Pınar’ın sabah keyfi

Güncelleme Tarihi:

Pınar’ın sabah keyfi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2000 00:00

Haberin Devamı

Atv'de 'Sabah Keyfi'ni sunmaya başlayan Pınar Aylin, uykucu olmaktan yakınıyor. Sıcak yatağından zar zor çıkıp programa yetişen Aylin, Esra Balamir ve Harika Avcı'dan sonra programın üçüncü sunucusu olarak karşımıza çıkıyor...

Atv'nin 'Sabah Keyfi' programında bir şanssızlıktır gidiyor. Şafak Karaman'ın partneri olarak programa başlayan Esra Balamir olaylı bir şekilde uzaklaştırılıp yerine Harika Avcı getirilmişti. Avcı'nın, Esra Balamir'i programdan attırdığı uzun süre yazıldı, çizildi. İşin ilginci, şimdi de Harika Avcı'nın 'Sabah Keyfi'nden ayrılması istenmiş. O da: ‘‘Zaten benim kaset çalışmalarım vardı'' diyerek bunu kabul etmiş. Söylenenlere göre asıl sebep; Harika Avcı ile Şafak Karaman arasındaki aşkın iki ay önce bitmesi... Aralarındaki huzursuzluk ekrana taşınca Atv yöneticileri Karaman'ın yanına yeni bir isim düşünmeye başlamışlar. Sonuç; Safak Karaman'ın yeni partneri Pınar Aylin!

Yeni yıla yepyeni bir teklifle giriyorsunuz. Hoş olmalı...

Yeni yılın ilk haftasında sevgili Alper Cücenoğlu'nun telefonuyla uyandım. Güzel bir güne başlamama neden oldu. Gerçi bazı tereddütlerim olmadı değil... Uykusuna çok düşkün bir insanım. 12’de, birde uyanırım. Öyle ki; üniversite yıllarımda bile sabahları arkadaşlarım benim yerime imza atarlardı. Programın sabah kuşağında yer alması beni korkuttu biraz. Bir de yeni kasetimi baharda çıkartmayı planladığım için: ‘‘Acaba bir aksaklık olur mu'' diye düşündüm. Sonra dedim ki: ‘‘Bu programa vereceğim zamanı zaten uykuda geçiriyorum. Dolayısıyla albümümü etkileyecek hiçbir şey yok.''

Bir projede işler ters gidip, birtakım aksaklıklar olunca düşünülen isim hep Pınar Aylin. Çılgın Bediş'te de böyle oldu. Kurtarıcı olarak sizi mi görüyor insanlar?

Bilmiyorum. Sanırım; ‘‘Pınar düzgün bir insan'' diye düşünüyorlar. Ben gerçekten problemsiz bir insanım. İstikrarlı bir çizgim vardır. İletişim okumamın ve TRT kökenli olmamın etkisi büyük diye düşünüyorum.

Bu arada Çılgın Bediş'in hamile kalamaması gibi bir sorun varmış...

Maalesef öyle! Yeni bölümler için herşeyde anlaştık ama tek sorunumuz Bediş'in 18 yaşında bir lise öğrencisi olması! Üç ila beş yıllık bir sözleşme sözkonusu. Ama ben bir, iki sene içinde çocuk sahibi olmak istiyorum. Bediş'i büyütebilirsek iyi olacak tabii ki! Bakalım, hâlâ görüşüyoruz.

Bir sinema filminde oynamanız teklif edilse kabul eder misiniz?

Bugüne dek oyunculuk adına hiçbir şey yapmadım. Çünkü çok farklı ve zor bir dal. Bediş'i bir oyunculuk olarak görmüyorum. Evcilik oyunu gibi bir şey Bediş. Laylaylom olursa ben varım ama ağır, zorlu şeylerde haddimi bilirim ben!

Yeni kaset çalışmaları nasıl gidiyor?

Üç ay içinde repertuvarın yarısından fazlasını tamamladık. Dördüncü kasetimde üretkenliğim iyice artmaya başladı. Üç bestem, dört sözüm var. Mesela çok güvendiğim bir slow parçam var. Kasetin çıkış şarkısı olabilir.

Yeni fotoğraflarda seksi bir Pınar Aylin görülüyor sanki.

Özellikle üstüne gidilmiş birşey yok. Nihat Odabaşı, Mert'in çektiği resimleri gördü. ‘‘Kocana çok güzel pozlar vermişsin. Ben de öyle şeyler istiyorum'' dedi. Sonuçta kamyonetin arkasında şarkı söyleyen 21 yaşındaki o kız artık büyüdü. Bugün 27 yaşındayım. Minyon olmamdan kaynaklanan bir avantajım var ama içim aynı kalmıyor. Bu da fotoğraflara yansımış. Çok sevdim fotoğraflarımı.

Müzik şirketinizi de değiştirdiniz.

Çalışmaya ilk olarak Raks'la başlamıştım. Fakat Raks, Poligram'a devrolunca bizim ekipten kimse kalmadı. Ben de araştırıp, soruşturup Sony'ye geçtim. Çünkü çalıştığım ortamı sevmem gerekir. Huzur, paradan daha önemli.

Gelecekten beklentileriniz neler?

18 yaşımdan beri hiç ileriye dönük projeler yapmadım. Çünkü o yaştayken babamı kaybettim. Hayata bakışım değişti. Artık biliyorum ki; her an herşey olabilir. Dolayısıyla mutluluğum çok önemli. Mert ve ben çocukları çok seviyoruz. Belki tek beklentim bu olabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!