Hürriyet'in insan kaynakları

Ertuğrul ÖZKÖK

Lütfen bu yazıyı, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni'nin değerlendirmesi olarak okumayın.

Bu yazıyı, Türkiye'nin ulaştığı çizginin yarattığı heyecanın yansıması olarak değerlendirin.

Dünkü Hürriyet'in İstanbul baskılarında yayınlanan ‘‘İnsan Kaynakları’’ eki, Türk basınında yeni bir rekora imzasını atıyordu.

34 SAYFA

Evet, bu ilave tam 34 sayfaydı.

‘‘İnsan Kaynakları’’ sayfaları, ülkenin çeşitli şirketlerinin aradıkları yönetici ve personel ilanlarından oluşuyor.

Bütün dünyada, ‘‘insan kaynakları’’ sayfaları, o ülkenin ‘‘Lider’’ gazetesinin hangisi olduğunu gösteren en önemli ekonomik ve sosyolojik göstergedir.

Amerika Birleşik Devletleri'nde New York Times, Fransa'da Le Monde, İngiltere'de London Times, Almanya'da Frankfurter Allgemania gibi gazeteler, insan kaynakları sayfalarının da lider gazeteleridir.

Şimdi Hürriyet, bu gazetelerin bazılarını bile geçen bir ‘‘İnsan Kaynakları’’ ilavesi veriyor.

Bunu sadece Hürriyet'in performansı olarak görmek yanlıştır.

Bu, Türk ekonomisinin ulaştığı noktayı anlatan en güzel göstergelerden de birisi.

Dün bu ilaveyi sayfa sayfa okudum.

Türkiye'de hangi alanlarda yetişmiş işgücü talebi var, hangi sektörlerde gelişme var, bunu görmeye çalıştım.

İNGİLİZCE FAKTÖRÜ

En çok dikkatimi çeken şeylerden birisi, ilanların yüzde 35'e yakınının İngilizce oluşuydu.

Bu, iki bakımdan dikkat çekici.

Birincisi, yetişmiş işgücü konusunda lisan bilgisinin önemini gösteriyordu.

Ama daha önemlisi, Türk ekonomisinin uluslararası entegrasyonunu göstermesi açısından taşıdığı önemdi.

Türk ekonomisinde yabancı şirketlerin ağırlığı giderek artıyor.

Öte yandan bütün şirketler de uluslararası planda ilişki kurabilecek işgücü arıyor.

Hürriyet'in ‘‘İnsan Kaynakları’’ ilavesinin asıl ağırlıklı bölümü İstanbul ve Bursa'da yayınlanıyor.

Ayrıca Ankara ve İzmir'de de bu ilavenin daha yerel olanı dağıtılıyor.

Benim gönlüm isterdi ki, İstanbul'da verilen bu ilave bütün Türkiye'ye dağıtılsın.

Ne yazık ki, ekonomik nedenlerle bunu yapmamız mümkün değil. Çünkü şirketler henüz ilanlarını sadece İstanbul, Ankara veya İzmir baskılarına veriyorlar.

Ancak işgücü talebi ile ilan veren şirketler, bunu Türkiye baskılarına verselerdi belki aradıkları personel konusunda da daha geniş bir kitleye seslenmiş olurlardı.

DAHA GENİŞ PAZAR

Böylece aradıkları personeli sadece İstanbul değil, Türkiye'nin dört bir yanından bulma imkânına kavuşurlardı.

Ayrıca Türkiye'nin her yerinde oturan insanlar da, kendilerine yeni imkânlar yaratacak olan bu pazarın gelişmesini izleyebilirler, Amerika Birleşik Devletleri'nde olduğu gibi, ülke içinde dinamik bir işgücü dolaşımı sağlanabilirdi.

Ben inanıyorum ki bu bir gün gerçekleşecek.

Türkiye bugün, 34 sayfalık bir ‘‘İnsan Kaynakları’’ gazetesine ihtiyaç duyacak seviyeye gelmişse, bu ülkenin geleceği hakkında karamsar olmanın gereği yok.

Nitekim son günlerdeki ekonomik göstergeler, Türkiye'nin Refahyol kâbusundan kurtulup aydınlık bir noktaya doğru gittiğini açıkça ortaya koyuyor.

ANKARA AŞILIYOR

Bütün bunlardan benim çıkardığım sonuç şu: Türkiye artık Ankara'yı aşıyor.

Siyasetteki çalkantılar bile ülkenin ekonomik dinamizmini söndüremiyor.

O nedenle Türkiye, hızla İranlaşma tehlikesinden kurtuluyor, Avrupa sınırlarını zorluyor.

---