Şiir Dünyası

Güncelleme Tarihi:

Şiir Dünyası
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2000 00:00

Haberin Devamı

Bir portre : Didem AYAS

Kısa şiirlerin şairi

O'nu sevginin dile dökülmemiş olanı ilgilendiriyor. Ve insanın içinde sakladıklarını dizelere döküyor.

Birkaç kez telefonla konuşmamıza karşın bir türlü buluşamamıştık Didem Ayas ile.

O koşturuyor, biz koşturuyoruz.

Nereye değin?

İşte bunu bilen yok...

Ve bir telefon. ‘‘Yerinizde misiniz?

Sesinden tanımıştım. Onbeş dakika sonra geldi. Kara gözlerinde hüzün yok sevinç vardı. Ama, hüznü de bir yerlerde gizliyordu. Çünkü dizelerinde bunu açık olarak görebiliyordunuz.

‘‘Seni hissetmeden yaşamayı/kabullendim/Özlemeyi kendime yasak ettim/Kokunu tenimden/Düşümden seni çıkartamadım.../Gözlerimde yaş olup benden/ayrılacaksın diye/Yıllardır ağlayamadım...

Didem Ayas, 1965 yılında İzmir'de doğdu. Birkaç yıldır Antalya'da yaşıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Ana Sanat Dalı Dramatik Yazarlık Bölümü'nü 1990 yılında bitirdi. Okulda yazdığı tiyatro oyunlarını, serbest yaşamda gerçekleştiremedi. TRT'ye Devlet Tiyatroları'na oyun kabul ettirmek çok zordu. Çünkü, ‘‘Su başlarınını devlet tutmuş’’tu. Ama, ‘‘Medar-ı Maiyet Motoru’’nun da dönmesi gerekiyordu. Şimdi, Antalya Altın Portakal Kültür ve Sanat Vakfı'nda özel gösterim sorumlusu olarak çalışıyor. Denemeler, şiirler, öyküler yazıyor.

İlk şiir kitabı ‘‘Düşler Gerçekleştiği Noktada Biter’’ 1998'de basıldı. Bugünlerde ise deneme ve şiir karışımı bir çalışmanın içinde.

Yaşamayı, insanları, dostluğu çok seven Didem Ayas, şiir dünyasını da şöyle anlatıyor:

‘‘Kısa şiiri seviyorum. Sevginin dile dökülmemiş olanı beni ilgilendiriyor. İnsanın içinde sakladıklarını dizelere döküyorum. Hani, insanlar (Ben şunu söylemek istiyorum ama, bir türlü söyleyemiyorum. Söylesem mi, söylemesem mi diye düşünüp duruyorum) derler ya. İşte, ben onların dili oluyorum. Zaman çok kısa. Zaman akıp gidiyor ayaklarımızın altından. Herkes söylemek istediğini söylesin. Herşey bitiveriyor birden. Özlem duymak, uzakta da olsa sevginin en güzelidir.’’

FAKSIMIZA DÜŞENLER

İki Prens

Gecenin bittiği yerde güneşin zaferi başlar/Güneşin battığı yerde, gecenin hükmü.../Çarpışır siyahla beyaz/Kim yenilir kim yener belli değil/Aynı kayıplar aynı kazanışlar/İkisi de parlar,ikisi de kendi ışığını saçar evrene/Biri karanlıklar prensi, diğeri aydırnlıklar/Biri kaçar, diğeri kovalar./Aynı evrenin çift yumurta ikizleridir onlar./Tıpkı senin gibi/Bir yanın korkak, bir yanın cesur/Kendi kendini kovalarsın sfenks çıkmazında/Kare bulmaca, çengel bulmaca;/İki bilinmeyenli bir denklem gibi/Bir çözülür bir karışır gidersin/Derin girdaplarındaki çekici güzellikler gibi/Bu ateşin çeker beni sana yakarsın/Bu soğuk havan üşütür sonra beni/İçindeki prensler sevdirdi seni bana/Aynı anda kazanıp aynı anda kaybetmeyi/Bu girdaplar öğretti./Sen umarsız dağların zirvesindeki karlar kadar soğuk/Volkan lavlarındaki alevler kadar sıcaksın./Sen ikilemlerin doğurduğu prens./Bir yarın ağlayan bir yarın gülen/mona Lisa tablosu gibisin./Bu yüzden seviyorum seni/Ve bu yüzden özleyeceğim.../ Dilek ARSLAN

