Ertuğrul Özkök: Kahvaltıda üç gazete yoktu

Ertuğrul ÖZKÖK

BAŞBAKAN Yardımcısı Devlet Bahçeli'nin dün verdiği kahvaltıya ait fotoğrafları dikkatle inceledim. İlginç bir ayrıntı dikkatimi çekti.

Kahvaltıya şu gazetelerin Ankara temsilcileri davet edilmişti:

Hürriyet, Milliyet, Sabah, Posta, Radikal, Yenbinyıl, Cumhuriyet. Türkiye, Akşam ve Zaman.

Siz de hemen fark etmişsinizdir.

Dinci basının üç gazetesi listede yok.

Bunlar, Yeni Şafak, Akit ve Milli Gazete.

Acaba davet edilip de katılmadılar mı, yoksa davet mi edilmediler, merak ettim.

DÜZELTMİYORLAR

MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici'ye sordurdum.

Kısa ve net bir cevap aldım:

‘‘Biz davet etmedik...’’

Ve şöyle devam ediyor:

‘‘Bunlarla aramıza mesafe koyduk. Bazılarını da sildik.’’

Neden böyle davrandıklarını da şöyle açıklıyor:

‘‘Basın ahlakına uygun davranmıyorlar. Yalan yazıyorlar. Düzeltme gömnderiyoruz, yayımlamıyorlar. Bunlarla medeni diyalog şartları kuramıyoruz.’’

Ve son bir cümle:

‘‘Bu nasıl Müslümanlık...’’

BİTMEYEN ŞİKÁYET

Aslında bu kararın ipuçları Fehmi Koru'nun dünkü yazısında vardı.

Koru önce Başbakan Ecevit'in evindeki akşam çayına, sonra da Başbakan Yardımcısı Bahçeli'nin kahvaltısına davet edilmeyişlerini eleştiriyordu.

Fehmi Koru, daha Özal döneminden beri gezilere davet edilmeyişini eleştirir.

Ama Erbakan, başbakanlığı döneminde basın toplantılarına, yemeklere bazı gazetecileri davet etmediği zaman nedense sesini bu kadar yükseltme ihtiyacı duymamıştı.

Fikrime katılınır veya katılınmaz, ama ben kendi payıma, siyasetçilerin böyle bir ayrım yapma hakkına sahip olduğunu düşünürüm.

Ayrıca bu sadece bizim ülkemizde görülen bir uygulama da değildir.

Fransa'nın eski cumhurbaşkanı Mitterrand sadece beş gazeteciyle görüşürdü.

ABD başkanları da görüşecekleri gazeteciler konusunda seçici davranırlar.

Kahvaltı ve yemek gibi davetler, basın toplantılarına göre daha sınırlı ilişki biçimleridir.

Ama klasik basın toplantılarında bu gibi sınırlamalar elbette yapılmamalı.

Nitekim üç lider, ortak basın toplantılarında hiç böyle uygulamalar yapmadılar.

HASSASİYET

MHP'nin bazı yayınlardan rahatsız olduğu biliniyor.

Nitekim Bahçeli dünkü kahvaltı sırasında bunu çok dikkatle seçilmiş kelimelerle şöyle ifade ediyor:

‘‘Basının hassasiyetine saygı duyuyoruz. Ama bize karşı da çok hassas davranıyorsunuz. Basının eleştirilerinden gocunmuyoruz. Kıssadan hisse çıkarmaya çalışıyoruz. Ama bazıları da çok haksız suçluyor.’’

Şimdi düşünüyorum.

Acaba MHP Genel Başkanı bu kahvaltıyı Meclis'teki olaylı gecenin hemen ertesinde yapsaydı, bu kadar eleştirinin önüne geçemez miydi?

Bence geçerdi.

Ama onun izahı biraz farklı.

İlk 24 saatin tepki süresi olduğunu, onu izleyen 48 saatin ise serinkanlı değerlendirmeyle geçtiğini söylüyor.

Yani biraz ‘‘İnönüvari’’ bir yaklaşımla olayların yatışmasını beklediğini belirtiyor.

SIRDAŞ KADRO

Dünkü toplantıda dikkatimi çeken bir başka görüntü daha vardı.

Bahçeli, böyle özel bir organizasyonda ilk defa geniş çerçeveli gazeteci topluluğu karşısına çıkıyor.

O nedenle beraberinde kahvaltıya getirdiği kişilere bakıyorum.

İlginç bir fotoğraf ortaya çıkıyor.

Kahvaltıda kendisiyle birlikte üç öğretim üyesi var.

Şevket Bülent Yahnici dışındaki üç milletvekili, daha önce böyle bir fotoğrafta yer almamıştı.

Demek ki, ‘‘Sırdaş kadro’’ yavaş yavaş belli oluyor.