Umut sanığı konuşmadı

Güncelleme Tarihi:

Umut sanığı konuşmadı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2000 00:00

Haberin Devamı

Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın aracına bomba koyduğunu, Prof.Dr. Yuda Yürüm'ün aracına bomba konulması olayına ise katıldığını itiraf eden sanık Rüştü Aytufan'ın, ''Devletin anayasa ve temel nizamlarını bozmaya kalkıştığı'' gerekçesiyle idam istemiyle yargılanmasına başlandı.

Aynı davada, 3 sanığın da, ''Yasadışı Kudüs Ordusu Örgütü'ne yardım ve yataklık ettikleri'' gerekçesiyle 7 yıl 6'şar aya kadar ağırhapisleri talep ediliyor.

Ankara 2 No'lu DGM'de saat 08.30'da başlayan davanın bugünkü ilk duruşmasına, tutuklu sanıklar Rüştü Aytufan, Devriş Polat, Yüksel Pekdemir, İsmail Koçhan ve sanık avukatı M. Ali Bulut ile müdahil avukatları katıldı.

"Ruhen hazır değilim"

Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, sanık Rüştü Aytufan'ın emniyet ifadesinin bir kısmını okuyarak, sanığa ifadesinin doğru olup olmadığını sordu.

Aytufan, cevap verecek durumda olmadığını, ruhen hazır olmadığını söyledi.

Eken, bunun üzerine, ''Ruhen hazır olmayacak ne var. Bu dosya için 3 aydır çalışıyoruz. Bir adım ilerleyemedik. Sen de bize yardımcı ol. Bu insanlara da yazık'' dedi.

Başkan Eken'in, olay yeri tespit tutanağını okuması ve doğru olup olmadığını sorması üzerine de Aytufan, savunma yapamayacağını söyledi.

Başkan Eken de, ''Yakalandıktan 2-3 gün sonra bunları anlatıyorsun. 1 ay geçince mi hazır olmuyorsun? Konuşmaların biraz mantıklı olsun'' diye konuştu.

Eken, Aytufan'a, emniyette çizdiği bildirilen, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesi ile Musevi Cemaati Başkanı Yuda Yürüm'ün yaralanması olayında kullanılan bombaların resimlerini göstererek, kendisinin çizip çizmediğini sordu.

Aytufan da, ''Şu anda yapacağım her açıklama adaletin tecellisine zarar verebilir'' dedi.

Aytufan, Eken'in diğer sorularını da yanıtsız bıraktı.

Müdahil avukatı CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın isteği üzerine sanığa, Gülten, Seyit Hüseyin ve Muhammet Ali Aytufan isimlerinin bir şey hatırlatıp hatırlatmadığı soruldu.

Karısını da tanımadı

Sanık Aytufan, bu soruyu da ''Bu soruyu da cevaplamam mümkün değil'' diyerek yanıtladı.

Bunun üzerine de avukat Sav, ''Bunlardan biri karısının, diğerleri çocuklarının isimleri. Bunu da cevaplandırmadığına göre, belli bir mizansenle duruşmaya gelmiş. Beyanlarına itibar edilmemeli'' dedi.

Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş'in talebi üzerine sanığa, hangi hatta dolmuşçuluk yaptığı ve dolmuşun sahibi soruldu.

Sanık Aytufan, yine aynı cevabını yineledi ve sorulara cevap vermeyeceğini söyledi.

Sanık Devriş Polat da savunmasında, hakkındaki iddiaları kabul etmediğini, örgüt hakkında bilgisi bulunmadığını söyledi.

Rüştü Aytufan'ın, eşinin kardeşiyle evli olduğunu belirten Polat, Aytufan'la, dolmuşçuluk yaptığı ve işleri yoğun olduğu için sık sık görüşemediklerini kaydetti.

Aytufan'ı Oran'daki ormanda yaşadığı sıralarda ziyaret etmediğini, Yakup Öztürk sahte ismiyle işe sokmadığını, Haymana'da kalmasına yardım etmediğini, Haymana Mezarlığı'nda sohbet etmediğini ve Çankaya'daki logar çukuruna silah atmadığını söyleyen Polat, bunların emniyette uydurulduğunu iddia etti.

