Doğan Hızlan: CHP, kültür politikası oluşturmak istiyor






Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın çağrılısı olarak geçtiğimiz hafta sonu Heybeliada'daki Halki Palas'ta buluştuk.

Kimimiz politika konuştuk, kimimiz de kültür/sanat üzerine düşüncelerimizi ilettik.

Ünsal Oskay, Zülfü Livaneli, Şirin Pancaroğlu ve ben.

Teşbihte hata olmaz, hatasız teşbih olmaz, sözüne sığınarak, bizim dördümüzün de konusu, edebiyattan müziğe, resme uzayan sanat politikası üzerinde yürümekti. Kırk sözümüz varsa kırkı da (ahlat değil) sanat üstüne.

Siyasetçilerin zaman zaman kendi kadroları dışındaki insanların görüşlerini öğrenmesi, çoğulcu bir anlayışın malzemesini oluşturması bakımından elbette iyi bir girişim. Dileyelim ki, muhalefette katıldıkları düşünceleri iktidarda unutmasınlar.

Bostancı İskelesi'nden motorla Heybeliada'ya giderken, söz dönüp dolaşıp ödenekli sanat kurumlarına geliyor. Baykal, ödenekli tiyatroların -Devlet Tiyatroları'ndan, Şehir Tiyatroları'ndan söz ediliyor- her yıl açılışı William Shakespeare'in bir oyunuyla yapmasını öneriyor. Yunan trajedilerinin de genç kuşağa gösterilmesi tezini savunuyor. Anlıyorum ki genel başkan, Türkiye'de Muhsin Ertuğrul'un kurduğu bir geleneğin özlemini çekiyor. Genç kuşağın sanatla dostluğunun pekişmesi için tasarılar hazırlıyor.

* * *

ARPÇI Şirin Pancaroğlu, konservatuvarların üniversite ile bütünleşemediğinden yakındı. Devletin, sanatçılarımızın evrensel kimlik kazanabilmesi için çaba göstermesi gerektiğini söyledi. Okulda sadece mandolin öğretilerek, müziğe meraklı çocuklar yetiştirilemeyeceğini anlattı.

Vivaldi'nin dışında mandolin dinlemek zordur. Haklı.

Ünsal Oskay, devletin, hükümetin kültür politikasını bir kültür felsefesine oturtmadıkça başarılı olamayacağını, tarihten ironik örnekler vererek sundu dinleyicilere. Bütün üyeler Köy Enstitüleri ile Halkevleri'nin özlemini koydular ortaya. Ben bu kurumların eski halleriyle yararlı olacaklarına pek inanmıyorum. Kültürü devletin güdümünde değil, sivil kuruluşların çalışmalarıyla gerçekleşme görüşünü savundum. Hiç kuşkusuz, bunun devletin liberal cengele sanatı bırakması biçiminde algılamıyorum, Deniz Baykal da böyle algılamadığını ısrarla belirtti. Gerçekten de Türkiye gibi ülkelerde sanatı, devletin koruması gereğine inanıyorum.

* * *

DEVLET kültüre yardım etse ama müdahale etmese.

Çok mu şey istiyorum?

Iğdır Valisi ARADI

Ağrı Dağı'nda Uçurtma Zirvesi (1 Mayıs 2001, Hürriyet) yazımla ilgili Iğdır Valisi Mustafa Tamer aradı.

Uçurtma Şenliği'nin yapılacağı 1950 metre rakımlı Korhan Yaylası'nda (Kışlası) otel yapacaklarını söyledi. Altyapıyı tamamlamışlar.

Ayrıca Yaşar Kemal'in Ağrı Dağı Efsanesi'nde adı geçen 4000 metre rakımlı Küp Gölü'nde de kitaplık, restoran ve müze yapacaklarmış.

Yapacakları yatırımın toplam bedeli 176 milyon doları bulacakmış. Önceden yasaklanan yaylalara artık ora sakinleri rahatça çıkabiliyorlarmış.

5000 yıllık 50.000 kişinin yaşadığı şehir kalıntılarını da müzeye dönüştüreceklermiş. Büyük şehirler dışındaki her kültürel kıpırdanmanın beni ne kadar sevindirdiğini okurlarım bilir.

Vali Mustafa Tamer'e iyi çalışmalar diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları