Oktay Ekşi: Sanki yalancımız az idi...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Biz siyasi hayatımıza giren yalancı hanımların bu kadar çabuk deşifre olmasına alışkın değiliz.

Önce onları Başbakan yaparız. Hayranlığımız yüzünden her dediğine keramet atarız.

Yalan söylerse duymazdan geliriz.Cemazi-yel-evvelinde (geçmişinde) keyif kaçıracak gerçekler olduğunu hissedersek üstüne varmayız.

Taa ki tam bir ulusal felaket konumuna gelsin...

Merve Kavakçı biraz acele etti. Örneğin yalanı çabuk ortaya çıktı... O kadar ki ATV'de Ali Kırca ile yaptığı konuşmanın başında Filistin İslami Birliği'nin, (Islamic Association for Palestine=IAP) 1997 yılında Şikago'da düzenlediği toplantıya katılıp katılmadığını anımsamadığını, çünkü her ülkede pek çok toplantıya katılan biri olduğunu söyledi. Ama iki dakika sonra ‘‘katıldığım o toplantıda’’ diyerek az önceki beyanının yalan olduğunu kendi ağzıyla ikrar etti.

Ankara Tıp Fakültesi'nden ‘‘başörtüsü yasağı nedeniyle ayrıldığını’’ söyledi. Oysa aynı fakültenin dekanı, kendisinin başarısızlığı nedeniyle ayrılmaya mecbur kaldığını açıkladı.

Bitmedi... ABD vatandaşı olduğu ortaya çıkartılınca bunu dürüst bir yaklaşımla açıklamadı. Sanki o zaman evli olduğu Ürdün-Filistin kökenli eşi (Ali Ahmed Abushanab) ABD vatandaşı olduğu için otomatik şekilde ABD vatandaşı olmuş gibi bir izlenim vermeye dikkat etti. Hatta Hulki Cevizoğlu'nun SHOW TV'deki programında 8 Mayıs akşamı ‘‘Evlilikten dolayı otomatikman bu hakka sahip oldum’’ dedi. Sonra da aynı izlenimi verecek şekilde konuştu.

Oysa kurallar açıktır: ABD vatandaşı olmak için Göçmenlik ve Vatandaşlık Dairesi'ne (Immigration and Naturalization Service) bizzat başvurması zorunludur. Bu işlemin sonuçlanması ortalama iki sene sürer.

Sonra insanı çağırıp ABD tarihi ile yeterli düzeyde İngilizce bilip bilmediği konularında sınavdan geçirirler. Bu sınavda başarılı olursa belli bir gün verip ‘‘ABD Anayasası'na bağlılık yemini törenine’’ çağırırlar. Yargıç önünde bu yemini usulünce yapmayana vatandaşlık hakkı vermezler.

İnsaf ile söyleyin: Bunun neresi otomatik?

Tek ayak üstüne bu kadar yalan söyleyen bir hanımın ‘‘Ben Necmettin Erbakan'la görüşmedim. Beni o aday göstermedi’’ demesine, Atatürk'ten söz ederken lafın arasına ‘‘Büyük’’ sıfatını sokuşturmasına, ‘‘ABD Anayasası'na bağlı kalacağına, onu koruyacağına’’ söz verdikten sonra gelip burada ‘‘milletvekili yemini’’ etse bile buna inanmamıza imkán var mı?

Bir insanın Merve Kavakçı gibi sonradan ABD vatandaşı sıfatı alması için bir de ‘‘iyi ahlak sahibi’’ olduğunu kanıtlaması zorunludur.

Acaba şu yukarıdaki yalanları orada ortaya çıksaydı bu hanıma ABD vatandaşlığını verirler miydi?



Yazarın Tüm Yazıları