Kolej intiharlarında garip telefonlar

Güncelleme Tarihi:

Kolej intiharlarında garip telefonlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 1999 00:00

Haberin Devamı

Arı Koleji'ndeki intihar salgınında son isim Burcu Ertürk oldu. Genç kızın ölümündeki sır, cep telefonundaki mesajlarda gizli. Mesajları çözmeye çalışan dedektifler, bunları gönderdiği öne sürülen Seçil'in peşinde.

ÖZEL Arı Koleji öğrencisi 18 yaşındaki Burcu Ertürk'ün intiharının sırrı, cep telefonuna düşen son mesajda yatıyor. Burcu'nun intiharını araştıran cinayet masası dedektifleri de şimdi, düşen bu son mesajın peşinde... Peki, okul yıllığında ‘‘Sınıfımızın en güzel, en sevecen, en neşeli kızlarındandır’’ diye tanımlanan genç bir kıza, yaşamla ölüm arasındaki o son adımı attıracak mesaj neydi? Daha doğrusu, babasının ifadesiyle, ölümü seçtiği gece bile ‘‘mısır patlatıp şarkı söyleyen’’, böylesine hayat dolu bir genç kızı intihara sürükleyen neydi?

Telefondaki ilk mesaj ‘‘Tam ölme zamanı’’ ve son mesaj ‘‘Sen daha ölmedin mi?’’

Çarşamba gecesi yaşanan intiharın hemen öncesinde Burcu'nun cep telefonuna düşen mesaj, aslında sınıf arkadaşları için sır değil. Onlara göre, bu mesajları gönderen, Burcu'nun sırdaşı olarak tanınan bir arkadaşı. Burcu'nun telefonuna düşen ilk mesaj:

‘‘Tam ölme zamanı...’’

Sonra ikincisi:

‘‘Sen öldüğün zaman arkandan ben de geleceğim...’’

Ve, bir hayata noktayı koyan sonuncusu:

‘‘Sen daha ölmedin mi?..’’

Burcu'nun arkadaşlarının ifadesine göre, bu mesajları gönderen, arkadaşı, sırdaşı Seçil... Burcu'nun cep telefonu üzerinde yapılacak teknik incelemeler ve şu anda Bodrum'da tatilde olduğu bildirilen Seçil'in anlatımları, olayı aydınlığa kavuşturacak. Dedektifler, soruşturmayı bu yönde derinleştiriyorlar.

Acılı baba: Arkadaşı, ‘‘Kızınız kendini asacak’’ dedi. Odasına koştuk kendini asmıştı.

Peki, Burcu'yu bu sona sürükleyen neydi? Çünkü, babası Burhanettin Ertürk'ün polise verdiği ifade, daha önce intihar eden arkadaşından etkilenen Burcu'nun, birkaç kez intihar edeceğini söylediğini ortaya koyuyor. Acılı baba, olay gecesini şöyle anlatıyor: ‘‘Kızım çok neşeli ve çalışkandı, olay gecesi bize mısır patlattı, şarkı söyledi, eğlendik, yatmak için odasına gitti. Bir arkadaşı aradı, ‘Kızınız odasında kendisini asacak' dedi. Hemen odasına koştuk, kapıyı açmadı. Kapıyı kırıp içeriye girdiğimizde pencere demirine kendisini asmıştı. İndirdik ama kurtaramadık...’’ Acılı babanın ifadesinde geçen esrarengiz telefon da, yatak odasında kendisini asan Burcu’nun intiharının bir ‘‘tele ölüm’’ olduğunu gözler önüne seriyor. Birileri, yani en yakın arkadaşı ya da arkadaşları, Burcu'nun bu son adımı atışını neredeyse naklen izliyordu. Baba Burhanettin Ertürk'ün ifadesinde geçen ve Burcu'yu derinden etkileyen, daha önce intihar eden arkadaş ise yine Arı Koleji öğrencisi Melisa Bozkurt...