Mahkeme Başkanı Eken, bu sözler üzerine ''Emniyettekilerin zoru ne seninle?'' dedi.

"İşkence yapıldı"

Sanık Yüksel Pekdemir de savunmasında, Aytufan'ın baldızı ile evli olduğunu ve kendisiyle 1998 yılında tanıştıklarını, ancak ayrı illerde yaşadıklarından sık sık görüşemediklerini söyledi. Aytufan'ın 2000 yılının Mayıs ayında İstanbul'a gelerek, yurtdışına çıkmak istediğini söylediğini belirten Pekdemir, kendisine bu konuda yardımcı olması için İsmail Koçhan ile tanıştırdığını ifade etti. Pekdemir, ''Aytufan'ın yasadışı örgüt üyesi olduğunu ve bu nedenle yurtdışına çıkmak istediğini bilmiyordum'' diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, emniyet, savcılık ve yedek hakimlik ifadelerini kabul etmemesi üzerine sanık Pekdemir'e, neden kabul etmediğini sordu. Yüksel Pekdemir de, gözaltına alındığı sırada, polislerin kendisine, ''Çocuklarına son kez bak. Belki bir daha göremezsin'' dediğini iddia etti. Emniyette gözleri bağlanarak sorgulandığını ve söylemediği sözlerin, ifadelerinin yazıldığı tutanağa geçildiğini öne süren Pekdemir, bu nedenle önceki ifadelerini kabul etmediğini kaydetti.

Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş, sanığa, ''Neden Rüştü Aytufan'ı yasal yollardan değil de, sahte pasaport çıkartarak gönderiyorlar?'' sorusunun sorulmasını istedi.

Sanık Pekdemir de, Aytufan'ın sahte pasaportla yurtdışına gönderilmesinden haberi olmadığını kaydetti.

Sanık İsmail Koçhan ise ticaret yapmak amacıyla sık sık yurtdışına gittiğini ifade etti. Koçhan, mahalleden tanıdığı Yüksel Pekdemir'in bir gün kendisine, bacanağı Rüştü Aytufan'ın Türk Cumhuriyetleri'ne gitmek istediğini ve kendisinin yardımcı olup olamayacağını sorduğunu anlattı.

Pekdemir ile Aytufan'ı, Gürcistan'a giderken kendisine de yardımcıolan Salih Barış ile tanıştırdığını belirten Koçhan, Pekdemir ve Aytufan'ı, Barış ile İstanbul Kağıthane'de buluşturduğunu ve daha sonra kendisinin ayrıldığını ifade etti.

İsmail Koçhan, gözaltına alındığı İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nde, ''Ankara'ya gittiğinde göreceksin. Bir daha kadına yaklaşamayacak duruma geleceksin'' denilerek tehdit edildiğini savundu.

"Gerçeği anlat"

Mahkeme Başkanı Eken, sanık Koçhan'a, ''Bu dava, Türkiye'nin, Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davadan sonra en önemli davası. Bize doğruları ve gerçekleri anlat. Lütfen bize yardımcı ol'' dedi.

Bunun üzerine sanık Koçhan, bildiklerini anlattığını söyledi.

Aytufan dışındaki 3 sanığın avukatı M. Ali Bulut, müvekkilleri ile Aytufan arasında sadece akrabalık bağı bulunduğunu belirterek, tahliyelerini talep etti.

Müdahil avukatı Sav, şu aşamada bir taleplerinin bulunmadığını belirtti.

Cumhuriyet Savcısı Keleş, eksikliklerin giderilmesini ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi.

Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, sanık Rüştü Aytufan'a, avukat tutması ve gelecek oturuma kadar savunmasını hazırlaması için kesin süre verilmesine karar verildiğini açıkladı.

Hüseyin Eken, bu davanın, ilk açılan 17 sanıklı ''Umut Davası'' ile birleştirilmesi hususunun, Aytufan'ın savunması alındıktan sonra düşünülmesine ve ''dosya içeriğine, suç niteliğine ve delil durumuna göre'' tutuklu 4 sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini bildirerek, duruşmayı Kasım ayına erteledi.

  • Umut sanıkları bunalımda

  • Haberle ilgili daha fazlası:

    BAKMADAN GEÇME!