Kuyruklu açılış

Güncelleme Tarihi:

Kuyruklu açılış
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 1999 00:00

Haberin Devamı

Meğer bütün İstanbul, Pasha'nın kapılarını aralamasını bekliyormuş.

İstanbul'un en popüler kulüplerinden Pasha, geçtiğimiz günlerde açıldı. Meğer bütün İstanbul, bu anı bekliyormuş. Davetiyesini kapan kendini buraya attı. Kapı önünde iki yüz metrelik kuyruk oldu. Saat 23.00'den sonra da kalabalık öyle büyüdü ki herkes yerinde kilitlendi kaldı. Yine de keyfiler yerindeydi...

Kapıda pide kuyruğu gibi bir kuyruk vardı. 21.00'de başlayacak davet için 20.00'den itibaren kuyruğa girilmeye başlandı.

Kuyruğun uzunluğundan tırsan bazı medyatikler görevlilere yalvarıp öne geçmeye kalktılar. Görevliler de bir iki dakika direndi ama nafile.

Bütün kadınlar aldıkları yazlıkları giymek için bu geceyi beklemiş. Ortalık 99 yaz modası kataloğu gibiydi.

Straples bluzlar bu yıl sütyensiz giyiliyor. Dolayısıyla dans ederken fazla hoplayıp zıplayanlar birkaç frikik vermekten kurtulamadı.

Orta-yan yırtmaçlı etekler çok yaygındı. Ama kışlıklara göre yırtmaçlar daha derinleşmiş.

Solaryumcular ve kuaförler o gün iyi iş yapmış. Herkes bronz bronz ve saçlar yapılı yapılı dolaşıyordu. Favori saç modeli kahküller yana yapışık, dağınık topuz modeliydi.

Gecenin dedikodusu Cher'in sahne alacağıydı! Nedense böyle bir tevatür dolaşıp durdu ortalıkta. Ama esasen Pasha yönetiminin böyle bir girişimi dahi olmamıştı. Kendisi yoktu ama şarkıları bol bol çalındı.

Bir ara ortalık o kadar kalabalık o kadar kalabalık oldu ki kimse yerinden kıpırdayamadı. Girmek isteyenler ve çıkmak isteyenler birbirine girdi. Birkaç kişi bayıldı.

Havalı olmanın ilk koşulu ‘‘üşümüyor’’ olmak. Elden geldiğince açık veren kılıktan geçilmiyordu ortalık. Hava da yani o kadar sıcak falan değildi. Ya üşümüyor numarası yapıyorlar ya da bizim bilmediğimiz bir sırları var. Libido mudur nedir...

Haddinden fazla küçük yaşta kızlar vardı. En fazla 15-16 yaşında. Büyük bir olasılıkla anne babalarının davetiyelerini çalmışlardı!

Futbolcu Sergen bir gazeteciye telefonu kafana geçiririm türünden bir hareket yaptı. Gazeteci de fotoğraf makinesini göstererek hareketi iade etti!

Ünlü mankenler Jack'in balkonunda dans edip gelen geçen tanıdıklarına öpücük gönderdiler.

Ortalıkta diş ağrısı çekiyormuş gibi görünen bir sürü adam vardı. Dikkatlice bakılınca cep telefonu ile konuşuyorlarmış.

Tekne sahibi gençler havalı olsun diye denizden gelmeye kalktılar ama havayi fişek gösterisi yüzünden yanaşmalarına izin verilmedi.

Kadınlar tuvaletinin makyaj bölümü mini bir kuaför salonu gibiydi. Saçını tarayanlar, makyajını tazeleyenler, kaşlarını alanlar, birbirinden ped isteyenler, ağır dedikodu yapanlar...

Yarı çıplak kadınların önünde dans eden lacivert takım elbiseli kavalyeler yine çok komik duruyordu. Hiç mi bunların gardrobunda böyle yerlere uygun kıyafetleri yoktur?

Gecenin olayı

Kalabalıktan kaçmak için bazıları normal yol yerine alternatif yollar geliştirip restoranlar arasındaki çiçek tarhlarının üstünden atladılar. Ancak Bice ile Le Select arasında bir kaza yaşandı ki görülmeye değerdi. Hafif toplu ve aşırı süslü bir hanım atlayayım derken yuvarlandı ve iki üç takla atıp alt kesime geçti. (artistik puan 5.6, teknik puan 4.5) Sonuçta biraz canı yandı ama tahmininden daha hızlı geçti öteki bölüme.

Sayılarla açılış

Üç bin beş yüz kişi davetliydi, yedi bin kişi geldi...

15 ayrı çap ve çeşitten oluşan toplam 250 adet havayi fişek atıldı. (15 bin dolara mal olduğu söyleniyor.)

Toplam 30 kişi sahnede dans etti. Sadece Musique de Steel 24 kişiden oluşuyordu.

Toplam 56 paket konfeti atıldı.

35'i iç güvenlik, 20'si kapı güvenlik ve otopark, 150'si aşçı, garson ve barmen, 12'si ışık, ses ekibi olmak üzere 217 kişi çalıştı.

Parti sabah üç buçuğa kadar sürdü.

Bundan sonra giriş ücreti 12 buçuk milyon.

Kim nereyi tercih etti?

Şamdan: Kenan Erçetingöz, Ali Ramazanoğlu, Merve Nakkaş, Cem Ceminay, Tolga- Sibel Savacı, Murat-Deniz Murathanoğlu, Gülşen.

Cafein: İlker Mengi, İzzet Öz, Mehmet Kunt, Erol Atar

Le Select: Fedon ve oğlu, Fatih Ürek

Bice: Murat Başoğlu

Jack : Demet Şener, Didem Uzel, Selin Toktay, Pınar Altuğ ve sevgilisi Umut Elçioğlu

Chinese Unlimited: Tülin Şahin

Zerdüşt: Tayfun

Tüm konuşmalar gerçektir, hiç birini atmadık!

- İçkiler frii mi? Belli bir saate kadar, git bir iki tane al şimdiden

- Ben güzel bir yer açtım, gelsene.

- Pantolon ölçümü yanlış almış, şalvar gibi oldu.

- Ay tren gibi olduk

- Buraya bu gece gelinmezdi aslında, kabus gibi.

- Kırmızılı kadın kim?

- Solda çıtır var!

- Ben bu kadar şişman değildim, bu kış aldım, ama vereceğim.

- Özge! Yanında damı olan herkesi alıyorlar, gel istersen.(Cep telefonu diyaloğu).

- Nereye? Zerdüst'de suşi varmış, oraya.

- Adam beni ekti iyi mi? Boşver, başkasını bulursun.

- Beş tır mal gelmiş bu gece buraya.

- Ömer, bu havayi fişeklerden düğünümüzde de olsun.

- Ağbi, memleket çöküyor galiba, ne kadar da eğlenceye meraklıyız ya.

- Bu balkon çökmez di mi?

- Bu ne ya? Biralar sıcak!

- İpini koparan gelmiş.

- Paşa'ya kızla gelinmez ağbi, yalnız gelicen ki tadı olsun.

- Aa, bu Fatih Ürek di mi?

- İtmeyin kardeşim! Yuh ezeydin!

- Bak, bak dans eden kızın sütyeni koptu.

- Ağbi yemin ediyorum maçtan daha kalabalık!

Kalabalık yetmezmiş gibi bir de 30 kişilik dans topluluğu sanheye çıktı. Zaten sıkışıklık yüzünden onlardan başka da dans edebilen pek yoktu. Eh, bu da bir şeydi...



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!