O da isyan etti

Güncelleme Tarihi:

O da isyan etti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2000 00:00

Haberin Devamı

Affın ‘fikir babası’ Rahşan Ecevit, affın bu şekilde çıkmasını istemediğini açıkladı. ‘‘Olmazsa olmaz artık başka şey yapamam’’ diyen Ecevit, aftaki asıl hedefinin kader kurbanlarını ve özellikle çocukları kurtarmak olduğunu söyledi.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit, yıllardır yapmadığı bir yönteme başvurarak, af yasası konusunda kendini savunmak amacıyla basın toplantısı düzenledi. Rahşan Ecevit, ‘‘Ben de bu şekilde çıkmasını istememiştim’’ dedi. Ecevit, dün DSP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, yasanın af olarak değil; şartlı salıverme olarak çıkarıldığını anımsattı. Ecevit, aftaki amacının kader kurbanı denilen, daha çok toplumdaki bozuk düzenin etkisiyle suça yönelmiş kimseleri ve özellikle çocukları, cezaevlerinde daha fazla yozlaşmadan ailelerine ve yeni bir yaşama kavuşturabilmek olduğunu söyledi.

Yasaya, adam öldürenlerin de dahil edildiğini anımsatan Ecevit, ‘‘Bu, bazen pek de adaletli olmayan eşitlik şartının kaçınılmaz bir sonucudur’’ dedi. Yasa ile binlerce trafik canisinin affedildiği yolundaki iddiaları da yalanlayan Ecevit, ‘‘Yüzde 100 suçlu bile olsa trafikte adam öldürenlere verilen cezalar çok yetersiz. Bu yüzden içeride yok denecek kadar az trafik suçlusu vardır’’ dedi.

Ufak tefek hırsızlıklar yapanlara verilen cezaların, devleti ve halkı soyanlara verilen cezalardan çok daha ağır olduğunu vurgulayan Ecevit, pankart veya döviz asan çocuklara verilen cezaların da genellikle daha büyük suçlara verilen cezalardan daha ağır olduğuna dikkat çekti.

‘Vicdanınız tamamıyla rahat mı?’ sorusuna Ecevit, ‘‘Bu pek kolay cevaplanacak bir soru değil’’ yanıtını verdi.

‘İSTEDİĞİM OLDU’ DEMİŞTİ

Bu açıklamalarına karşın Rahşan Ecevit, geçen çarşamba günü Nice'e giderken af tasarısı için, ‘‘Genel olarak benim istediğim gibi oldu’ demişti.

Cinayet işleyenlere her zaman karşıyım

Bu benim affım değil, veto edilirse artık bir şey yapamam

Haluk Kırcı için müdahalede bulunduğu iddiaları üzerine Rahşan Ecevit, ‘‘Ben her zaman için cinayet işleyenlere karşıyım. Eşitlik ilkesi ile yeni düzenlemeler yapıldı. Bunda benim dahlim yok’’ dedi.

Ecevit yasa ile toplumsal barışın sağlanmasını ümit ettiğini bildirdi. Gelinen bu noktada yasa için ‘‘Keşke yapmasaydım’’ da demediğini kaydeden Ecevit, içeride halen 50-60 bin kişi bulunduğunu ve onların çıkmalarını çok istediğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı'nın yasayı veto edebileceği anımsatıldığında ise Ecevit, ‘‘Bundan sonra her şey olabilir. Veto edilebilir, edilmez, öyle olur, böyle olur. Ben, bundan ötesine karışamam. Bu benim sadece bir hamlemdir, o kadar. Olmuyorsa olmuyor, artık daha başka bir şey yapamam’’ dedi.

Ecevit, bir başka soru üzerine de ‘‘Her zaman denir ki, çıkanların en azından beşte biri geri dönecektir. Ben de diyorum ki; beşte dördü için bu gereklidir. Ve bu şekilde de hamleyi yaptım’’ diye konuştu.

Afta inanılmaz çelişkiler: Hortumcu para bile ödemeden kurtulacak

AF Yasası, ‘pes doğrusu’ dedirtecek çelişkiler, gariplikler ve boşluklarla dolu. En önemli boşluk ise banka hortumcularıyla ilgili. Olası bir davada Anayasa Mahkemesi, hortumcuların kapsam dışı tutulmasını, ‘eşitlik’ ilkesine aykırı görür ve iptal ederse; hortumcular çaldıkları milyon dolarları ödemeden hapisten kurtulacak. Altıncı maddedeki, ‘Daha önce çıkarılmış bir aftan yararlanıp, daha sonra suç işleyip hüküm giyenler’ kapsam dışı tutulduğu için af Eşber Yağmurdereli'yi kurtarmıyor. Ancak Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca, daha önce af değil şartlı tahliye ile idam cezası 10 yıla indirildiği ve yargılandığı ‘gasp’ suçundan ‘hükümlü’ olmadığı için cezaevinden çıkıyor.

Yasa ile tecavüzcüler kapsam dışı tutuldu. Ancak, tecavüz ettikleri mağduru öldürenler, suçları ‘‘cinayete’’ girdiği için kurtuluyor. Bu çelişki yüzünden, tiner çekip, anaokulu öğretmeni Serpil Yeşilyurt'a tecavüz ettikten sonra öldüren İsmail Ayvacıkoğlu'nun da aftan yararlanmasının gündeme gelebileceği kaydedildi.

UMUT davası sanıklar Devriş Polat, Yüksel Pekdemir ve İsmail Koçhan da TCK'nın 169. maddesindeki, ‘Yasadışı Kudüs Ordusuna yardım ve yataklık ettikleri’ gerekçesiyle 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapisle yargılandıkları için kurtulacaklar.

Hukukçulara göre, yasada ölüm cezasının yerine getirilmemesi öngörülüyor. Ancak, yerine getirilmeyecek ölüm cezası yerine, ‘çekilecek cezadan’ herhangi bir indirim yapılmıyor. Bu da eşitsizlik yaratıyor.

Yakmak için çalı çırpı toplayan köylüler hapis yatmaya devam edecek. Ancak, 2863 sayılı yasanın kapsamda olması nedeniyle SİT alanlarına kaçak inşaat yapıp, trilyonluk rant elde edenler hapisten kurtulacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!