Ailemi çok özledim, n'olur izin verin

Güncelleme Tarihi:

Ailemi çok özledim, nolur izin verin
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 27, 1999 00:00

Haberin Devamı

27 yıllık eşi Şenay Aran ve büyük kızı İrem'i elim bir kaza sonucu kaybeden Türkiye'nin Pakistan Büyükelçisi Bozkurt Aran, 18 yaşındaki küçük kızı Zeynep ile birlikte hálá yoğun bakımda.

Tüm Türkiye'yi yasa boğan olay sonrasında, Aran ailesinin yakın çevresi ve İrem'in çalıştığı banka bürosu yasa boğuldu. Aslında ecel, 24 yaşındaki İrem'i bir hafta önce çağırmıştı.

ODTÜ Kamu Yönetiminden mezun olduktan sonra önce Tepe Home'da, son bir yıldır da Demirbank'ın Ankara Şubesinde çalışan İrem, 18 Mayıs günü önceden verdiği kararı değiştirerek Banka Müdürü Erol Sakallıoğlu'na babasını Pakistan'da ziyaret etmek için daha erken izne çıkmak istediğini söyledi.

Banka Müdürü ise İrem'e bunun mümkün olmadığını ve izni bir hafta sonra verebileceğini ifade etti. Uzun bir görüşme sonunda İrem ‘‘Benim gitmem lazım, annem ve babam beni bekliyor. Bu çok önemli. Ailece birarada olacağız.’’ dedi

ARKADAŞLARA VEDA YEMEĞİ

İrem sonunda ağlamaya başladı. Bankada herkesin sevdiği bir kişi olan İrem'i, Müdür Sakallıoğlu kıramadı. Aslında o anda İrem, Azrail'le Pakistan'daki randevusunu almıştı. İrem büyük bir sevinçle Müdür Sakalloğlu'na teşekkür etti ve çok zor aldığı bir hafta izin için bürodaki herkesi Halil İbrahim Sofrasına yemeğe götürdü. İrem, yemekte ‘‘Nasıl olsa bu rüşvetin faturasını babam ödeyecek.’’ diye de espri yaptı.

İrem'in İstediği olmuştu ve kızkardeşi ile birlikte Pakistan'a ailesinin yanına gidiyordu. İrem, bürodakilerle 18 Mayıs'ta vedalaştı ve hatta o gece bitirmesi gereken işler olduğu için geç saatlere dek bankada kaldı.

31 MAYIS'TA GÖRÜŞÜRÜZ

Bu tarihten iki gün sonra İrem ve kardeşi Zeynep yanlarında kaldıkları anneannelerine veda edip Pakistan'a uçtular. İrem, ayrılmadan önce en yakın arkadaşı ve bankada da beraber çalıştığı Arzu'ya geri gelirken güzel bir hediye getirme sözü verdi. Herşey yolunda gidiyordu. İrem, önemli bir proje üzerinde çalışırken çok zor gibi görünen izni almış ve şimdi uçakta ailesine uçuyordu.

İlk günlerde, İrem bankadaki arkadaşlarını aradı ve günlerinin çok güzel geçtiğini söyledi. Herkesin hediyelerini aldığı ve 31 Mayıs'ta görüşecekleri sözünü verdi.

İrem mutluydu babası, annesi ve kardeşi ile ailece bir program yapmışlar ve kısıtlı zamanlarını en iyi şekilde geçirmek istiyorlardı. Pazartesi günü de Lahor'a gitmeye karar verdiler. Tüm hazırlıklar yapıldı. Şoför eşliğinde Toyota Land Cruiser tipi arabaları ile İslamabad'dan yola çıktılar. Bir aile aslında bir trajediye hazırlanıyordu.

KORKUNÇ BİR KAZA

Lahor'a az kalmıştı ki, zaman bir anda Büyükelçi Aran ve ailesi için durdu. Araba kontrolden çıktı ve yoldan ayrılarak taklalar atmaya başladı. Arkada oturan Anne Şenay Aran ve kızları İrem ile Zeynep arabadan savruldular. Az sonra, olay yerine gelen Pakistanlı sağlık ve polis ekipleri acı tablo ile karşılaştılar. Çevresindeki kişilerce en zarif ve en güzel hanım olarak kabul edilen Şenay Hanım olay yerinde hayatını kaybetmişti. Bozkurt Aran ve kızları ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldılar. Şoför olaydan yara almadan kurtulmuştu. ‘‘Tüm kötü şeyler beklemeyi sevmezler’’ sözünü doğrularcasına Aran ailesine ikinci acı haber geldi. Hastanede yaşam savaşı veren İrem'in iç kanaması durdurulamamıştı ve güzel İrem'in durumu gittikçe ağırlaşıyordu. Bu arada, İrem'in çalıştığı banka da Ankara'dan sürekli olarak sağlık durumu için Pakistan'daki hastaneyi arıyordu. Son bir telefon tüm bankayı yıktı. İrem, hayata gözlerini yummuştu. Bozkurt Bey bu arada gözlerini açmış ve ‘‘Eşim ve kızlarım nasıl’’diye soruyordu. Verilecek cevap aslında tek bir tane idi ama Pakistan'daki Büyükelçilik mensupları sessizce Bozkurt beyin hastanedeki odasını terketti.

ANKARA'DA MATEM HAVASI

Dün Bozkurt Aran ve hayatta kalan küçük kızı Zeynep'in Pakistan'daki tedavilerinin devam ettiği haberinin geldiği saatlerde, bankada matem havası yaşanıyordu. İrem'in Atatürk resimleri ile donattığı masası çiçeklere boğulmuştu. Bir başka trajedi de İrem'le, Zeynep'in anneannesinin evinde yaşanıyordu. Anneanne dün itibarı ile hálá torununun öldüğünü bilmiyordu. İrem'in ölüm haberinden sonra Banka'nın çaycısı'nın sözleri ise belki de en anlamlılarından biri idi...‘‘İrem'in babası Büyükelçi miydi?. Hiç belli değildi be abi. Hepimizin arkadaşı gibiydi. Ne güzel insandı.’’

En yakın erkek arkadaşı:

‘Güleryüzünü beklerken tabutunu karşılayacağım’

İrem, Ankara'da sosyal hayatında da sevilen bir genç kızdı. İrem, uzun süreden beri de Ajans Türk Matbaalarının sahibi Sarp Evliyagil ile yakın arkadaştı. Daha çok Sarp beyle aktivitelere katılan İrem Aran, Pakistan'a gitmeden 2 gün önce Cafe Lal'de yapılan yemekli müzayede de görülmüştü. Yanlarında Hülya Avşar'ın kızkardeşi Leyla Avşar olduğu halde objektiflerimize takılan İrem, her zamanki güleryüzüyle poz vermişti. Müzayede den bir gün önce ise yine Sarp Evliyagil'le beraber Jackie's Club'de DJ gecesine katılmıştı.

Ölüm haberi üzerine kendisine telefonla ulaştığımız Sarp Evliyagil, İrem Aran ile 3 yıldan beri çok iyi arkadaş olduklarını belirtirken ‘‘ İrem'i Pakistan'a yolcu ettikten 2 gün sonra aradı ve bana çok güzel bir hediye aldığını söyledi. Telefonu kapatırken de Cuma günü havaalanından karşılamamı söyledi. Ben şimdi onun güleryüzünü karşılamaya hazırlanırken, tabutunu karşılayacağım. Hem içi hem dışı güzel arkadaşımın ölümü bende ömür boyu büyük izler bırakacak.’’ dedi. Bu arada kaza haberini gazetelerden öğrenen Hülya Avşar'ın kızkardeşi Leyla Avşar ise iyi bir dostunu kaybetmenin verdiği üzüntüyle şunları söyledi;

‘‘ İrem'i yaklaşık 3 yıldan beri tanıyordum. Çok iyi bir insandı ve hayat doluydu. Sosyal aktiviteler içinde bulunmayı sever ve dostlarıyla olmaktan büyük haz duyardı. Pakistan'a uçmadan bir gece evvel yemekte beraberdik ve onu güle oynaya yolcu ettik. Nereden bilebilirdik ki acı haberini alacağımızı.’’

ZEYNEP HALA KOMADA

Aran ailesinin kızı Zeynep'i hayata yeniden döndürmek için doktorların yoğun çaba gösterdikleri belirtildi. Hayati tehlikeyi atlatamayan Zeynep halen komada. Türkiye'den ayrıca bir beyin cerrahı ile bir anastezi uzmanının askeri bir ambulans uçakla Lahor'a gönderildiği öğrenildi. Şenay Aran ve İrem Aran'ın cenazeleri de Pakistan tarafından özel olarak tahsis edilecek bir uçakla Türkiye'ye getirilecek.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!