Ertuğrul Özkök: Devletçiliğe itiraz mektubu

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Biraz gerilere, yakın tarihin artık unutulmaya başlayan dönemlerine dönelim. Yıl 1961...

O günlerin gözde aydınlarından Doğan Avcıoğlu, yine o dönemlerde yıldızı yeni yeni parlamaya başlayan Bülent Ecevit'i arıyor.

SİZ DE İMZALAYIN

Konu, Türk siyasi tarihine ‘‘Yön Bildirisi’’ olarak geçen metinle ilgili.

Ülkenin önde gelen sol aydınları, Yön Dergisi etrafında bir bildiri ile kamuoyunun dikkatini çekmeye hazırlanmaktadırlar.

Dergiyi çıkaran üç kişidir.

Doğan Avcıoğlu, Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyüboğlu.

Hareketin öncüsü, dergiyi çıkaracak olan Doğan Avcıoğlu'dur.

Derginin ilk sayısı 1961 yılında yayınlanır.

Orta sayfada ünlü bildiri yer almaktadır.

Bildiriyi, bugün de tanınan 7 bine yakın insan imzalamıştır.

Bunlar arasında İlhan Selçuk gibi tanınmış gazeteciler, Bahri Savcı ve Muammer Aksoy gibi şimdi aramızdan ayrılmış çok değerli hocalar vardır.

Avcıoğlu işte bu bildiriyi imzalaması için Ecevit'i aramaktadır.

Ecevit o sırada Çalışma Bakanı'dır ve bildiriciler onun da imzasını istemektedirler.

Ecevit, bildiri taslağının gönderilmesini ister.

Metni dikkatle okur ve Avcıoğlu'nu arayarak cevabını bildirir.

‘‘Benim bu metne itirazım var.’’

Ecevit'in temel itiraz noktası, ‘‘devletçilik’’ anlayışıyla ilgilidir.

27 ARALIK 1961

Derginin 27 Aralık 1961 günkü ikinci sayısında Ecevit'in itiraz mektubu yayınlanır.

Mektupta şöyle bir bölüm vardır:

‘‘Böyle bir devletçilik anlayışına göre, önemli olan devlet işletmeciliğine her türlü özel teşebbüs imkánını köstekleyici ve teşebbüs ruhunu baltalayıcı avantajlar sağlamak değildir; önemli olan, devlet işletmeciliğine teşebbüs ruhunu, özel teşebbüse de devlet işletmeciliğinin toplumsal sorumluluğunu kazandırmaktır.’’

Ecevit'in bu mektubunun yayınlandığı sayfanın altında ise Yön bildirisine koşulsuz imza atanların listesi vardır.

Bunlar arasında Gülten Kazgan gibi ekonomistler de vardır.

Yazının altında Ecevit'in imzasının yanında ‘‘Çalışma Bakanı’’ ibaresi bulunmaktadır.

Ecevit bu sözleri, kurulduğu yıldan beri ambleminde ‘‘devletçilik okunu’’ gururla dalgalandıran bir partinin bakanıyken söylemiştir.

Ben unutmuştum.

Dün Başbakan Bülent Ecevit arayarak hatırlattı.

Arkasından ekledi:

‘‘Benim devletçiliğim eskiden beri zayıftır. Yön'ü çıkaranlar benden devletçilik bildirisi için imza istediler. Ben ise karşı görüş bildirdim.’’

FİKRİN TESCİLİ

Demek ki Ecevit, devletçilik konusundaki farklı tavrını daha yıllar önce ‘‘tescil ettirmiş.’’

Ama bunlar önemli değil.

İnsan bir zamanlar katı devletçi de olabilir. Sonra görüşleri değişebilir.

Asıl eleştirilmesi gereken şey, tarihin akışı içinde devletçilik anlamını yitirdiği zaman bile, hálá onu körü körüne savunmakta ısrarcı olmaktır.

Şimdi Türkiye'de değişmenin ayıp bir şey olduğu görüşü savunuluyor.

Ecevit'i benim savunmama hiç ihtiyaç yok.

Benim yaşımda veya üstünde olan herkes, onun siyasi kariyerini adım adım izledi.

Hayatı ve siyaseti hep şeffaftı.

Söylediği hiçbir şeyi, suya atılmış taş gibi bırakmadı.

Hemen hemen hepsini yazıya geçirdi.

Fikirlerinin değişimi de aynı şeffaflıkta gerçekleşti.

ŞEFFAF ÖZET

İşte bu nedenle Ecevit'e, ‘‘Sen niye değiştin’’ diye sormak doğru değil.

Sonunda, o bu değişen fikirleri ile halka gitti ve sandıktan birinci parti olarak çıktı.

Demokrasi ve ilerleme, bu şeffaf transformasyonun özetidir.

Asıl bu şeffaf transformasyonu geçiremeyenler tarih önünde sorumluluk taşımaktadır.



Yazarın Tüm Yazıları