1997 yılında iki gece olmak üzere Rumeli Hisarı'nda dört konser verdim. 1996'daki iki gece de Hisar'ın çayırlarına kadar doluydu ve muhteşemdi. 97 yılında her iki gün de sabah başlayan ve akşam saat 19.00'a kadar süren sağanak yağmur ve fırtınaya rağmen iptal yoluna gitmedik ve sadece kışlık paltolarını kaldırmamış olanlar gelebildi, yine muhteşemdi. Bu yıl ise ‘‘Güneşin tutulduğu gün’’ Açıkhava'dayız. Yine muhteşem olacak.

Yeni albüm ne zaman tamamlanacak?

Sonbahar başına yetiştirmeyi hedefliyoruz. Beş şarkıyı tamamladık, ama daha epeyce işimiz var. O yüzden sıcaklara kalan bu çalışma şimdiden herkesin tatil konusunda umutsuzluğa kapılmasına yol açmış durumda. Ama kimse bunu işine yansıtmamaya çalışıyor. Bu süreyi en gergin, mutlu-mutsuz, umutlu-umutsuz ve paranoyak atlatan galiba benim. Eh, bir de konser telaşı eklenince, çocuklara verebileceğim geçici rahatsızlığı artık siz tahmin edin.

Biletler Açıkhava Tiyatrosu gişesinden (0212 296 36 00) ve Vakkorama mağazalarından temin edilebilir.