İntihar olaylarının ilk başlangıcı mayıs ayı. Okuldan uzaklaştırıl-mak istenilen bir öğrenciyle başlamış cana kıymalar.

Melisa, Burcu'dan tam bir ay önce, 20 Aralık'ta okul yönetiminin ‘‘Kızınızı ya okuldan alın veya biz tasdiknamesini vereceğiz’’ dediği için intihar eden öğrenci. Okul yönetimi sadece Melisa'nın değil birçok çocuğun ailesine aynı yönde çağrıda bulunmuş. Beş yaşından beri birlikte olan gençler de bu acıya fazla dayanamamış. Hatta intihar olayının ilk başlangıcı da mayısta olmuş. Öğrencile-rin çok sevdikleri arkadaşları Kürşat Ü. okuldan uzaklaştırılmak istenince başına silahı dayayıp intihar etmiş. Melisa da bu olaydan çok etkilenmiş. Hatta cep telefonunun şifresini bile Kürşat'ın ölüm günü olarak düzenlemiş. Melisa intihar ettiği sırada da Ahmet Kaya'nın ‘‘Başıma sıkar giderim’’ şarkısını dinlemiş...

Arı Koleji'nde psikolojik danışmanlık yapan Sema Yüce, Melisa'nın intiharına ilişkin şu bilgiyi verdi: ‘‘Melisa'nın yoğun bir öfkesi vardı. Zaten intihar da bu öfkenin bir yansımasıdır. Var olan öfkesini de, provoke eden bir şarkıyı dinleyerek pekiştirdi. Bir düşünce hatası olan intihar, hayata ya hep, ya hiç çerçevesinden bakmaktır. Pek çok şarkı sözümüz de hayata bu şekilde, yani ya hep, ya hiç çerçevesinden baktığı için provoke edici özellik taşıyor.’’ Ve ekliyor: ‘‘İntihar bulaşıcıdır. Aynı öfkenin bulunduğu öğrenciler açısından, bu öfkelerinin provoke olması açısından bir model oluşturur...’’

Zincirleme intiharlar

ÖZEL Arı Koleji'ndeki bazı öğrencilerin ailelerine psikolojik danışmanlık yapan Sema Yüce, çoğu kişinin yanlış bildiği bir noktaya da dikkat çekiyor:

‘‘Bu çocuklar intihar anında sanılanın aksine son derece donuk, sakin ve dingin bir ruh haline sahipler...’’

Yüce'ye göre olayın bir başka yönü de, bu psikolojik iklimdeki öğrencilerin intiharla güç kazandıkları inancını taşımaları.

Yani, öfkelerinin kaynağını oluşturanlara, bu yolla ders verdiklerine inanıyorlar. Sema Yüce, Melisa'nın intiharının, arkadaşları üzerinde ‘‘En güçlümüz oymuş, herkese nasıl da ders verdi’’ etkisini yarattığını söyledi.

Bu okuldaki intihar olayları Kürşat, Melisa ve Burcu'yla sınırlı da değil. Önce Kürşat aralarından ayrılmış. Ardından bir kız arkadaşları ilaçla intiharı denemiş, son anda aile kurtarmayı başarmış.

Ardından Melisa gelmiş...Onu evinin balkonundan atlayıp kırıklarla kurtulan M.T. izlemiş. M.T.'yi Burcu takip etmiş...

Başarısızlığa tahammül yok

Burcu Ertürk'ün arkadaşlarının Hürriyet'e anlattıkları, bu öğrenim yılı başında okulda yaşanan bir olay, önemli ipuçları veriyor:

‘‘Sene başında bir öğretmen gelip, ‘Bu sene kendinize dikkat edin. Okul yöneticilerinin kesin talimatı var, bu sene başarısızlığa kesin olarak tahammülümüz yok, başarısız olanlar gönderilecek' dedi. Sonra da başarısız olanlara, ‘Sizler okulun kamburusunuz' denildi.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!