Son pişmanlık fayda vermedi

Güncelleme Tarihi:

Son pişmanlık fayda vermedi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 1999 00:00

Haberin Devamı

Bir zamanlar İstanbul'un, Anadolu'ya da hizmet veren en büyük pazarlarından biriydi. Ama yıllar geçtikçe yerli müşteriyi unuttu. Yüzünü tamamen turiste döndü. Şimdi turistler kaçıp da kriz gelince esnaf geçmişin muhasebesini yapmaya başladı.

Küçüklüğümüzde bize çok büyük gibi gelirdi ama gerçekten de büyük: Tam 37 bin metrekare. Sokak ve caddelerinin sayısı 64. Hanlarla bağlantılı olanlarla birlikte 22 kapısı var. Üç bin 500 dükkan ve 25 bin dükkan sahibi ve çalışanı barındırıyor.

Bizans'ın, Osmanlı'nın ve uzunca bir süre de Cumhuriyet Türkiyesi'nin alışveriş merkezi, büyük pazarıydı 650 yıllık Kapalıçarşı. Bir yanda tarih, ve gelenekler. Bir yanda da evin ihtiyacı olan her şey...

İstanbullular dışında, Anadolu'nun pek çok kentinden gelenlere de kucak açıyordu. Düğünü olan aile, konu komşusuyla beraber Beyazıt kapısından giriyor, gelinlik kumaşını, yastığını yorganını, çeyizini, altınını, hatta mobilyasını alıp Mahmutpaşa kapısından çıkıyordu. O zamanlar ne her semtin alışveriş merkezi vardı, ne de tüm kente hitap eden büyük kompleksler... Kapalıçarşı biricikti. Sanki hayat boyu öyle kalacak gibiydi.

Son turistler gitti

Kapalıçarşı şimdi kan ağlıyor. Yukarıda anlatılan yerli müşteri çoktan terketti onu. Onlar Kapalıçarşı'yı çoktan unuttu.

Kapalıçarşı da onları unutmuştu nicedir. O da turistlerle haşır neşirdi ve farketmedi bile yerlilerin ayağını çektiğini. Bir yandan İngilizce'sini ilerletirken, bir yandan da turistlerin alabileceği mallara yöneliyor, baba mesleği yorgancılığı, çantacılığı, konfeksiyonu bırakıp hediyelik eşyacılığa, dericiliğe, marka satmaya yöneliyordu.

Sonra SSCB çöktü, Doğu Avrupa'da bavulunu kapan soluğu burada aldı. Çarşı birkaç yıl da bu rüzgara kapıldı. Yine hayat böyle sürecek sandı.

Şimdi durum vahim görünüyor. Çarşının sokakları bomboş. Son turistler olan Doğu Avrupalılar ve Ruslar, bavul ticaretiyle tecrübe kazandılar ve ülkelerinde, başka ülkelerde kendi işlerini kurdular.

Onlar da gelmez olunca boş sokaklarda en büyük kalabalığı, esnafın kendisi yaratır oldu. Eskiden çok yüksek hava paralarıyla ve zorla kiralanan dükkanlar, terkedilmeye başladı. Çünkü kiracılar kiralarını ödeyemiyorlardı artık. Şimdi pek çok dükkanın ışıkları sönük, kapıları kapalı, içleri boş. Adım başı bir ‘‘kiralık’’ ya da ‘‘satılık’’ ilanına rastlanıyor ama ortalıkta alıcı da yok.

YARIN: Kapalıçarşı'da festival... Neden olmasın!

Çarşı’ya ulaşmak bile dert

Önceki yıllar işden kafasını kaşıyacak zaman bulamayan esnaf, şimdi ‘‘işsizlikten’’ konuşmaya, düşünmeye zaman buldu. Dükkan önüne attıkları sandalyelerde bütün gün tavla atmıyorlar elbette.

Zaman zaman biraraya gelip sorunları masaya yatırıyorlar. Kimi, tur rehberleri, kimi çevredeki seyyar satıcılar yüzünden, diyor; kimi Çarşıkapı'ya bir otopark yapsınlar bakın işler nasıl açılır, görüşünde; bazıları mafyadan şikayetçi, ‘‘Zamanın valisi Hayri Kozakçıoğlu'na gittik, ben bile uğraşamam dedi’’ diye anlatıyor. Kimi de bu böyle gitmez devlet bir çare bulsun, diye dert yanıyor.

Vardıkları sonuç, her taraftan kuşatıldıklarını gösteriyor. Kendi özel güvenlik sistemlerini kurmuşlar ve içeri ‘‘yabancı satıcı’’ almıyorlar ama çarşının etrafı işgal edilmiş durumda. Sahaflarla arasındaki sokak, Bakırcılar Caddesi, Mahmutpaşa girişi, Beyazıt kapısı, her yer, tüm tarihi duvarlar çoğu yasal olmayan dükkanlarla, tezgahlarla dolu. Zaten turist ya da yerli, çarşının kapısını zor buluyor.

Buraya gelene kadar da ciddi bir sorun var, hızlı tramvaya diyecekleri yok ama özel araba yolunu kapadığı için kendilerine zararı olmuş. Ayrıca otomobiller çarşıya ulaşsa bile ciddi bir otopark sorunu var.

Tur rehberleri vatan haini!

Esnafın en büyük derdi tur rehberleri. Hemen hepsi, rehberlerin turistleri Kapalıçarşı'ya yönlendirmediğinden, hatta çarşıdan alışveriş etmelerini engellediğinden şikayet ediyor.

Kapalıçarşı Esnafları Derneği İkinci Başkanı Mustafa Pekcanattı, ‘‘Büyük mağazalarla anlaşıyor ve turistleri oraya götürüyorlar. Onlara 'Kapalıçarşı'ya girmeyin, orada sahte satılır, güvenlik yoktur, pistir' diyorlar. Bu bir teröristin vatan hainliğiyle eş bir davranış’’ diyor. Esnaf, turların çarşının kapanma saatinden bir saat önce getirildiğini ve turistin ‘‘şöyle bir gezdirilip’’ gittiklerini anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!