AYAS’dan kısa şiirleri

ÇARESİZ

Umutlar sessiz,

Rüyalar sensiz,

Sensiz,sessiz

Yaşam çaresiz...

YER YOK

Düşlerimde;

ellerim sende.

bakışların gözlerimde.

Gerçekte,

bir senin gönlüne

yer yok,

benim benliğimde.

Aşk Şiiri

Üç yeşil zeytin

Bu şiir

Senin için yazıldı

Türkülerle dolu olduğum bir akşam

Yeşilköy'de

Bir balıkçı kahvesinde

Ve ben o akşam

Lodos rüzgarları içinden

Kadehimi senin için kaldırdım

Mezem üç yeşil zeytindi

Bu şiir

Yeşilköy'dan

Bir balıkçı kahvesinden.

Melih Ziya SEZER

Büyüyüp Giden Hüzün’e

Büyüyüp Giden Hüzün'e

bir güzel aşk yılının ortasında

bir kestane ekerim büyür gider

ortaçağdan bir deniz haritasında

bir iki harf bulurum büyür gider

biliyorum ikimiz arasında

bir deste gül mü ne var büyür gider

sen bir aklık gibisin sırasında

boynum ve dediklerim büyür gider

ölür gider çinisi bir soylunun

bize bir mavi kalır büyür gider

ve içilir bir devin sofrasında

arayerde bir hüzün büyür gider.

Turgut UYAR

ŞİİRİMSİ HOCA

NASRETTİN ÖYKÜLERİ

Nasrettin Hoca ile Softa

Hoca ile softa arasında bir tartışma

Hoca,‘‘her şey değişir zamanla’’dedikçe

‘‘Değişmez’’der durur softa,

Hoca somut örnekler sunup bastırınca

Bizimki, kurnaz, alaycı bir dille

Hocayı onaylarcasına: ‘‘-Haklısın hocam der Örneğin, Allah gecinden versin

Bir gün öleceksin

Mezarında otlar bitecek

Bu otları bir eşek yiyecek Şuraya dışkılayacak Ben bakıp eşeğin dışkıladıklarına

Sesleneceğim: ‘‘yahu hoca, ne kadar değişmişsin!’’

Hoca, ‘‘yok, hayır, der, vazgeçtim savımdan Sen haklısın. Ben de sana uzun ömür dilerim. Eğer benden önce gidersen Bu kez bakıp Senin mezarında otlayan eşeğin döktüklerine

Ben sesleneceğim: Molla haklıymışsın, hiç

değişmemişsin!’’

Bana mı inanıyorsun Eşeğime mi?

Bana mı İnanıyorsun Eşeğime mi? Hoca'nın kapı komşusu

Ünler kapıdan: ‘‘hoca Efendi

Bir günlügüne verir misin eşeğini?’’

‘‘Verirdim vermesine de Önce sor bir bakalım, eşek ahırda mı?’’ Komşusu, ‘‘Ya öyle mi?’’ deyip dönerken

Duyulur içerden eşeğin sesi.

‘‘Aşkolsun Hoca Efendi

Ya bu nesi?’’

Hoca bu, altta kalır mı:

‘‘Asıl sana aşkolsun!

Sen bana mı inanıyorsun

Yoksa eşeğime mi?..’’

Yazan: Metin DEMİRTAŞ Resimleyen: Oğuz DEMİR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!