Cumhuriyete olan inanç yıkılıyor!

Güncelleme Tarihi:

Cumhuriyete olan inanç yıkılıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 10, 1998 00:00

Yavuz GÖKMEN
Haberin Devamı

Dünkü Hürriyet Gazetesi'nin birinci sayfasında son derece vahim gelişmeler vardı. Vahamet derecesine göre alt sıradan başlayarak yazıyorum.

4- Mehmet Ali Erbil 500 kadınla beraber olduğunu açıklıyor ve fotoğraftan anlaşıldığı kadarıyla 501'inci kadın olarak Yasemin Koşal'ı avlamayı planlıyordu. Ne var ki Yasemin Koşal, planı akamete uğratacak sözler söylüyordu. Durumdan iki tane vazife çıkarılabilirdi.

Bunlardan birincisi ‘‘Yasemin Koşal 500 kadına bedeldir’’ diye düşünmekti. İkinci önerme de şöyle olabilirdi:

‘‘Sevmek, bir kadında değil 500, dünyanın bütün kadınlarını bulabilmektir.’’

Aklıma gelen üçüncü önermeyi şu günlerde pek sansasyonel olan bir kadın bakanımızla ilgili temenni olduğu için yazmıyorum.

3- Bir diğer vahim gelişme Mesut Yılmaz'ın Işılay Saygın'dan özür ve hatta af dilemiş olmasıydı. Ben Mesut Yılmaz'ın kadınlara bakış açısını yakınen bildiğim için hiç şaşırmadım. ‘‘Bu görüşme Yılmaz'ın bakış açısını nihayet dünya aleme gösterdi’’ diye düşünmekle yetindim.

2- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın açıklayacağı dosyalar vahim gelişme sayılamazdı. Çünkü bence bunların Baykal'ın uzun süredir elinde tuttuğu asıl dosyalarla uzaktan yakından ilişkisi bile yoktu.

* * *

1- Birinci vahim gelişme herkesin kolaylıkla tahmin edebileceği gibi Serdar Turgut'un ABD'den dönmesiydi. Sayfanın alt köşesinde o tarife sığmaz hınzır yüz ifadeli fotoğrafı görünce iliklerime kadar irkildiğimi itiraf ederim. Ne var ki bazı şeyleri engellemek mümkün olmuyor.

Bu arada dünkü gazetede ilk okuduğum yazının Serdar Turgut'un yazısı olduğunu itiraf etmeyi de görev sayıyorum. Açıkçası onu çok özlemişim.

Aslında vahim gelişmeler bunlarla bitmiyordu. Birinci sayfada Türkiye için numara sırasına sokulamayacak kadar vahim bir başka gelişme daha vardı. Bu haber Türkiye'nin demokrasi yolundan hızla ayrılmakta olduğunu ve artık Avrupalı olma ilkesini kesinlikle bir kenara bıraktığını gösteriyordu. Haberden anlaşıldığına göre Türkiye şeriata karşı ‘‘devlet şeriatı’’ uygulamayı tercih ediyor ve böylece laikliği de bence ayaklar altına alıyordu.

Vahimin de vahimi bu ciddi gelişme Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren yeni YÖK Yönetmeliği ve buna ilişkin uygulamalardı.

Bir fakülte dekanı ile 19 öğretim üyesi YÖK'ün bir kararıyla tüm haklarını kaybetmişlerdi.

Bu arada ‘‘hukuk devleti’’ de gümbürtüye gitmişti.

* * *

Kestirmeden gideyim. Bu yönetmelik ve uygulamalar, bırakınız uluslararası antlaşmalar, insan hakları ve demokrasiyi; TC Anayasası'na bile temelden aykırıdır. Hatta bu yönetmelik ve uygulamalar yürürlükteki yasalara bile aykırıdır.

Böyle şeyler padişahlıklarda bile olamaz. Çünkü halk padişahlar ve kralların affedici ve alicenap olduklarına inanır.

Türkiye'de cumhuriyetin adaletine olan inanç yıkılmaktadır.

Dikkat! Altında hepimiz kalırız.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!