Kılıçdaroğlu:"Bunun adı yolsuzlukla mücadele olur mu?"
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2000 00:00
Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VAVEK) Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hazine'nin, Yüksek Denetleme Kurulu'ndan, kamu bankaları ile ilgili temennilerini, Türk Ceza Kanunu kapsamında değil, Bankalar Kanunu kapsamında değerlendirmesi isteğiyle iade ettiğini belirterek, "Bunun adı yolsuzluklarla mücadele olur mu?" diye sordu.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenelenen "Tüm Boyutları ile Naylon Fatura ve Yolsuzluk Ekonomisi" konulu panele panelist olarak katılan VAVEK Başkanı Kılıçdaroğlu, kamu bankalarının denetimine ilişkin bir belgeyi ilk kez açıklayacağını söyledi.
Hazine Müsteşarlığı'nın Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na (YDK) gönderdiği bir yazıyı açıklayan Kılıçdaroğlu, bu yazıya göre, kamu bankaları ile ilgili temennilerin Türk Ceza Kanunu'na göre değil, Bankalar Kanunu ve diğer kanunların bankalar ile ilgili hükümlerine göre yeniden değerlendirilmesi amacıyla iade edildiğine dikkati çekti.
Hazine Müsteşarlığı'nın yazısı
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına göre, Hazine Müsteşarlığı'nın YDK'ya gönderdiği konu ile ilgili yazı şöyle: "Bilindiği üzere, kamu bankaları faaliyetlerine ilişkin olarak Başkanlığınızca hazırlanan raporda, bazı temennilerin, Bankalar Yeminli Murakıpları'nca incelenmesi, gerekiyorsa soruşturulması istenmektedir. Buna ilişkin olarak Başbakanlık makamından alınan 27 Mart 2000 tarihli ve ... numaralı onayda, bundan sonra, Başkanlığınızca Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu'na intikal ettirilecek konuların, TCK kapsamındaki işlemler ile değil, Bankalar Kanunu ve diğer kanunların bankalara ilişkin hükümleri ile ilgili olması ve tespit edilen kanuna aykırı işlemlerin kesin ve somut bilgilere dayanması, bu kapsamda Halk Bankası'nın 1997-1998, Emlak Bankası'nın 1998, Ziraat Bankası'nın 1998 yılı Başkanlığınız temennilerinin, bu açıdan tekrar gözden geçirilmek üzere iadesi uygun görülmüştür."
Kılıçdaroğlu, hükümetin bu uygulamasını eleştirirken, "Bunun adı yolsuzlukla mücadele olur mu?" diye sordu. Hükümetin bu yazının ekindeki onayı kamuoyuna gerekçeleri ile birlikte açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, toplumun temizlenmesi için bu tür olaylara gözyumulmaması gerektiğini vurguladı.
Bu tür yolsuzluklar ile mücadelede örgütlü ve bilinçli toplum olmanın zorunluluğuna da değinen Kılıçdaroğlu, Meclis'teki "koltuk yolsuzluğunda" olduğu gibi bu olaylarda sorumlu olanların beraat ettirilmemesi için mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bilirkişi kurumunun ise yargıyı dejenere eden bir kurum olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bu tür yolsuzluklarda bilirkişi raporlarıyla sanıkların aklandığına dikkati çekti.
"Mc Donald's Türkiye'de kimlere rüşvet verdi, bilinmiyor"
Türkiye'de siyaseti kimlerin finanse ettiğinin ortaya çıkarılması ile bu sorunun da çözümlenebileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, Mc Donald's'ın, bazı ülkelerde rüşvet verdiği kişileri, bu kişilerin bağımsız mahkemelerde yargılanması şartıyla açıkladığını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, sadece Türkiye'de Mc Donald's'tan rüşvet alanların açıklanmadığını, bu konuda kamuoyunun bilgi edinemediğini vurguladı.
Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenelenen "Tüm Boyutları ile Naylon Fatura ve Yolsuzluk Ekonomisi" konulu panele panelist olarak katılan VAVEK Başkanı Kılıçdaroğlu, kamu bankalarının denetimine ilişkin bir belgeyi ilk kez açıklayacağını söyledi.
Hazine Müsteşarlığı'nın Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'na (YDK) gönderdiği bir yazıyı açıklayan Kılıçdaroğlu, bu yazıya göre, kamu bankaları ile ilgili temennilerin Türk Ceza Kanunu'na göre değil, Bankalar Kanunu ve diğer kanunların bankalar ile ilgili hükümlerine göre yeniden değerlendirilmesi amacıyla iade edildiğine dikkati çekti.
Hazine Müsteşarlığı'nın yazısı
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına göre, Hazine Müsteşarlığı'nın YDK'ya gönderdiği konu ile ilgili yazı şöyle: "Bilindiği üzere, kamu bankaları faaliyetlerine ilişkin olarak Başkanlığınızca hazırlanan raporda, bazı temennilerin, Bankalar Yeminli Murakıpları'nca incelenmesi, gerekiyorsa soruşturulması istenmektedir. Buna ilişkin olarak Başbakanlık makamından alınan 27 Mart 2000 tarihli ve ... numaralı onayda, bundan sonra, Başkanlığınızca Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu'na intikal ettirilecek konuların, TCK kapsamındaki işlemler ile değil, Bankalar Kanunu ve diğer kanunların bankalara ilişkin hükümleri ile ilgili olması ve tespit edilen kanuna aykırı işlemlerin kesin ve somut bilgilere dayanması, bu kapsamda Halk Bankası'nın 1997-1998, Emlak Bankası'nın 1998, Ziraat Bankası'nın 1998 yılı Başkanlığınız temennilerinin, bu açıdan tekrar gözden geçirilmek üzere iadesi uygun görülmüştür."
Kılıçdaroğlu, hükümetin bu uygulamasını eleştirirken, "Bunun adı yolsuzlukla mücadele olur mu?" diye sordu. Hükümetin bu yazının ekindeki onayı kamuoyuna gerekçeleri ile birlikte açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, toplumun temizlenmesi için bu tür olaylara gözyumulmaması gerektiğini vurguladı.
Bu tür yolsuzluklar ile mücadelede örgütlü ve bilinçli toplum olmanın zorunluluğuna da değinen Kılıçdaroğlu, Meclis'teki "koltuk yolsuzluğunda" olduğu gibi bu olaylarda sorumlu olanların beraat ettirilmemesi için mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Bilirkişi kurumunun ise yargıyı dejenere eden bir kurum olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, bu tür yolsuzluklarda bilirkişi raporlarıyla sanıkların aklandığına dikkati çekti.
"Mc Donald's Türkiye'de kimlere rüşvet verdi, bilinmiyor"
Türkiye'de siyaseti kimlerin finanse ettiğinin ortaya çıkarılması ile bu sorunun da çözümlenebileceğini anlatan Kılıçdaroğlu, Mc Donald's'ın, bazı ülkelerde rüşvet verdiği kişileri, bu kişilerin bağımsız mahkemelerde yargılanması şartıyla açıkladığını hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, sadece Türkiye'de Mc Donald's'tan rüşvet alanların açıklanmadığını, bu konuda kamuoyunun bilgi edinemediğini vurguladı.